WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hukuka aykırı olduğunu, bu kanun maddeleri gereğince murislerinin borcundan sorumlu olan davacıların haksız davasının reddine karar verilmesi gerektiğini bu nedenle kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Kira bedeli yönünden onanmasına,kötüniyetli davalı alacaklı için %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini, gerekçeli ilamın hüküm kısmının 5.Maddesindeki avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.206.00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesi kısmının tavzihi ile bu dosya için avukatlık ücret tarifesi uyarınca 7.206.00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesi şeklinde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı tarafın müvekkiline ait gayrimenkulü kiralamış, kira ilişkisi devam ederken kiralananı tahliye etmiş ve müvekkiline teslim etmeden kiralanandan ayrıldığını, kiralananı tahliye ederken sözleşmeye de uygun davranmamış, kiralanana zarar vermiş ve bu durum Adana 4....

Nitekim davacı da yeni malikle anlaşarak, ihtilafsız şekilde kiralananı tahliye etmiştir. Ancak bu durum sözleşme süresinin sona ermesinden önce gerçekleştiğinden davacının birtakım zararlara maruz kaldığı da kuşkusuzdur. O halde mahkemece; davalıların protokol ile borçlandıkları edimlerini yerine getirmediği ve davacının zararına sebebiyet verdikleri, bu çerçevede davacının zararını gidermekle sorumlu oldukları hususları üzerinde durularak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....

    Davalı ..., kira sözleşmesini oğlu ... adına imzaladığını ve kiralananı 29/01/2004 tarihinde ...'e devrettiğini, kiracı sıfatı kalmadığını beyanla davanın reddini savunmuş, diğer davalı ... ise kiralananın 2004 yılında kendisine devredildiğini, 2009 yılına kadar kira bedellerini eksiksiz ödediğini, 2009 yılından sonra davacının kira bedeli istemediğini, bedelsiz olarak kiralananı kullanmasına izin verdiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 1-Davacının alacak istemine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi gereğince karar, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsar....

      İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; İstinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Türk Borçlar Kanunu'nun 299. maddesine göre "kira sözleşmesi kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." Buna göre kiracının borcu kira sözleşmesi karşılığı bir bedel ödemek, kiraya verenin borcu da belli bir süre için kiralananı kiracının emrinde hazır bulundurmaktır....

      Ne var ki bu süre sözleşmenin özel şartlar 8. maddesinde '' Kiracı, kiralananı boşaltmak istediği taktirde bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmek zorundadır '' düzenlemesiyle bir ay olarak belirlenmiştir. Bu durumda bir aylık makul süre kirasına hükmetmek gerekirken makul süre değerlendirilmesinde hataya düşülerek taşınmazın 2 ay 10 gün sonra kiraya verilebildiğinden bahisle 2 aylık makul süreye hükmedilmesi ve hatalı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarda 2 ve 3 nolu bentte yazılı nedenle makul süreye ve hor kullanma tazminatına ilişkin kısmının BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Aynı Yasanın 11. maddesi gereğince kiracı kira süresinin bitiminden en az onbeş gün önce kiralananı tahliye edeceğini kiralayana yazı ile bildirmek suretiyle sözleşmeyi feshetmediği takdirde, sözleşme aynı şartlarla bir yıl daha uzamış sayılır. 6570 Sayılı Yasa kiralayana süre bitimi nedeniyle akdi fesih hakkı tanımadığı gibi 7. maddesinde de tahliye sebeplerini sınırlı olarak saymıştır. 6570 sayılı kanunda ve Borçlar Kanunu'nun bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinde gösterilen haller dışında tahliye kararı verilemez. Davada 6570 Sayılı Kanunun 7. maddesinde belirtilen sebeplere dayanılmadığına göre, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı davacının kiracısı olmadığını, 01.09.2004 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca kiralananı ..."dan kiraladığını ve kira bedellerini kiraya veren ... a ödediğini savunmuştur. Davacı dava konusu taşınmazı 29.04.2008 tarihinde önceki maliklerden satın almıştır. Yeni malik davacı kiralananı satın aldıktan sonra kira bedellerinin kendisine ödenmesini isteme hakkına sahiptir. Mahkemece savunma doğrultusunda araştırma yapılarak davacı- alacaklı tarafından istenen kira bedellerinin, kiraya veren ..."a ödendiği kanıtlanamadığı takdirde davanın alacak yönünden kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

            Mahkemece gerçek zararın belirtilen şekilde tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken kira sözleşmelerinin yıl ortalamasının alınması suretiyle hatalı hesaplama yapılan bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/01/2020 gününde oy birliği ile karar verildi....

              Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacının kiralananı halen işyeri olarak da kullandığının, kiralananı sadece konut olarak kullanması durumunda kendi adına elektrik ve su aboneliğinin tesis edilebileceğinin anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 13/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu