Bu durumda mahkemece, önceki bozma ilamı doğrultusunda alanında uzman bilirkişilerden, her iki kiralanan bakımından ayrı ayrı değerlendirme yapılmak suretiyle piyasa koşullarında; kiralanan araçların aynı şartlarla ne kadar süre içinde kiraya verilebileceği hususunda rapor alınarak, bilirkişilerce tespit edilecek makul süre kadar kira parasına hükmedilmesi gerekirken, hatalı ve eksik bilirkişi raporuna dayalı olarak yanılgılı değerlendirme ile araç kiralama ihalelerinin bütçe yılının başında ve sonunda yapıldığından bahisle araçların kısa sürede kiraya verilemeyeceği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
TL, protokol uyarınca bankaya yatırılan 15.000,00 TL, protokol ile parası ödenerek kiralanan araçların iki ay erkenden geri alınması nedeni ile araçların teslimi için yapılan masraf ve iki aylık kira ücreti 1.483,00 TL ve 10.12.2009 tarihinde sözleşmenin haksız feshi nedeni ile başta 2010 ve 2011 yılı destek ve hizmet bedelleri olmak üzere müvekkillerin mahrum kaldığı gelir olarak 75.000,00 TL olmak üzere toplam 102.717,00 TL alacağı olduğunu, teminat senedinin tüm taleplerine rağmen iade edilmediğini belirterek teminat senedinin iptali ile müvekkillerinin toplam 102.717,00 TL alacağının tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bu alacağın şimdilik 40.000,00 TL'sinin davalıdan ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı, sözleşmenin yenilenmiş olmasına rağmen davalı tarafça herhangi bir bildirim yapılmadan taşınmazın 09.07.2012 tarihinde tahliye edilerek anahtarların teslim edildiğini belirtilerek alacak ve tazminat talebinde bulunmuş, davalı ise tarihsiz, ‘İbraname ve Kiralanan Taşınmazın Teslimi’ başlıklı, tarafların imzası bulunan sözleşme sunarak davacı ile sulh olduklarını bildirmiştir....
Dava dilekçesinde, davacının davalıya 3 adet araç kiraladığı, davalı tarafından kiralanan araçların kira bedellerinin, bu araçlarda oluşan hasar bedellerinin, OGS ve trafik cezası bedellerinin ödenmediği iddia edilmiştir. İcra takibine dayanak hasar bedelleri ve OGS kullanımının kiralanan araçlara ilişkin olduğu görülmektedir. Buradan hareketle, hasar bedellerine ve OGS kullanımına ilişkin istemlerin davalı tarafından kiralandığı iddia olunan araçların kullanımlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Artık bu noktada taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasında kira ilişkisi olduğu iddiasına dayandığı sonucuna varılmaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık noktasında Mahkememizin görevli olup olmadığı hususunda değerlendirme yapmak gerekecektir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir. HMK m.114/1-c gereğince görev dava şartı olup HMK'nin 115/1 uyarınca taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava, kiracı tarafından açılan kiralanan taşınmazın kendisine teslimi ve kiralananın teslim edilmemesinden dolayı oluşan kar kaybı nedeni ile 6.000-TL alacak istemine ilişkin olup, hüküm Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiştir. Uyuşmazlığın niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 31.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Şti. adına tescilli olan 35 ZD 509 ve 35 ZD 970 plakalı çekiciler ile 35 ZD 503 ve 35 ZD 578 plaka numaralı römorklerin zilyedi olduğunu, anılan araçların aylık ödenecek ücret karşılığında park sahasında muhafazası için davalı şirketle anlaşıldığını, araçların 30.06.2011 tarihinde tır parkına sağlam ve çalışır vaziyette teslim edildiğini, aylık muhafaza ücretinin düzenli olarak ödendiğini, müvekkili şirket yetkilisi Reşat Çakar'ın araçları kontrol etmek ve çekicilerin motorlarını çalıştırmak için 04.07.2013 günü tır parkına gittiğinde araçların hasara uğramış olduğunu tespit ettiğini, bu hususta tır parkı yetkilisi ile birlikte tutanak düzenlendiğini, araçların çalışır vaziyette olacağı ve zararın ödeneceği taahhüdüne istinaden yasal yollara başvurulmadığını, 23.08.2014 tarihinde yine kontrol için tır parkına gidildiğinde ise araçların çalışır durumda olmadıklarının ve hasara uğratıldıklarının görüldüğünü, bu durumun kolluk kuvvetlerine bildirilerek tutanak düzenlendiğini, davalının sözleşme...
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı ile davalı arasında şoförlü araç kiralama sözleşmesi yapıldığı, sözleşme süresinin bir ay olduğu, davacının bir aylık ücretin ödenmediği gerekçesiyle takip başlattığı, davalının ise araçların süresinde teslim edilmediği gerekçesiyle takibe ve davaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmede arıza durumu hariç kiralanan araçların çalışmaması halinde dahi ücretin ödenmesi gerektiğinin hükme bağlanmıştır. Araçların kiracıya teslimi ile ilgili sözleşmede hüküm bulunmadığı, sözleşme tarihi ile kiranın başlangıcı tarihinin aynı olduğu dikkate alındığında sözleşme konusu araçların, sözleşmenin imzalanması ile davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekmektedir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı ile davalı arasında şoförlü araç kiralama sözleşmesi yapıldığı, sözleşme süresinin bir ay olduğu, davacının bir aylık ücretin ödenmediği gerekçesiyle takip başlattığı, davalının ise araçların süresinde teslim edilmediği gerekçesiyle takibe ve davaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmede arıza durumu hariç kiralanan araçların çalışmaması halinde dahi ücretin ödenmesi gerektiğinin hükme bağlanmıştır. Araçların kiracıya teslimi ile ilgili sözleşmede hüküm bulunmadığı, sözleşme tarihi ile kiranın başlangıcı tarihinin aynı olduğu dikkate alındığında sözleşme konusu araçların, sözleşmenin imzalanması ile davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekmektedir....
Dairesince davalının temyizi üzerine “Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 07/01/2010 başlangıç tarihli ve 48 ay süreli filo yönetimi hizmet sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedelinin ....050TL+KDV olduğu ve sözleşmenin imzalanmasıyla ayın sonunda kesilen faturaya müteakip her ayın .... haftasında ödeneceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin hususi şartlarının .../c maddesinde “Taraflar iş bu sözleşmeyi 30 gün önceden yazılı olarak fesih bildiriminde bulunması halinde ve altı aylık kira bedeli+ KDV tazminat ödemek koşulu ile fesih edebilirler.” hükmü kararlaştırılmıştır. Kira akdi kullandırma akitlerinden olup bununla kiraya veren, ücret karşılığı bir şeyin kullanımını kiracıya terk etmek durumundadır. Musakkaf taşınmazlar, otomobiller, kilitli dolaplar gibi şeylerin teslimi, anahtar teslimi suretiyle olur. Anahtar teslimi ile birlikte kiralanan üzerindeki tasarruf hakkı teslim alana geçer....
Davacı, borcundan dolayı davalı tarafından yapılan icra takibi sırasında veteriner kliniğinde haciz işlemi yapıldığını, mesleki olarak lüzumlu ve haczi caiz olmayan tibbi cihazların haczedilerek muhafaza altına alınması nedeniyle zarara uğradığını belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, alacağını tahsil için icra takibi yaptığını, davacının borcunu ödememesi üzerine işyerinde haciz uygulandığını, mahcuzların muhafaza altına alınması ve yediemin deposuna teslimi görevinin icra memurlarının görevinde olması nedeniyle kendisinin sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....