"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava, kesinleşen icra takibi sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı 14.01.2015 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile 2014 yılının 8,9,10,11,12 ile 2015 yılının Ocak aylar kirası, aylık 750 TL’den toplam 4.500 TL kira borcunun faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı borçluya, ödeme emrinin 20.01.2015 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davalı borçlu tarafından icra takibine itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir....
Uyuşmazlık, yeniden inşa nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01/08/2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiralananın yeniden inşası nedenine dayanarak 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 350 / 2 maddesi (mülga 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun'un 7/ç maddesi) uyarınca dava açmış, davalı davanın reddini savunmuştur. Davacı süresinde açtığı dava ile yeniden inşaat nedeniyle kiralananın boşaltılmasını talep etmiştir. Yeniden inşaat nedeniyle kiralananın boşaltılabilmesi için tasdikli projenin ibraz olunması ve bunun mukabilinde projenin mahallinde uygulanması gerekir....
Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira alacağı istemine ilişkindir....
Dava, 19600 TL kira alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece, itirazın iptali ve %20 inkar tazminatı ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, 08.06.2013 günlü icra takibi ile ödenmeyen 08.04.2012 ile 08.05.2013 tarihleri arası kiraları toplamı 19.600 TL'nin ödenmesi için 30 gün süreli ihtarlı ödeme emrinin davalıya tebliğ edilmesine rağmen, davalının icra takibine itiraz ettiğini, icra takibinin durdurulmasına karar verildiğinden bahisle icra takibine yapılan itirazın iptaline, kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazın belediye tarafından mühürlendiğinden taşınmazı kullanamadığını gerekçesi ile davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi(icra) İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kesinleşen icra takibi sebebiyle İİK.nun 269/a maddesi gereğince kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı borçlu ... tarafından temyiz edilmiştir. İİK.nun 269/a maddesinde "borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir" hükmü yer almaktadır....
nın kiralanandan taşındığının yazılı olduğunu halen kiralananın kiracı tarfından değil annesi olan diğer davalı ... tarafından kullanıldığını buna onayının olmadığını belirterek aktin feshine davalıların kiralanandan tahliyesine ve kira alacağının davalı ...'dan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, kira borcunun ödendiğini, davacının kiralananın davalı ... tarafından kullanıldığını bildiğini ve bu davalının yapmış olduğu kira ödemelerini de kabul ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Davacı ile davalı ... arasında 10.05.2009 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu çekişmesizdir. Kira sözleşmesinin hususi şartlar 2.maddesinde kiralananın kısmen ya da tamamen başkasına devredilemeyeceği de kararlaştırılmıştır. Ancak davalılar kira sözleşmesinin başlangıcından itibaren kiralanan iş yerinin davalılar tarafından birlikte kullanıldığını belirterek, davacının bu duruma zımni olarak muvafakat ettiğini savunmuştur....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesini istemiştir. Mahkemece kiralananın tahliyesi ile itirazın kaldırılması talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere ve kararda yazılı gerekçelere göre davalının kiralananın tahliyesine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının itirazın kaldırılmasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı takip talebinde 20.000,00 TL kira alacağının tahsilini istemiş, davalı aylık kiranın 750,00 TL olduğunu bildirerek 6.000,00 TL borcu kabul etmiştir....
Ancak sözü edilen yasa hükmünün uygulanabilmesi için kiralananın 6570 sayılı Yasa kapsamında kalması başka bir anlatımla taşınmazın belediye hudutları dahilinde olması ve musakkaf (üstü örtülü) nitelikte bulunması zorunludur. Borçlar Kanununun kapsamına giren yerler hakkında iki haklı ihtar nedeniyle tahliye davası açılamaz. Başlangıçta arsa olarak kiraya verilen taşınmaza kiracının sonradan bina yapması kiralananın sözleşmeyle kararlaştırılan niteliğim değiştirmez. Olayımıza gelince; Davaya dayanak yapılan ve karara esas alınan davacının sunduğu 01.01.2003 başlangıç tarihli sözleşme ile davalının ibraz ettiği 01.01.2001 tarihli sözleşme konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her iki sözleşmede de kiralananın şimdiki durumu "arsa" olarak belirtilmiştir. Kiracı tarafından sonradan sözleşmeye konu arsa üzerine bina yapılmış olması kiralananın sözleşmeyle kararlaştırılan niteliğini değiştirmez....
Davacılar vekili tarafından 24.07.2009 tarihinde itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemi ile işbu dava açılmış ise de 02.12.2009 tarihli oturumda itirazın kaldırılmasına ilişkin taleplerini atiye terk ettiklerini imzalı beyanı ile bildirmiştir. Davalı vekili, 24.12.2009 tarihli dilekçesi ile itirazın kaldırılması istenmeden kiralananın tahliyesinin istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda mahkemce, itirazın kaldırılması istemi geri alındığından ve itirazın kaldırılması istenmeden kiralananın tahliyesi talep edilemeyeceğinden istemin reddine karar vermek gerekirken talep de bulunmadığı halde inkar tazminatına da karar verilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 28.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı kiralayan tarafından kesinleşen icra takibinde davalı kiracının ödeme emri ile verilen yasal süre içinde kira parasını ödememesi nedeni ile kiralananın tahliyesine yönelik olarak açılan davada mahkemece istemin kabulü ile kiralananın tahliyesine dair verilen karar davalı kiracı vekiline tebligat evrakı üzerine işbu dava ile ilgisi olmayan 2008 / 1373 esas numarası yazılmak suretiyle 4.6.2009 tarihinde tebliğ olunmuştur. Daha sonra doğru esas numarası yazılarak ikinci kez 16.6.2009 tarihinde tebligat yapılmıştır. Davalı kiracı ise İcra İflas Kanunu’nun 363. maddesi gereği temyiz dilekçesini 25.6.2009 tarihinde vermiştir....