kaynaklı olduğunu, kiralanandaki ayıp da kiralanan taşınmazın mesken niteliğinde olup ticari olarak kullanılamayacağı gerekçesiyle işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı alınamamasına dair hukuki ayıp olduğunu, oysa bizim davamızda kamu ihalesi şeklinde yapılan bir kira sözleşmesi ve kiralanan boş arazinin üzerine kantin inşa edilmesi ve işletilmesi hakkında olup dava konusu kiralanandaki ayıp da iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı alınmasına değil ihale konusu kantinin inşa edilmesine mani olan inşaat yapı ruhsatı alınmasını engelleyen hukuki ve gizli bir ayıp olduğunu, bu nedenle anılan Yargıtay kararının mevcut dosyada uygulanabilmesinin mümkün olmadığını, İş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı alımı hususunda kiraya verene herhangi bir yükümlülük yüklenmemekle birlikte iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatı alınabilmesi için inşaat yapı ruhsatı alınması gerektiğini, inşaat yapı ruhsatı da ancak kiraya veren tarafından alınabileceği gibi mevcut durumda hukuki ayıp nedeniyle inşaat ruhsatı alınması...
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davalı ile dava dışı.... arasında düzenlenen finansal kiralama sözleşmesinin 7.a maddesine göre kiralanandaki ayıplardan davalının sorumlu olmayacağı, sözleşme konusu malda teslimden kısa bir süre sonra ayıpların ortaya çıktığı, dava dışı kiracı tarafından davacıya 01.05.2008 tarihli faksla ayıp ihbarında bulunduğu, davacının garanti taahhüdünde bulunmasına rağmen garanti belgesini teslim ettiğini ispatlayamadığı, dava konusu makine ve ekipmanın üretimden kaynaklı olarak kısmen kusurlu ve sözleşmede belirtilen teknik vasıflara haiz olamadığı, kiracı şirketin ayıbın giderilmesi için dava dışı şirkete 11.471,97 TL ödeme yaptığı, ancak yapılan keşifte ayıbın devam ettiği, ayıbın giderilmesi için yapılacak harcama tutarından davacının ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca sorumlu olduğu, satılan maldaki ayıp nedeniyle satış bedelinden %30 indirim yapılması gerektiği, ödenmeyen borç tutarının da %30'a tekabül ettiği, buna göre davacının...
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, hasarın sigortalının iş yerinde bulunan su borusundaki sızıntıdan kaynaklandığı, sızıntıya yol açan arızanın hukuken ufak tefek ayıp niteliğinde olup, kiralanandaki ayıpları zamanında gidermeyen sigortalının kusurlu olduğu, zarar görenin kusuru nedeniyle illiyet bağının kesildiği, davalılar kiracıya karşı sorumluluktan kurtulduğundan halefi olan davacıya karşı da sorumluluklarının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. ...- Dava, Mülga 6762 sayılı ...'nın 1301. maddesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı ... bu davayı sigortalısına halefen açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır....
tarafından kiralanandaki ayıbın can ve mal güvenliği açısından tehdit oluşturduğu, binanın güçlendirilerek dahi ayıbın giderilmesinin olanaksız olduğunun tespit edildiğini, kiralalandaki esaslı ayıp giderilmediğinden sözleşmenin 05/09/2013 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, anahtarın 23/10/2013 tarihinde notere tevdi edildiğini, kiralanandaki ayıbın sözleşmenin yapılması sırasında bilinebilecek durumda olmayan gizli ve esaslı bir ayıp olup kiralananın sözleşmede öngörülen amaca uygun şekilde kullanımını engellediğini, müvekkilinin Mart, Nisan, Mayıs 2013 için 55.000 TL kira bedeli, 22.000 TL depozito, 13.750 TL stopaj ödemesi yaptığını, inşaat, mekanik tesisat, elektrik tesisatı, aydınlatma gibi tadilat ve hafriyat işleri için KDV dahil 615.710,12 TL masraf yaptığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
TBK'nun 305/1 maddesinde "Kiracı, kiraya verenden kiralanandaki ayıbın uygun bir sürede giderilmesini isteyebilir; bu sürede ayıp giderilmezse kiracı, ayıbı kiraya veren hesabına gidertebilir ve bundan doğan alacağını kira bedelinden indirebilir." hükmünü getirmiştir. Bu maddeye göre kiralanan sonradan ayıplı hale gelmiş ise kiracının ayıbı kiraya veren hesabına gidertebileceği ve bundan doğan alacağını kira bedelinden indirebileceği,aynı kanunun 307. Maddesinde ise; kiracının kiralananın kullanımını etkileyen ayıpların varlığı halinde, kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını isteyebileceği düzenlenmiştir. Kiracının kira bedelinden indirim isteyebilmesi için önceden kiraya verene ihbarda bulunması gerekir. Somut olayda; davacı tarafından davalıya gönderilen 12/10/2012 keşide, 12/11/2012 tebliğ tarihli ihtarname ile, kiralanandaki ayıpların giderilmesi için davalıya bir aylık süre verildiği anlaşılmaktadır....
