WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiraya verenin bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır. Anahtarın (kiralananın) kiraya verene teslimi, hukuki işlemin içerisinde yer alan bir maddi vakıa olmakla birlikte, sözleşmenin feshine yönelik bir hukuki sonuç doğurduğundan, bunun ne şekilde ispat edileceği hususu, yıllık kira bedelinin tutarı esas alınmak suretiyle, HMK'nın 200 ve 201.maddeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. Eş söyleyişle, yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının üzerindeyse ve kiraya verenin açık muvafakati yoksa bu yön kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabilir, tanık dinlenemez ancak yemin delillere dayanılmış ise yemin teklif etme hakkı hatırlatılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.(Dairemizin, 28.02.2018 gün 2017/5791, 2018/1845 E. K, 5.12.2018 gün 2017/4599, 2018/12416 E....

    Mahkemece icra takibinde itiraza uğrayan kısım yönünden değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, icra takibinde talep edilen aylar kira bedellerinin tamamına itiraz edilmiş gibi yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Öte yandan, TBK'nin 310. maddesi hükmüne göre kiralananın mülkiyetinin kiralayan malik tarafından üçüncü kişiye devri ile birlikte, kiralayan ve kiracı arasındaki kira sözleşmesi tüm hak ve borçları ile birlikte yasa gereği kendiliğinden yeni malike geçer. Kiracı, devir öncesi mevcut muaccel ödenmemiş kira bedeli borçlarından dolayı kiralananı devreden kiralayana karşı, devir tarihinden sonra ise yeni malike karşı sorumludur. Kiralananı satın alan davacı TBK'nin 310. maddesi gereğince önceki malik kiralayanın haklarına halef olmuş ise de bunun için öncelikle kiralananı satın aldığı ve kira paralarının bundan sonra kendisine ödenmesi yönünde kiracıya bildirimde bulunması gerekir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında 25.05.2015 tarihinde akdolunan kira sözleşmesiyle birlikte, davalının kiralananı kullanmaya başladığını ve kullandığı süre boyunca da kira bedelini düzenli olarak davacı tarafa ödendiğini, taraflar arasındaki kira sözleşmesi davacının dava dilekçesinde iddia ettiğinin aksine 11.04.2017 tarihinde sona erdiğini, söz konusu tarih itibariyle davalının kiralananı tahliye ettiğini ve bu tarihten itibaren de kullanmadığını, çünkü davalı kira sözleşmesinde ön görülen devir hakkını kullanarak kiralananı 11.04.2017 tarihinde Cumhur Yılmaz adlı şahsa devrettiğini, davalının kiralananı devir işlemleri davacının bilgisi ve onayı dahilinde olduğunu, davacı bunun aksini iddia edemeyeceğini zira devralan kişinin aylarca kiralananı kullandığını ve bu kullanım bizzat davacının gözünün önünde olduğunu, her ne kadar mahkemece, davacının bilgisinin olmadığına dair tarafımızca belge sunulmadığı ifade edilmiş...

      Bu durumda davacı alacaklının dava dilekçesinde de açıkça bildirdiği tarih olan 01/08/2014 tarihi tahliye tarihi kabul edilerek bu tarihe kadar olan kira bedelleri üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken 31/05/2014 tarihi itibariyle mecurun tahliye edildiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 09.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava konusu kiralananı 02.09.2013 tarihinde satın aldığını, kocası olan eski malik ile davalı arasında 01.01.2010 başlangıç tarihli on yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, davalının kiralananı 10.08.2009 tarihli işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı ile düğün salonu ve restorant olarak kullanmaya başladığını, daha sonra sahte kira sözleşmesi tanzimi ile 03.05.2010 tarihli işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı ile kiralananı gazinoya çevirdiğini, kiralananın içkili gazino olarak kullanılmasına kesinlikle muvafakatı olmadığını, sahtecilikten dolayı ... 1....

