WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hazine ve Belediyeler dışında diğer kamu kuruluşları, taşınmazlarını 2886 sayılı Yasa uyarınca kiraya vermiş olsalar bile, bu Kanun'un 75. maddesine dayanarak kiralananın tahliyesini sağlayamazlar. Hazine ve Belediyeler dışındaki diğer kamu kurumlarına ait taşınmazlar, 6570 sayılı Kanun'un kapsamında ise, yazılı tahliye taahhüdü dışında süre bitimi sebebiyle tahliye edilemezler. Açıklanan bu nedenle, 2886 sayılı İhale Yasası'na göre kiraya verilen 6570 sayılı Yasa'ya tabi kiralananın ihtiyaç nedeniyle tahliyesinin istenmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde, mevcut mutfağın yeterli olmadığını, mutfak altyapısının yetersiz gelmesi nedeniyle mutfak alanının yeniden yapılandırılacağını ileri sürerek tahliye isteminde bulunmuştur. Bu şekilde ileri sürülen ihtiyaç iddiası karşısında tahliye kararı verilebilmesi için, kiralananın mevcut haliyle veya basit bir tadilatla ihtiyaca cevap vermesi gerekir....

    Diğer bir anlatımla, kiraya veren sözleşme süresince kiralananın kullanmaya elverişli halde bulunması için gerekli önlemleri almak durumundadır. Bu yükümlülüğe aykırı davranıldığı takdirde kiracının bu nedenle oluşan zararının tazmini sorumluluğu gündeme gelir. TBK'nın 304. maddesi uyarınca kiralananın önemli ayıplarla teslimi halinde borçlunun temerrüdüne veya kiraya verene kiralananın sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan sorumluluğuna ilişkin hükümlere başvurabileceği, TBK'nın 307. maddesi uyarınca da kiracı kiralananın kullanımına etkileyen ayıpların varlığı halinde bu ayıpların kiraya veren tarafından öğrenilmesinden itibaren ayıbın giderilmesine kadar geçen süre için kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını, TBK'nın 308. maddesinde kiraya verenin kusurlu olmadığını ispat etmedikçe kiralananın ayıplı olmasından doğan zararları kiracıya ödemekle yükümlü olduğu hususları düzenlenmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Davacı, her ne kadar dava dilekçesinde, kiralananda ondokuz yıldır kiracı olan davalıya yeni kira dönemi için sözleşmenin yenilenmeyeceğine, akdin feshedildiğine, kiralananın 01.10.2012 tarihinde tahliye edilmesine ilişkin ihtarname keşide edilmesine karşın kiralananın tahliye edilmediğini belirterek, süre bitimi nedeniyle kiralananın tahliyesini talep etmiş ise de, yargılama sırasında dava konusu edilen taşınmazın ırmak kenarında olup oğlu Sencer Tarhan tarafından restoran olarak kullanılacak olması nedeniyle işbu davanın açıldığını beyan etmiştir. Dava dilekçesindeki hukuki sebebin değiştirilmesi ıslah niteliğinde olup, bu husus davalının muvafakatine bağlı değildir. Bu durumda mahkemenin uyuşmazlığı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 350 / 1. maddesi gereğince alt soyun iş yeri gereksinimi nedeniyle açılmış tahliye davası olarak değerlendirerek yargılama yapması gerekir. Anılan madde hükmüne göre konut ya da çatılı iş yerinin ihtiyaç nedeniyle tahliyesi istenebilir....

        Dava, kiralananın tahliyesi ve kira alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine, alacak yönünden bu talepten feragat edilmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, 7.6.2013 günlü açıklama dilekçesinde 7.9.2011 günlü noter ihtarı ile taraflar arasındaki kira akdinin 22.10.2011 tarihinde sona ereceğinin ve akdin yenilenmeyeceğinin davalıya bildirilmesine rağmen davalı tarafça kiralananın tahliye edilmediğinden bahisle kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili tahliye şartlarının gerçekleşmediğinden bahisle davanın reddini savunmuş, mahkemece açılan tahliye davasının süresinde olup, kira kontratına göre kira döneminin bittiği ve tahliye şartlarının gerçekleştiğinin anlaşılması gerekçesiyle kiralananın tahliyesine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesine aykırılık ve fuzuli işgal nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir....

            Bu takibe davalının itiraz etmesi üzerine itirazın iptali ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi için işbu dava açılmıştır. Yargılama sırasında tarafların aylık kira parasının 850 TL olduğu konusunda uyuşmaları üzerine mahkemece davanın kısmen kabulü ile 11.130 TL üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Dava bu haliyle hem kiralananın tahliyesine, hem de alacağın davalıdan tahsiline ilişkindir. Ne var ki mahkemece her iki talep yönünden de davanın kabulüne karar verilirken sadece kira alacağına yönelik olarak davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti takdir etmiş, karar ve ilam harcına da yine sadece hüküm altına alınan alacak yönünden hükmetmiştir....

              Davalı süresi içinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde, alacaklı ile kira ilişkisinin sona erdiğini,kiralananın boş ve sağlam olarak tahliye ve teslim edildiğini belirterek borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Taraflar arasındaki 19.10.2005 başlangıç tarihli ve yedi yıl süreli kira sözleşmesinin davalı kiracı tarafından tek taraflı olarak 27.3.2009 keşide tarihli ihtarla feshedildiği, kiralananın 18.6.2009 tarihli anahtar teslim tutanağı ile davacılara teslim edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Tutanak içeriğinde kiralananın anahtarlarının her türlü zarar-ziyan, işlemiş ve sözleşme gereği dönem sonuna kadar işleyecek kira paralarına ait dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla teslim alındığı yazılıdır. Bu durumda davalı kiracının kira parasından sorumluluğu kiralananın yasal tesliminin gerçekleştiği tarihle sınırlıdır. Davacıların itirazın kaldırılması isteğinin nedeni kiralananın 18.6.2009 olan teslim tarihinden sonraki bir aylık kira parasının ödenmesi gerektiğine ilişkindir....

                Ayrıca borca itiraz edilmesi halinde, İİK'nun 269/b maddesi gereğince icra mahkemesinden itirazın kaldırılması yanında kiralananın tahliyesi de talep edilecekse, TBK'nun 315/2 veya 362/2 maddeleri gereğince verilen ödeme süresinin beklenilmesi bundan sonra davanın açılması gerekir. Ödeme için kanunda öngörülen süre sona ermeden kiralananın tahliyesi talep edilemez. Olayımıza gelince; Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 10/08/2010 başlangıç tarihli 4 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile kiralananın sera olarak sebze yetiştiriciliğinde kullanılmak üzere kiraya verildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....

                  Davacı alacaklı kiralananın tahliye edilmediğini, anahtarın usulen teslim edilmediğini bildirmiştir. Kiralananın tahliye edilerek anahtarın davacıya teslim edildiği, kiracı tarafından ispat edilmelidir. Kiralananın davalı tarafından tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için, kiralananın boşaltılarak, anahtarın kiralayana usulüne uygun olarak teslim edilmesi zorunludur. Ne var ki davalı kiralananı tahliye ettiğini İ.İ.K’nun 269/c-1.maddesindeki belgelerden biri ile kanıtlayamamıştır. Bu durumda ödeme de bulunmadığına göre alacak istemi hakkında itirazın kaldırılmasına karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu