Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan bu yön gözetilmeksizin talep aşılarak yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davacı bu davasında kiralana ruhsat verilmediğinden bahisle kiralananı çalıştıramamaktan dolayı maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece kiralananın kapalı kaldığı 17.5.2005-28.9.2005 tarihleri arasındaki süre için 5.720 YTL tazminata hükmedilmiştir.Borçlar Kanunu’nun 249/1....

      O bakımdan kiralananı boşaltan kiracı, muaceliyet şartı nedeni ile bir yıllık kira parasından sorumlu tutulamaz. Kiralananın yeniden kiraya verilebileceği süre içerisindeki zarardan, (daha fazla bir zarar ispat edilmediği takdirde o sürenin kira parası kadar zarardan) sorumludur. Davalı kiralananın 27.11.2007 tarihinde davalı kiralananı 27.12.2007 tarihinde boşalttığını, kiraya verildiği tarihten sonraki kira parasından sorumlu olmayacağını savunmaktadır. Davacının bu savunması üzerinde de durularak gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

        Davalı davacının kiracısı olmadığını, 01.09.2004 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca kiralananı ..."dan kiraladığını ve kira bedellerini kiraya veren ...'a ödediğini savunmuştur. Davacı dava konusu taşınmazı 29.04.2008 tarihinde önceki maliklerden satın almıştır. Yeni malik davacı kiralananı satın aldıktan sonra kira bedellerinin kendisine ödenmesini isteme hakkına sahiptir. Mahkemece savunma doğrultusunda araştırma yapılarak davacı-alacaklı tarafından istenen kira bedellerinin, kiraya veren İbrahim Aslan"a ödendiği kanıtlanamadığı takdirde davanın alacak yönünden kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

          Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini kanıtlayamazsa kiralayanın bildirdiği tarihe itibar olunmalıdır. Olayımıza gelince; Davada dayanılan ve karara esas alınan 01.06.2011 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

            Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin maliki olduğu taşınmazda kiracı olan davalının, kiralanana yerleştikten sonra müvekkiline 04/10/2012 tarihinde kendi isteği ile imzaladığı taahhütname verdiğini, tahliye taahütnamesi ile 01/09/2013 tarihinde kayıtsız şartsız kiralananı boşaltmayı kabul ettiğini, fakat taaahhüte rağmen kiralananı tahliye etmediğini, ... İcra müdürlüğünün 2013/3048 E. Sayılı dosyasıyla tahliye için takip başlattıklarını, davalı tarafın haksız ve dayanaksız olarak takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin davalı ile herhangi bir şekilde kira süresinin uzatılmasına yönelik bir anlaşma yapmadığını da belirterek davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir....

              Davacı, dava dilekçesinde, dava konusu kiralananı 13.3.2007 tarihinde iktisap ettiğini, davalı ile bu tarihte sözlü kira sözleşmesi yapıldığını, ancak kira bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı itirazında ve savunmasında, davacı ile aralarında kira sözleşmesi olmadığını, kiralananı Enis Öcal’dan kiraladığını ve kira bedellerini ...’a, o ölünce de eşine elden ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Kural olarak kira sözleşmesi yazılı şekle bağlı değildir. Sözlü olarak yapılabileceği gibi yazılı olarak da yapılabilir. Ancak, kira ilişkisinin kanıtlanması açısından yazılı olarak yapılmasında yarar vardır. Sözlü olarak yapılan kira sözleşmesinin varlığı ve kira bedeli gibi diğer koşulları davacı tarafından kanıtlanması gerekir. Kira bedelinin ödendiğinin kanıtlanması ise davalıya aittir....

                Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin maliki olduğu taşınmazda kiracı olan davalının, kiralanana yerleştikten sonra müvekkiline 04/10/2012 tarihinde kendi isteği ile imzaladığı taahhütname verdiğini, tahliye taahütnamesi ile 01/09/2013 tarihinde kayıtsız şartsız kiralananı boşaltmayı kabul ettiğini, fakat taaahhüte rağmen kiralananı tahliye etmediğini, ....İcra Müdürlüğünün 2013/3052 E. Sayılı dosyasıyla tahliye için takip başlattıklarını, davalı tarafın haksız ve dayanaksız olarak takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin davalı ile herhangi bir şekilde kira süresinin uzatılmasına yönelik bir anlaşma yapmadığını da belirterek davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  Maddesinde belirtilen 30 günlük süre verilmesi gerekirken 7 günlük süre verilmiş olmasına, davalının hile ile davacıya sözleşme imzalattığı iddiasının ispat edilememiş olmasına nazaran mahkemece davanın reddine ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf isteminin HMK 353/1- b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  Kiracı, devir öncesi mevcut muaccel ödenmemiş kira bedeli borçlarından dolayı kiralananı devreden kiralayana karşı, devir tarihinden sonra ise yeni malike karşı sorumludur. Kiralananı satın alan yeni malik TBK'nın 310. maddesi uyarınca önceki malik kiralayanın haklarına halef olmuş ise de, bunun için öncelikle kiralananı satın aldığı ve kira paralarının bundan sonra kendisine ödenmesi yönünde kiracıya bildirimde bulunması gerekir. Yeni malik tarafından kiracıya ihtar gönderilmesinden önce kiracının kira paralarını önceki malike ödemesi halinde, önceki malike yapılan ödeme miktarınca kiracı sorumluluktan kurtulacaktır. Somut olayda davacının kiralananı 07/07/2021 tarihinde satın aldığı, bu konudaki 03/09/2021 tarihli ihtarnamenin ise davalıya 06/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği tarafların kabulünde olup ihtilafsızdır....

                  UYAP Entegrasyonu