          a elektrik ve su borcu olmadığına dair makbuz ile hasarsız olarak teslim ettiğini, kira borcunun da olmadığını, davacıya kiralananı 950,00 TL ye bir başkasına kiraya vermesini önerdiğini, ancak davacının 1200 TL den aşağıya kiraya vermeyeceğini belirttiğini, kiralananın tahliye edildiğini bilen davacının fahiş kiraya verebilmek için kiralananı boş tuttuğunu, tahliyeden sonra meydana gelen don olayı neticesinde meydana gelen zarardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacının tahliyeden itibaren en fazla üç aylık kira parasını talep edebileceğini belirterek, davanın bu davalı yönünde de reddine karar verilmesini istemiştir....

            kiralananda nem ve kokular meydana geldiğini davacının binada iyileştirme konusunda bir görüş bildirmediği gibi fahiş kira artışı istediğini bu nedenle müvekkilinin kiralananı haklı nedenle tahliye ettiğini belirterek davacının davasının reddine,karşılık dava olarak da kiralananı sorunsuz olarak teslim ettiğini 14.000 TL güvence parasının davacı-karşı davalıdan tahsilini istemiştir....

              Davalı, İstanbul 4.İcra Mahkemesinin 2010/845-1204 sayılı ödeme emrinin öğrenme tarihinin 03.06.2010 tarihi olduğuna ilişkin kararı ile süresinde kabul edilen itiraz dilekçesinde kiralananı 20.03.2010 tarihinde tahliye ettiklerini belirterek borca itiraz etmiştir. Davacı vekili,takip talebinde ve dava dilekçesinde kira alacağı talep etmiş olup,erken tahliye nedeniyle tazminat ,makul süre kirası vs. talebi bulunmamaktadır. Davalı kiracı, kiralananı 2010 Mart ayında tahliye ettiğini savunmuş ancak anahtar teslimine dair yazılı belge sunamamış ise de davalı kiracının 2010 Mart ayı sonunda kiralananı tahliye ettiği davacı tarafın ve mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda davalı kiracı tahliye tarihine kadar olan 2 aylık kira (2010 yılı Şubat+Mart ayları) parasını ödemekle yükümlüdür. Davacı tarafın iş bu davada erken tahliyeye ilişkin tazminat talebi bulunmadığına göre mahkemece hüküm altına alınan 2.550 TL'den Mart ayı için ödenecek tutarın tazminat olarak nitelenmesi doğru değildir....

                Mahkemece, temerrüt oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalının, kiralananı yargılama sırasında tahliye etmiş olması nedeniyle mahkemece, tahliye konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve yargılama masraflarını davacının dava açmaktaki haklılık durumuna göre değerlendirmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine hükmedilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davalı vekili ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde özetle davacı şirketin OSB'lerde faaliyet göstermeye ilişkin belirlenen hiçbir kurala, usule uymaksızın kiracı olduğu iddiasıyla faaliyet göstermeye başladığını , OSB'lerde kiracılık, aynı parselde birden fazla katılımcının üretim yapması ve elektrik aboneliğine ilişkin belirlenen kural, Yönetmelik ve Kanun hükümlerine aykırı şekilde kiracılık kaydı yapmaksızın ve kendi adına elektrik aboneliği başlatmaksızın bir önceki abone için bağlanmış elektrik ile faaliyet göstermeye başlayan ve faaliyetleri ile çevreye de zarar verip şikayetlere konu olan şirket için birtakım tutanaklar tutularak , süre verildiğini , akabinde elektriğin kesilmesi için gerekli sürecin yürütüldüğünü , parsel sahibi şirket) tarafından 30.09.2022 ve 03.11.2022 tarihinde çevre yasalarına, doğaya ve komşulara zarar vermesi nedeniyle şikayet dilekçesi ve zarara dayanak fotoğraflar sunduğunu , keşide edilen ihtarnameyi de davalı ile paylaştığını , Açıklanan süreçten de...

                    UYAP Entegrasyonu