Mahkemece her ne kadar dayanak sözleşmenin hasılat kirası niteliğinde olduğundan bahisle 60 günlük ödeme süresi verilmesi gerekirken 30 günlük süre verilmiş olduğundan temerrüdün oluşmayacağı gerekçesi ile tahliye isteminin reddine karar verilmiş ise de, musakkaf nitelikte olan kiralananın Borçlar Kanunu’nun hasılat kirası hükümlerine tabi olabilmesi için işletme ruhsatnamesi ile kiraya verilmesi gerekir. Taşınmazın vasfının “boş dükkan” olup, “kafeterya” alarak kullanılacak olması tek başına kira ilişkisinin hasılat kirası olduğunu göstermez. Dosyada taşınmazın işletme ruhsatı ile kiralandığına dair herhangi bir beyan ve iddia bulunmamaktadır. Buna göre uyuşmazlığın hasılat kirasında kiracının temerrüdünü düzenleyen Borçlar Kanunu’nun 288.maddesine göre değil taraflar arasında adi kira ilişkisi bulunduğundan Borçlar Kanunu’nun 260. maddesine göre çözümlenmesi gerekir....
Mahkemece her ne kadar dayanak sözleşmenin hasılat kirası niteliğinde olduğundan bahisle 60 günlük ödeme süresi verilmesi gerekirken 30 günlük süre verilmiş olduğundan temerrüdün oluşmayacağı gerekçesi ile tahliye isteminin reddine karar verilmiş ise de, musakkaf nitelikte olan kiralananın Borçlar Kanunu’nun hasılat kirası hükümlerine tabi olabilmesi için işletme ruhsatnamesi ile kiraya verilmesi gerekir. Taşınmazın vasfının “çay ocağı” olması tek başına kira ilişkisinin hasılat kirası olduğunu göstermez. Dosyada taşınmazın işletme ruhsatı ile kiralandığına dair herhangi bir beyan ve iddia bulunmamaktadır. Buna göre uyuşmazlığın hasılat kirasında kiracının temerrüdünü düzenleyen Borçlar Kanunu’nun 288.maddesine göre değil taraflar arasında adi kira ilişkisi bulunduğundan Borçlar Kanunu’nun 260. maddesine göre çözümlenmesi gerekir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/97 KARAR NO : 2020/108 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANIK SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2019 NUMARASI : 2019/215 ESAS - 2019/288 KARAR DAVA KONUSU : Kiralananın Tahliyesi (Ticari İşletme Kirası Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti DSİ Genel Müdürlüğüne, güvenlik ve işletme faaliyeti T1 ait olan Bulanık İlçesi İnönü Mahallesinde kain 311 ada 71, 72, 73 parsel sayılı taşınmazlarda bulunan Bulanık Rügülatörü ve ağaçlandırma alanı olan ve mesire alanı olarak bilinen yeri davalının işlettiğini, dava konusu mesire alanının 15/01/2018 tarihinde yapılan bir sözleşme ile 29 yıllığına kiraya verildiğini, Sulama Birlikleri Kanununa göre mesire alanının kiraya verilmesinin ancak DSİ Genel Müdürlüğünün onayına bağlı olduğunu, yapılan sözleşmenin DSİ Genel Müdürlüğünce onaylanmadığı gibi mesire alanının tahliyesi için ihtarnamede...
Davalı vekili ise cevabında dava konusu taşınmazın eğitimciler konut evi olarak faaliyette kullanılmak üzere kiralandığını, olayda hasılat kirası hükümlerinin uygulanması gerektiğini, müvekkilinin taşınmazları ayıplı olması nedeniyle kullanamadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş kararı davalı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir. Taraflar arasında İstanbul Kadıköy'de bulunan dava konusu 4 adet bağımsız bölüm için 02/01/2018 tarihinde 10 yıllık kira sözleşmesi kurulduğu hususunda ihtilaf yoktur. Sözleşmede mecurun kullanım amacı "eğitimciler konut evi (üniversite öğrenci yurdu)" olarak gösterilmiştir. Sözleşmenin 3. ve 4. maddelerinde kira parası ve artışlarla ilgili düzenleme yapılmıştır. Kira ilişkisine TBK'nun hasılat kirasına dair hükümlerinin uygulanabilmesi için kiralananın demirbaşları ve işletme ruhsatı ile birlikte kiralanmış olması ve işletme haklarının devredilmiş olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6570 Sayılı Yasanın 7/e maddesi uyarınca iki haklı ihtar nedeniyle açılacak tahliye davasının yerleşik içtihatlar uyarınca kira sözleşmesinin bitiminden itibaren bir ay içerisinde açılması zorunludur. İki haklı ihtar nedeniyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için kiracının bir kira yılı içerisinde iki haklı ihtara sebebiyet vermiş olması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez....
Dava temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ile eksik ödenen 48 TL nin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının 01.08.2001 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile kiracı bulunduğunu 2008 yılı Ağustos ayında yenilenen kira sözleşmesinin 6. maddesinde artış oranı % 20 olduğundan bu dönem kirasının 648,00 TL ödemesi gerekirken 600,00 TL ödeyerek 48,00 TL eksik ödediğini, bu nedenle 2008 Ağustos ayından eksik ödenen 48,00 TL nin ödenmesi için ihtar keşide ettiklerini, ihtarın tebliğine rağmen yasal süresinde ihtara konu eksik yatan kiranın ödenmediğinden bahisle temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve eksik ödenen 48,00 TL bakiye kira alacağının tahsilini istemiştir....
(Yard.Doç.İpek Sağlam, Ticari İşletmelerin Ürün Kirası Sözleşmelerine Konu Teşkil Etmesi, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, C.19, Sayfa 140-141) Doktrinde de son yıllarda herhangi bir nedenle kişinin işletmediği işletmenin işletme hakkının devredilmesinin doğal olarak ürün kirası sözleşmesi olduğu yönündedir. Nitekim somut davada mevcut işletme sözleşmesi ile bir işletme olan restoran/kafenin, kararlaştırılan belli bir bedel karşılığında olmak üzere işletmeyi yapacak kişiye işletme hakkının devredilmesi, sözleşmenin karşılıklı olarak bu noktada hak ve borçlar doğurması bir ürün kirası olarak doktrinde kabul görmektedir....
Davacı tarafından Yatağan İcra Müdürlüğünün 2012/67 Esas sayılı dosyasında 12/01/2012 tarihinde başlatılan icra takibinde 2004 yılı kirasından 860 TL, 2005 yılı kirası 4200 TL, 2006 yılı kirası 4800 TL ve 2007 yılı kirası 5280 TL olmak üzere 15.140 TL kira alacağı ile 7019,46 TL işlemiş faiz alacağı toplamı 22.159,46 TL alacağın tahsilini talep etmiştir....
Davacı kiraya veren tarafından davalı kiracı hakkında kira parasının tahsili için tahliye istemli olarak yapılan icra takibine davalı kiracının itiraz etmesi üzerine icra mahkemesinden itirazın kaldırılması,kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatı isteminde bulunulmuş, icra mahkemesince davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine ve davalı kiracının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi üzerine, karar davalı kiracı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre temyiz eden davalı kiracı vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı kiracı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı kiraya veren vekili, kiralananda kiracı olan davalının 5.4.2011 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi gereğince ikinci yıl kirası 23.000 TL'yi ödemediğinden söz ederek davalı kiracı hakkında...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi ve ecrimisil Uyuşmazlık satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine, 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....