Bölge adliye mahkemesince; davacı ile davalı şirket arasında depo niteliğindeki çatılı işyeri kira sözleşmesi bulunduğu, kiralanandaki ayıp nedeniyle mecurdaki davacıya ait ürünlerin zarar gördüğü, zarardan kiraya verenin sorumlu olduğu, sözleşmenin feshi protokolündeki ibarelerden mecurdaki ürün zararlarından kaynaklı bir ibranın bulunmadığı gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 01/10/2013 tarihli protokolün 3.2 maddesinde; " Kiracı, kiraya vereni işbu protokolün imza tarihine kadar sözleşme ve protokol gereği başta ürün sorumluluğu olmak ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere gayrikabili rücu olmak üzere ibra etmektedir" düzenlemesi yer almaktadır. 01/10/2013 tarihli protokolde yer alan ibra beyanında, herhangi bir istisnaya yer verilmemiş olup dava konusu edilen zarar yönünden de davalının bu protokol ile ibra edildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece kira sözleşmesinin imzalanmasından sonra yaşanan olumsuzlukların kiralananın kullanımını etkileyen ve kiracının öngöremediği sonradan oluşan ayıp niteliğinden kabul edilerek yıllık kira bedelinin 618.750 TL olarak belirlenmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, kiralanandaki ayıp nedeniyle kira bedelinden indirim yapılması istemine ilişkindir. 1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) 6100 sayılı TBK’nun 301.maddesinin ifadesi ile kiraya veren; kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kiraya veren bu borcu sadece fiili bir teslim ile ifa etmiş olmaz. Kiracı kiralananı hangi maksat için tutmuş ise kiraya veren o maksada elverişli bir tarzda teslim ile mükelleftir....
Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00' e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kiralananda sonradan çıkan ayıp nedeniyle peşin ödenen kira parasının istirdatı, yoksun kalınan kar ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat talebinin reddine, diğer taleplerin kabulüne, fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; ... Otelciliğe ait olan ... ... ilçesinde kain 115 ada 19 parsel nolu taşınmazın P2, S2, U2, nolu bağımsız bölümlerinin eski malik ... Otelcilik Turizm A.Ş.'den 99 yıllığına kiralandığını ve tapuya şerh edildiğini, F8, F16, F19 ve F25 nolu bağımsız bölümlerin ise dava dışı 3....
Kiralanan işyerine ruhsat verilmemesi ya da konut veya işyeri olarak kiralanan yerin iskân izninin bulunmaması uygulamada en çok karşılaşılan hukukî ayıp türleridir. 29. Kiralanandaki ayıp açık veya gizli ayıp olabilir. Kiralananda detaylı bir incelemeye gerek duymadan, basit bir gözden geçirme ile herkes tarafından fark edilebilecek türden eksiklik, bozukluk ya da aksaklıklar açık ayıp olarak nitelendirilir. Sözleşmenin kurulması sırasında kiracının bilmediği ve kiralananda yapacağı olağan inceleme ile fark edemeyeceği eksiklik, bozukluk ya da aksaklıklar gizli ayıp olarak adlandırılır. 30....
Davacı alacaklı, 30.7.2010 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde 2010 yılı Nisan, Mayıs, Haziran ayı kira parası olarak aylık 1336 TL den toplam 4008 TL'nin tahsilini istemiş, davalı vekili itirazında kira parasına stopajın dahil olduğunu ve kiralanandaki ayıp nedeni ile de tenzile tabi tutulması gerektiğini, buna göre aylık kira parasının 750 TL olduğunu ve müvekkilinin davacı alacaklı hakkında ... 3.İcra Müdürlüğü'nün 2009/973 sayılı dosyasıyla yaptığı icra takibi nedeniyle kesinleşmiş alacağı olduğunu, bu alacağın takasıyla borcunun olmadığını bildirmiştir. Taraflar arasında yazılı kira akti mevcut olup, bu sözleşmedeki imza inkar edilmemiştir....