Davacı bu ilama dayanarak 1.11.2006-30.04.2010 dönemi kira farkı 165.000 TL ile 11.759 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 177.390 TL'nin tahsilini istemiş, davalı itirazında kiralananın 5.1.2010 tarihinde tahliye edildiğini belirterek tahliye tarihinden önceki kira bedellerinin ödendiğini bildirmiştir. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiraya verene teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiraya veren tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin belirttiği tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir....
"İçtihat Metni" DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, iş yeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 350/1 ve 351. maddesine göre işyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın varlığının kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte olması, en azından halen iş yapılan yerle eşdeğer nitelikte bulunması gerekir. Eşdeğerlik durumu varsa mülkiyet hakkına üstünlük tanınmalıdır. Bu iki halden birisinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. Her iki halin birlikte olması gerekmez....
Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece,kiralananın tahliyesine,davalı kiracı ... bakımından 6.848,10 TL kira alacağı, 585,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.431,76 TL alacak üzerinden ,davalı kefil ... bakımından 3.600 TL kira alacağı, 491,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.091,72 TL alacak üzerinden iptali ile takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı borçlular tarafından kira bedellerinin ödenmediğini bu nedenle aleyhlerine icra takibi yaptıklarını, kiralanan işyerinin sadece kombi ve peteklerinin kiraya veren tarafından yaptırılacağına kararlaştırıldığını belirterek itirazın iptalini ve kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili,davanın reddini savunmuştur....
Ayrıca borca itiraz edilmesi halinde, İİK'nun 269/b maddesi gereğince icra mahkemesinden itirazın kaldırılması yanında kiralananın tahliyesi de talep edilecekse, TBK'nun 315/2 veya 362/2 maddeleri gereğince verilen ödeme süresinin beklenilmesi bundan sonra davanın açılması gerekir. Ödeme için kanunda öngörülen süre sona ermeden kiralananın tahliyesi talep edilemez. Olayımıza gelince; Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 19.10.2009 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi ile boş tarlanın kiraya verildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Kiralananın niteliğine göre hasılat (ürün ) kirası söz konusu olup Türk Borçlar Kanunu'nun 362.maddesi gereğince, davalı kiracıya 60 günlük ödeme süresini içeren ödeme emrinin tebliğ ettirilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu husus gözetilmeden tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. ./.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 06 Kasım 2013 tarihinde dava konusu taşınmazın mülkiyetini iktisap ettiğini, süresinde keşide edilen ihtarname ile ihtiyaç nedeniyle kiralananın tahliye edilmesini davalıya bildirmiş olmasına rağmen tahliyenin gerçekleşmediğini, uzun yıllar dekorasyon işiyle uğraşan kardeşi ile birlikte dekorasyon üzerine dükkan açarak taşınmazı kullanmak istediğini belirterek, kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın süresinde açılmadığını, ihtiyacın ise gerçek, samimi ve zorunlu olmadığını beyan ederek davanın reddini dilemiştir....
Dava akde aykırılık sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, kiralananın balkonunda köpek bakılması sebebiyle gönderilen yazılı ve sureli ihtara rağmen davalının köpek bakmaya devam ettiği iddiasıyla akde aykırılık sebebiyle kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Davalı akde aykırılık iddiasının gerçek olmadığından davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında köpeğin yurt dışına gönderildiğini beyan etmiştir. Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; 07/05/2014 tarihinde dava konusu taşınmazın mülkiyetini iktisap ettiğini, süresinde keşide edilen ihtarname ile ihtiyaç nedeniyle kiralananın tahliye edilmesini davalıya bildirmiş olmasına rağmen tahliyenin gerçekleşmediğini, kendisinin ticaretle uğraştığını ve ...’nın en işlek, ticarete en elverişli olan ve en büyük caddesinde bulunan dava konusu yerde AVM tipi büyük bir satış yeri oluşturmak istediğini belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise; davacının ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar, dava konusu taşınmazı 06.06.2014 tarihinde satın aldıklarını, taşınmaza ihtiyacı olduğundan, taşınmazın tahliye edilmesinin davalıya 07.08.2014 tarihli ihtarname ile bildirdiğini belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın süresinde olmadığını, yasal 6 aylık süre içinde açılmadığını, ihtiyacın samimi olmadığını beyanla davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu durumda davacının zararı, tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Her ne kadar davacı yan, kiralanan anahtarlarının kendisine teslim edilmediğini iddia etmiş ise de, tespit bilirkişisinin raporu ve tespit dosyasında bulunan fotoğraflardan kiralananın halen inşaat halinde olup davalının tam anlamıyla tasarrufuna geçmediği, kiralanan binaya giriş-çıkışın herhangi bir engelle karşılaşılmaksızın her zaman mümkün olduğu olgusu karşısında, somut olayda teknik olarak davalının anahtarı teslim etmesinden söz edilemez ve bu husus kiracıdan beklenemez. O halde kira sözleşmesinin davalının feshi ihbar ihtarnamesini tebliğ ettirdiği tarihte sona erip, kiralananın teslim edildiğinin kabulü gerekir. Bu durum karşısında davalı kiracının kira parasından sorumluluğu tahliye tarihine ve ondan sonra da taşınmazın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadardır....
Bilindiği üzere kira sözleşmesi tarafların rızasıyla, yargı kararı ile veya kiralananın ortadan kalkması ile sona erer ve yine kural olarak, kiralananın teslim edilmediğini veya usulüne uygun olarak tahliye edildiğini ispat külfeti kiracıdadır. Somut olayda taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunduğu ve bir yıllık kira bedelinin peşin ödenmiş olduğu hususlarında bir çekişme bulunmamaktadır. Kiracı kiralananı tahliye ettiğini bildirmiş ise de çekişmesiz olan kira miktarına göre HMK'nun 200. maddesi hükmü uyarınca davacı kiracı tahliyeyi yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır. Kiralananın elektrik aboneliğinin kapatılmış olması veya fesih ihtarnamesi çekilmesi kiralananın yasal koşullara uygun olarak tahliye ve teslim edildiği anlamına gelmez. Yine kiralananın 01/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda tahliye edilmiş olduğunun tespit edilmiş olması dava konusu dönem 2014- 2015 kira dönemi için bir anlam ifade etmeyecektir....