Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 5. maddesinde kira müddetinin ihale konusu işin müddeti ile sınırlandığı görüldüğü gibi 7. maddesi tarafların yükümlülüklerini düzenlemekte olup a bendinde kiralananın kiracının iş yerine gidiş giderlerinin kiracıya, dönüş giderlerinin ise kiraya verene ait olacağının, e bendinde görevlendirilen şoförün kiraya veren tarafından görevlendirileceğinin ancak konaklama gidiş-dönüş ve yemek giderlerini kiracının karşılayacağının düzenlendiği anlaşılmaktadır. Sözleşme konusu kiralananın tesliminin hangi tarihte olacağı, davalının davacıya yapacağı bir bildirim üzerine mi kiralananın teslim edileceği sözleşmede belirtilmemiştir....

    Her ne kadar mahkemece; kiralananın, vergi kayıtlarında 03/07/2012-31/07/2012 tarihleri arasında üçüncü kişinin iş yeri adresi olduğu, bu nedenle kiralananın tahliye edildiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de üçüncü kişiye ait vergi kayıtlarına dayanılarak kiralanan tahliye edildiğinin kabulü mümkün değildir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca; kiralananın tahliye edildiğini ispat yükünün davacı kiracıda olduğu ve yıllık kira bedelinin senetle ispat sınırının üzerinde bulunduğu gözetilerek, taraf delilleri değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3- Yukarıdaki bentlerde açıklanan bozma nedenleri doğrultusunda davacının tavzih talebinin reddine dair ek karara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

      Her ne kadar mahkemece; kiralananın, vergi kayıtlarında 03/07/2012-31/07/2012 tarihleri arasında üçüncü kişinin iş yeri adresi olduğu, bu nedenle kiralananın tahliye edildiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de üçüncü kişiye ait vergi kayıtlarına dayanılarak kiralanan tahliye edildiğinin kabulü mümkün değildir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca; kiralananın tahliye edildiğini ispat yükünün davacı kiracıda olduğu ve yıllık kira bedelinin senetle ispat sınırının üzerinde bulunduğu gözetilerek, taraf delilleri değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3- Yukarıdaki bentlerde açıklanan bozma nedenleri doğrultusunda davacının tavzih talebinin reddine dair ek karara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

        Kiralananın ayıplı olarak teslimi nedeniyle kiralananın kullanılmasında imkansızlık veya derecesinde düşüklük meydana gelmiş ise bu durumda kiracının TBK’nun 123. ve 125. maddeleri dairesinde hareket ederek mevcut ayıbı uygun bir sürede kiraya verene ihbar etmesi beklenir. Kiralananda mevcut açık nitelikteki bozukluklara karşın kiracının uzun bir süre kiralananı mevcut hali ile kullanması ve bu konuda uyuşmazlık çıkartmaması, kiracının kiralananı mevcut hali ile kabul ettiği şeklinde yorumlanabilir. Böylesi bir durumda kiraya veren ayıptan sorumlu tutulamaz. Yine 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 305. maddesine göre kiralananın önemli ayıplarla teslimi halinde kiracı, borçlunun temerrüdüne veya kiraya verenin kiralananın sonradan ayıplı hale gelmesinden doğan sorumluluğuna başvurabilir. Kiralanan sonradan ayıplı duruma gelirse kiracı, kiraya verenden ayıpların giderilmesini veya kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını ya da zararının giderilmesini isteyebilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Dava, kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece verilen 2010/2364 E, 2011/59 K. Sayılı hükmün Dairemizce bozulması üzerine mahkemece ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir. Bu durumda temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, dosyanın Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmek üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı'na gönderilmesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Dava, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemiyle açılmış ise de mahkemece kiracılık ilişkisi kanıtlanmadığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi olarak nitelendirilmiştir. Bu nitelemeye göre hükmün temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin görevi kapsamında kaldığından dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 20.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Borçlar Kanununun 284.maddesi uyarınca da ilke olarak hasılat kirasında kiralayanın muvafakatı olmaksızın kiralananın başkasına kiraya verilmesi olanaksızdır. Ne var ki yasanın bu hükmü emredici değildir. Sözleşmeyle belirtilen kuralın aksi kabul edilebilir. Somut olayda, davacının kiralayanı olan ... Spor Kulübü ile davalı ... arasında yapılan sözleşmenin 8.maddesinde, kiralananın başka bir kişi veya kuruluşa devir edilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Görülüyor ki, taraflar sözleşmede kiralananın başkasına kiraya verilebileceğini değil, tam aksine kiralananın başkasına kiraya verilemeyeceğini kararlaştırmıştır. Davalı belediyenin akidi olan kiracı, sözleşmede yetki verilmemesine rağmen kiralananı başkasına (davacıya) kiraya verdiğinden onun bu davranışı akte aykırılık teşkil eder. Davalının yaptığı ihtara rağmen davacı kiracı akte aykırılığı gidermediğinden, davanın reddi yerine istemin yazılı bazı gerekçelerle kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır....

                Mahkemece, davanın kabulüne, itirazın iptaline, temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, 12.9.2008 tarihinde başlattığı icra takibi ile davalının kiracı olarak bulunduğu yere ait 2007 yılı Ekim ayından 2008 yılı Ağustos ayları arası 3,290.-TL kira parasının tahsilini istediğini itiraz üzerine takibin durduğunu, haksız itirazın iptaline ve temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı duruşmalara katılmadığından beyanda bulunmamıştır. Mahkemece kira parası ödenmediğinden takibe yapılan itirazın iptaline ve temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan sözlü kira sözleşmesi 15.06.2002 başlangıç tarihlidir.Davalı duruşmalara katılmadığından beyanda bulunmamıştır. Ancak temyiz aşamasında borcu bulunmadığına ilişkin belgeyi icra takibine yaptığı itirazı sırasında itiraz dilekçesi ile birlikte sunduğunu bildirmiştir....

                  Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne davalının borca itirazının kaldırılmasına, takibin 11.965.-TL'den devamı, aktin feshi ile kiralananın tahliyesi, % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsili ve kefille ilgili istemin reddine karar verilmiş, karar davalılardan Yasemin ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, kararın dayandığı gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili 01.01.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanarak 25.06.2008 tarihinde yaptığı takip ile 01.01.2007 - 31.12.2007 bakiye kirası 1380.-TL, 01.01.2008, 31.12.2008 dönemi kira bedeli 4.140.-TL ve aylık % 12'den işlemiş faizlerini istemiş, borçlu borcu olmadığına dair itiraz etmiştir. Kiralananın anahtarlarının 21.10.2008 tarihinde davacıya teslim edildiği uyuşmazlık konusu değildir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, mesken ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkeme kiralananın tahliyesine karar vermiş, hüküm davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı dava dilekçesinde; yaşlılık ve sağlık sorunları nedeniyle oğlunun bakımına muhtaç olduğunu, İstanbul’da bulunan oğlunun yakında emekli olacağını ve taşınmaza ihtiyacı olduğunu, bu nedenle oğlunu kendi evinde oturtmak istediğinden bahisle kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Davalı ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını, davanın reddini savunmuştur. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu