WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalının bu itirazı, kısmi itiraz niteliğinde olup aylık kira miktarına muacceliyet koşuluna ve kiralananı tahliye ettiğine ilişkin bulunmamaktadır. Başka bir deyişle aylık kira miktarına itiraz edilmeyerek bakiye 4225.-YTL borcun bulunduğu sonucuna varmak gerekir. Zira davalı bakiye borcu ödediğine ilişkin İ.İ.K.'nun 269/c maddesinde belirtilen bir belge sunamamıştır. Ankara 18. İcra Mahkemesi'nin 2004/290 Esas ve 2004/335 Karar sayılı Mahkeme kararındaki tahliye kararına dayanılarak akdin feshedildiği kabul edilemez. Zira tahliye kararının infaza konulmadığı, davalının kiralananda oturmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Nitekim davalı itirazında kiralananı tahliye ettiğini bu sebeple muaccel borcu bulunmadığını ileri sürmediği gibi yargılama aşamasında ve temyiz dilekçesinde dahi kiralananı tahliye ettiğine dair bir itirazı bulunmamıştır. Bunun sonucu olarak daha önce alınan ve infaz edilmeyen tahliye kararına rağmen davalının kiralananda oturduğunun kabulü gerekir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Dava, kiracı tarafından açılan ve kiralananı teslim alamama ve kullanamamasından dolayı uğramış olduğu zararın davalıdan tahsiline ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.10.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/472 Esas KARAR NO:2021/792 DAVA:İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ:26/07/2021 KARAR TARİHİ:29/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme kapsamında davalıya malın teslim edildiğini, davalının kiralananı teslim etmediği gibi kiralananı saklama ve kaçırma girişiminde bulunduğundan ihtiyati tedbir kararı alındığını belirterek davanın kabulüne, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık kiracının kiralananı kullanamamasından dolayı uğradığı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Hüküm Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiştir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Türk Borçlar Kanununun 325.maddesi hükmüne göre kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde, kira sözleşmesinden doğan borçları kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Ancak sözleşmeyi haklı nedenle fesih eden kiracı erken tahliye nedeniyle makul süre kira bedelinden sorumlu değildir. TBK’nun 301.maddesi hükmü gereği kiraya veren; kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kiraya veren bu borcu sadece fiili bir teslim ile ifa etmiş olmaz. Kiracı kiralananı hangi maksat için tutmuş ise kiralayan o maksada elverişli bir tarzda teslim ile mükelleftir. Davacı kiraya veren, gerekli vasıfları taşımayan binayı kreş olarak kiraya vererek kusurlu davranmıştır....

            O halde İlk Derece Mahkemesince; davalı kiracı tarafından tek taraflı olarak davacı kiraya verene gönderilen fesih ihtarının haklı nedene dayanmadığı, diğer bir anlatımla kiralananı süre bitmeden tek taraflı olarak tahliye etme hak ve yetkisi tanınmamasına rağmen, davalı kiracının, davacı kiraya verenin rızası olmaksızın ve haklı bir nedene de dayanmaksızın sözleşmeyi feshederek kiralananı tahliye etmiş olmasının sözleşmeye aykırı davranış teşkil ettiği, bu nedenle davalı kiracının anahtarı teslim ettiği tarihe kadar olan kira bedeli ile bu tarihten itibaren kiralananın aynı şartlarda kiraya verilebileceği makul süre kira bedelinden sorumlu olduğu kabul edilmek suretiyle davalının sorumlu olduğu kira bedellerinin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1....

              Davacı kiralananı altı yıldan bu yana kahvehane olarak kullanmaktadır. 15/05/2011 tarihinde sözleşme yenilenmiştir. Kiraya veren 21/02/2012 tarihli noter ihtarnamesi ile kiralananı kendi iş yeri ihtiyacı için kullanacağını 15/05/2012 tarihinden itibaren sözleşmeyi yenilemeyeceğini, taşınmazı tahliye etmesini aksi taktirde iş yeri ihtiyacı nedeni ile tahliye davası açacağını ihtar etmiş, kiracı davacı da 18/04/2012 tarihli cevabi ihtarnamesi ile kiraya verenin iş yeri ihtiyacı sebebi ile taşınmazı 15/05/2012 tarihinde boşaltarak teslim edeceğini bildirdikten sonra kiralananı boşaltarak anahtarları 20/04/2012 tarihinde kiraya verene teslim etmiştir. Davalı kiraya veren boşaltılmasını sağladığı iş yerini bir süre boş tuttuktan sonra kiralık ilanı asmış, daha sonra da 01/02/2013 başlangıç tarihli sözleşme ile lokanta olarak üçüncü şahsa 5 yıl süre ile kiraya vermiştir....

                Kiracının, kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda kural olarak, kiracı kira süresinin sonuna kadar kiralayanın uğradığı tüm zararı ödemekle yükümlüdür. Ancak, 6098 Sayılı TBK.'nun 114/2. maddesi (mülga 818 Sayılı BK.nun 98/2.maddesi) göndermesi ile aynı Kanunun 52.maddesi (mülga BK.nun 44. maddesi) uyarınca kiraya verenin de zararın artmasına neden olmaması gerekir. Bu durumda, davacının zararı tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Kiracı, kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı olarak fesh ederek kiralananı tahliye ettiğine göre, anahtar teslim tarihine kadar işleyen kira bedelinden, anahtar tesliminden sonra ise makul süre kirasından sorumludur....

                  Sözleşmenin özel şartlar 8.maddesinde "Kiracı kiralananı boşaltmak istediği takdirde en az 1 ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmeyi taahhüt eder" hükmüne yer verilmiştir. Tarafların serbest iradeleriyle kararlaştırdıkları bu koşul geçerlidir ve tarafları bağlar. Kiracı bu ihbar şartına uyarak gönderdiği 29.03.2010 tarihli ihtarname ile taşınmazı 30.04.2010 tarihinde boşaltacağını davalıya bildirmiş ancak kiralananı cebri icra yoluyla 25.06.2010 tarihinde tahliye etmiştir. Davacı kiracı feshi ihbarda bulunmasına rağmen belirttiği tarihte kiralananı tahliye etmediğinden edimini yerine getirmemiştir. Sözleşmeye bağlılık (ahde vefa) ilkesi gereği taraflar sözleşme hüküm ve koşullarına uygun davranmak durumundadırlar. haklı neden olmadıkça ve usulüne uygun feshedilmedikçe kiracı, sözleşme süresi ile bağlı olup sözleşmenin süresinden önce ve haksız olarak feshi durumunda kiraya verenin bundan kaynaklanan zararını gidermekle yükümlüdür....

                    Mahkemece, davalı şirket yöneticisi hakkında her ikisi de kaçak akaryakıt satmak suçundan olan davalardan ilkine ait suç tarihinin 24.07.2008 karar tarihinin 08.09.2009 olduğu, ikinci kamu davasındaki suç tarihinin 09.02.2009 olduğu, kiralayan olan eski malikin ve kiralananı sonradan iktisap eden davacının söz konusu davalardan haberdar oldukları uzunca bir süre beklenildikten sonra dava açılmasının iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında 01.06.2005 başlangıç 31.12.2007 bitiş tarihli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taşınmaz davalıya akaryakıt istasyonu, market, elektrik ve lastik tamir binası olarak kiraya verilmiştir. Davacı kiralananı 15.09.2008 tarihinde eski malikten satın almıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayıl Borçlar Kanunun 256.madde hükmüne göre kiracı kiralananı kullanırken tam bir özen içinde hareket etmek, kiralanana zarar vermemekle yükümlüdür....

                      UYAP Entegrasyonu