KARAR Dava itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraflar arasında düzenlenen 01.01.2012 başlangıç tarihli ve 31.12.2014 bitim tarihli, 2000 M2’ lik açık alanın kiralanmasına ilişkin yazılı kira sözleşmesinin süresinin bitmesi sebebiyle, İİK’nun 272 ve 275 maddelerine dayalı olarak 28.01.2015 tarihinde başlatılan icra takibi ile kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalıya örnek 14 tahliye emrinin tebliğ edilmesi üzerine, davalı takibe süresinde itiraz etmiş, davacı İcra Mahkemesince başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye taleplerinde bulunmuştur. Davalı yazılı kira sözleşmesinin varlığına karşı çıkmamış, yazılı taahhüt bulunmadığından ve kiralananın çatılı iş yeri olması sebebiyle davanın reddini savunmuştur....
Dava kesinleşen icra takibi sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Davacı alacaklı sözlü kira sözleşmesine dayanarak ilamsız tahliye takibi yapmıştır. Davalı, ödeme emrine süresinde itiraz etmediğinden İİK. 269, II, c. 2 maddeleri gereğince sözlü kira akdinin varlığını ve kiracılık ilişkisini kabul etmiş sayılır. Artık borçlu icra mahkemesinde sözlü kira akdini inkar edemez. Borçlu kiracı yine ödeme emrine itiraz etmediği için, ödeme emri ile istenen kira borcunu da kabul etmiş sayılır. Bu nedenle, borçlu kiracı icra mahkemesinde artık kira borcu miktarına itiraz edemez. Bu durumda davalının kira borcunu davacıya ödemiş olduğu iddia ve ispat edilemediğine göre mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibinin itiraz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmesi üzerine karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının 02.03.2014 başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, davalının kira bedellerini ödemediğinden bahisle 18.11.2014 tarihinde takip yaptığını, ödeme emrinin tebliğine rağmen yasal sürede itiraz etmediği gibi ödemede de bulunmadığını belirterek kiralananın tahliyesini istemiştir....
Davalıya gönderilen ihtarlardan sonuç alınamaması nedeniyle 12.1.2010 tarihli dava dilekçesi ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece kiralanana yapılacak tadilatın esaslı tadilat olmadığı ve dava konusu günübirlik kafeterya ve barın tahliye edilmesine gerek bulunmadığının bilirkişi raporları ile anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, esasen yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle kiralananın niteliği ve buna göre uygulanacak yasanın belirlenmesi gerekir. Dava konusu taşınmazın Belediye sınırları içerisinde olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itiraz edilmeden kesinleşen icra takibine dayanarak kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş, karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı kiracı hakkında, kira alacağının tahsili amacıyla ... 26. İcra Müdürlüğünün 2011/15181 sayılı takip dosyası ile tahliye istemli icra takibi başlattıklarını, davalının ödeme emrinin tebliğine rağmen yasal sürede takibe itiraz etmediği gibi, kira borcunu da ödemediğini belirterek, kesinleşen icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın 6 aylık sürede açılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Dava, iki haklı İhtar sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 1.1.2007 başlangıç tarihli ve yedi yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. 01.01.2011 başlangıç tarihli ve yedi yıl süreli kira sözleşmesiyle 500 m² yüzölçümünde arsa vasfındaki taşınmaz kiraya verilmiş olup, "boş arsa" olarak teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Bu durumda kiralananın Türk Borçlar Kanunu'nun 299.maddesinde tanımı yapılan adi kira hükümlerine tabi olduğunun kabulü gerekir. Davacı kiralayan davalı hakkında ... 5. İcra Müdürlüğü'nün 2012/4880 sayılı, ... 3....
Ayrıca borca itiraz edilmesi halinde, İİK'nun 269/b maddesi gereğince icra mahkemesinden itirazın kaldırılması yanında kiralananın tahliyesi de talep edilecekse, TBK'nın 315/2 veya 362/2 maddeleri gereğince verilen ödeme süresinin beklenilmesi bundan sonra davanın açılması gerekir. Ödeme için kanunda öngörülen süre sona ermeden kiralananın tahliyesi talep edilemez. Taraflar arasında öğrenci yurdu olarak kullanılmak üzere 20.09.2010 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Örnek 13 ödeme emrinde 30 günlük ödeme süresi yerine 6 günlük süre yazıldığı görülmüştür. Bu durumda yasal unsurları taşımayan ihtarlı ödeme emrine dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir....
Dava, kira sözleşmesinin feshi ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temiyz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkiline ait dükkanın davalı şirket tarafından 23.06.2008 tarihinde on yıllığına kiralandığını, sözleşme yapılırken davalı şirket yetkililerinin aylık ciroya iştirak suretiyle kira bedelinin ödenmesinin kiralayan lehine netice doğuracağını, kiralananın sezon içinde kapatılmayacağı, cironun yüksek olacağı söylenerek kandırıldığını ve sözleşmenin yapılmasının sağlandığını, hata ve hile oluşturulan sözleşmenin çekilmez hale geldiğini belirterek kira sözleşmesinin feshi ile kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili, kiralananın ... ..'ne devir edildiğini, müvekkili şirketin kiracılık sıfatının kalmadığını ve davanın reddini savunmuştur....
Davacı, dava dilekçesinde sözleşmeye konu büfe-cafe işletmeciliğinin 01/03/2013 tarihinde sona erdirileceğinin davalı tarafa ihtar ile bildirilmesine rağmen, halen kiralanan boşaltılmadığından bahisle kiralananın tahliyesini istemiştir. Mahkeme davacının talebini, Borçlar Kanununun 350/2 maddesi hükümleri gereğince değerlendirerek tadilat projesinin verilen kesin sürede ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Hükme esas alınan 01.03.2003 başlanrgıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde kiralananın vasfının büfe ve çay bahçesi olduğu açıklanmakta ise de, dosya kapsamından, kiralananın, Türk Borçlar Kanununun birinci bölümünde düzenlenen genel hükümlere mi yoksa ikinci bölümde düzenlenen Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları Hakkındaki Yasa hükümlerine mi tabi olduğu anlaşılamamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup Gereği görüşülüp düşünüldü. Dava konusu kiralananın 2886 sayılı Yasa gereğince ihale edildiğine ilişkin ihale evraklarının temini ile evraka eklenmesi ve ondan sonra gönderilmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....