Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 35291 yevmiye numaralı emanet tutanağı ile emanete bırakıldığını, müvekkili firmanın sözleşmede belirtildiği şekilde sözleşme şartına uygun olarak kiralananı boşaltığını, müvekkili firma ile davalı arasında yapılan kira sözleşmedeki maddenin açık olduğunu, müvekkili de işbu maddeye uygun olarak kiralananı tahliye etmesine üç ay kala davalıya ihtar gönderdiğini, müvekkilinin dürüstlük kuralına uygun olarak davalıya tahliye konusunda ihtar çektiğini hatta davalının sıkıntı yaşamaması adına belirttiği tarihten erken bir tarihte de kiralananı boşaltığını, davalının ise iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak müvekkilin peşin ödediği ve kullanmadığı döneme ilişkin kira bedelini müvekkile iade etmediğini, ilk derece mahkemesi tarafından, taleplerinin makul süre tazminatı olarak kabulünün hatalı olduğunu, zira müvekkilinin sözleşme kuralına uygun olarak kiralananı ihtar çekerek ve belirttiği tarihten yaklaşık bir ay önce tahliye ettiğini, müvekkili firmanın erken tahliyeyi...

Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, kiralananın teslim tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülükleri, konut ve çatılı işyeri kiralarında anahtar teslimine diğer kira ilişkilerinde ise kiralanın teslimine kadar devam eder. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 316. maddesi uyarınca; kiracı, kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanun'un 334. maddesi uyarınca da kira sözleşmesinin sonunda kiralananı aldığı hali ile kiraya verene teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. Bu doğrultuda kiracı, kiralananda sözleşmeye uygun, olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur....

Türk Borçlar Kanunu'nun 351. maddesinde "Kiralananı sonradan edinen kişi, onu kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altı ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir. Kiralananı sonradan edinen kişi, dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak bir ay içinde açacağı dava yoluyla da kullanabilir. " düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre kiralananı sonradan edinen yeni malik edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altı ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Aziziye mah. 573 sok....

Türk Borçlar Kanunu'nun 351. maddesinde "Kiralananı sonradan edinen kişi, onu kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altı ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir. Kiralananı sonradan edinen kişi, dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak bir ay içinde açacağı dava yoluyla da kullanabilir. " düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre kiralananı sonradan edinen yeni malik edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altı ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Aziziye mah. 573 sok....

Davacı, kira sözleşmesine güvenerek, işyeri olarak kullanmak üzere kiraladığı taşınmaza kullanma amacına yönelik olarak bir takım tadilatlar yapmaya başladığı, henüz akit imza tarihinden birinci ay içerisinde taşınmazın bir başkasına satılması dolayısıyla tahliye tehdidi altında kalarak kiralananı tahliye etmek zorunda kaldığı anlaşılmaktadır....

    ın davasının reddine karar verilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere özellikle Kat Mülkiyeti Yasasının 3. maddesinde öngörülen biçimde yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu içeriğine göre bağımsız bölümlerin arsa paylarının düzeltilmesi istemli davanın reddinde bir isabetsizlik görülmediğinden bu konudaki temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın ONANMASINA, 2-Anataşınmazın ön cephesindeki ortak bahçeye 1 nolu bağımsız bölüme bağlı olmak üzere garaj ve müştemilat yapılmasına izin verilmesi istemli dava yönünden ise; Dosyada toplanan bilgi ve belgeler, özellikle yerinde yapılan bilirkişi incelemesi ve bu bağlamda anataşınmazın onaylı mimari projesi gözönünde tutulduğunda garaj ve müştemilat yapılmasına izin istenilen alanın anataşınmazın ortak yerlerinden olduğu böyle bir değişikliğe diğer bağımsız bölüm maliklerinin rızasının bulunmadığı anlaşılmaktadır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/89 Esas KARAR NO : 2019/296 DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) DAVA TARİHİ : 16/03/2019 KARAR TARİHİ: 03/05/2019 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı firmanın tek ortağı olan ...’nun ...tarihinde vefat ettiğini, Anonim Şirketinin organ eksikliği nedeniyle şirket genel kurulunun yapılamadığını, TTK m. 530. gereği şirketin feshine karar verilmesi tehlikesinin doğacağını, halihazırda şikretin yönetim kurulunun da bulunmadığını beyanla 6102 sayılı TTK 410/2 madde gereğince genel kurulu yönetim kurulunun oluşturulması amacıyla toplantıya çağırılması için davalı şirkette pay sahibi olarak davacıya genel kurul toplantısına çağrı yapmak üzere izin verilmesini talep ve dava etmiştir. ......

        Az yukarıda açıklandığı üzere; kiralananı satın alan davacı TBK'nın 310. maddesi gereğince önceki malik kiralayanın haklarına halef olmuş ise de bunun için öncelikle kiralananı satın aldığı ve kira paralarının bundan sonra kendisine ödenmesine yönelik ihtar göndermesi gerekir....

        nun 285. maddesine dayalı aktin feshi ve tahliye istemli olarak açıldığından HUMK.nun 8. maddesine göre sulh mahkemesinin görevli olup, mahkemece davaya bakılıp sonucu hakkında bir hüküm kurulması gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm için yeterli değildir. Borçlar Kanununun 287. maddesi hükmü uyarınca hasılat kirasında süre bittiği halde kiralayanın açık veya örtülü rızasıyla kiracının kiralananı kullanmaya devam etmesi veya kira sözleşmesinde kararlaştırılan feshi ihbarı iki taraftan birinin yapmamış olması durumunda sözleşme yıldan yıla yenilenmiş sayılır. Sözleşmenin bu şekilde yenilenmiş olması halinde bir senelik bir müddetin hitamından altı (6) ay önce kiracıya feshi ihbar tebliğ edilmek suretiyle ancak o senenin sonunda tahliye davası açılabilir. Bu durumda tahliyeye karar verilebilmesi için başka bir sebep aramaya gerek yoktur....

          Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Yıllık izin ücreti alacağına uygulanacak faizin başlangıç tarihi uyuşmazlık konusudur. Somut olayda; davacı, yıllık izin ücreti alacağını temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak faizi ile birlikte istemiştir. Davacı tarafından yıllık izin ücreti alacağının ödenmesi istemli 10.12.2014 tarihli ihtar, davalıya 12.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olduğundan temerrüt tarihi 12.12.2014 tarihidir. Mahkemece talep edilen alacağa temerrüt tarihinden faiz işletilmek ile birlikte hüküm yerinde temerrüt tarihi açıkça yazılmamıştır....

            UYAP Entegrasyonu