ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/09/2018 NUMARASI : 2017/509 E- 2018/477 K DAVA KONUSU : Alacak (Hasılat Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki bütün belgeler incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kurum ile Bolu Belediye Başkanlığı arasında 31/08/2016 tarihinde imzalanan Bolu Atatürk Stadyumunun Boluspor tarafından kullanımına dair protokolün 31/10/2016 tarihli Genel Müdürlük Makam oluruyla feshedildiğini, ancak protokolün sona ermesine rağmen stadyumun Boluspor tarafından kullanıldığını, bu nedenle maçlardan elde edilen hasılattan 140.112,00- TL kira bedelinin ve 75.260,67- TL naklen yayın bedelinin müsabaka tarihlerine göre, her bir kalem alacağın ayrı ayrı yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacı kuruma ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacının söz konusu alacak iddiasını ileri sürebilmesi ancak kiralananın tahliye edilmiş yani kiralananın tasarrufunun kiraya verene geçmiş olması halinde mümkün olacaktır. Bu nedenle, davalının kiracının kiralananı tahliye edip etmediği öncelikle belirlenmelidir. Dava tarihi itibari ile kiralanan tahliye edilmemiş olsa dahi yargılama sırasında kiralananın tahliye edilmesi halinde usul ekonomisi gereği tahliye şartının gerçekleştiği gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken kiralananın tahliyesi hususu araştırılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. 2-) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "taleple bağlılık ilkesi" başlığını taşıyan 26. maddesinde "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 30.11.2010 gün ve 106-827 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık hasılat kirası sözleşmesinden kaynaklanmış olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Davacı ... ile davalı ... arasındaki davadan dolayı ... 1.Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 26.06.2007 gün ve 208-348 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hasılat kirası sözleşmesinden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, kira alacağının tahsiline yönelik takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile kısmi itirazın kaldırılmasına ve davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili,davalının kira ödemelerini ifa etmemesi nedeniyle kira bedelinin ödenmesi ve davalının taşınmazdan tahliyesi amacıyla davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının takibe kısmı itirazda bulunduğunu, başlatılan takibin 4.750,00 TL'sinin davalı tarafından kabul edildiğini kalan kısma, faize ve gecikme zammına itiraz ettiğini, kiracının yerinde olmayan itirazlarının kaldırılarak taşınmazdan tahliyesine, davalının %40 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili,davanın reddini savunmuştur....
Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasında düzenlenen 01.11.2010 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli yazılı tarla kira sözleşmesi ile üç ayrı tarla davalıya kiraya verilmiştir. Bu durumda kiralanan taşınmazlar tarla vasfında bulunduğundan, davaya dayanak bu sözleşme hasılat (ürün) kirası niteliğindedir. Davacı tarafça kira bedellerinin tahsili ve davalının temerrüde düşürülmesi için Borçlar Kanunu'nun 288, Türk Borçlar Kanunu'nun 362.maddesi gereğince, davalı kiracıya 60 günlük ödeme süresi içeren ödeme emrinin tebliğ ettirilmesi gerekir....
Davacı alacaklı, kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlattığı icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine icra mahkemesine baş vurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur....
Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, kiralananın tahliyesine, 2013 Ocak ayı kira bedeli tutarı 3.500,00.- TL yönünden itirazın kısmen kaldırılmasına karar verilmiş, karar her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, kararın dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin kiralananın tahliyesine, 3.500,00.- TL kira alacağı için itirazın kısmen kaldırılmasına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı vekilinin reddedilen itirazın kaldırılması talebine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı tarafından 18.01.2013 tarihinde başlatılan icra takibinde, 2010 Kasım ayından bakiye 1.581.- TL, 2010 Aralık ayı 2.350.- TL, 2011 yılının 12 ay kirası için 31.200.- TL, 2012 yılının 12 ay kirası için 36.000.- TL ile 2013 Ocak ay kira bedeli 3.500.- TL toplamı 74.631,00.- TL'nin davalıdan tahsili talebinde bulunulmuştur....
Dava, kira alacağının tahsili için haciz ve tahliye talepli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu durumda sözleşmenin bu niteliğine göre kiralananın taraflar arasında TBK.nun 357.maddesinde tanımı yapılan hasılat (ürün) kirasına ilişkin hükümlere tabi olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki kira ilişkisinin hasılat (ürün) kirası olduğu anlaşıldığına göre borçlu kiracıya gönderilen ödeme emrinin TBK.nun 362.maddesine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on gündür.(benzer yönde; Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2017/9248 E 2018/11709 K sayılı kararı) Anılan yasa maddesine göre, somut olayda borçluya altmış günlük ödeme süresi tanınması gerekirken ödeme emrinde otuz günlük süre verildiği görüldüğünden, bu ödeme emrine dayanılarak borçlunun tahliyesi talep edilemeyecektir. Bu husus tahliye şartı olduğundan resen gözetilmesi gerekmektedir....