Dava, işyeri ihtiyacı nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir mahkemece davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 350/1 ve 351. maddesine göre işyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın varlığının kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte olması, en azından halen iş yapılan yerle eşdeğer nitelikte bulunması gerekir. Eşdeğerlik durumu varsa mülkiyet hakkına üstünlük tanınmalıdır. Bu iki halden birisinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. Her iki halin birlikte olması gerekmez. Tahliye tehdidinin varlığı davacı tarafından ileri sürülmemiş ise mahkemece kendiliğinden nazara alınamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 17/03/2015 tarihinde dava konusu taşınmazın mülkiyetini iktisap ettiğini, süresinde keşide edilen ihtarname ile ihtiyaç nedeniyle kiralananın tahliye edilmesini davalıya bildirmiş olmasına rağmen tahliyenin gerçekleşmediğini, PVC doğrama işi ile uğraşmakta olup kendisinin de kiracı olduğunu bu nedenle de faaliyetini iktisap ettiği taşınmazda sürdürmek istediğini belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; işyeri ihtiyacının samimi olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir....
Davacı iddiasının ispat açısından dosyaya herhangi bir delil ve belge sunmamış, mahkemece kiralananın kullanıma uygun olup olmadığının tespiti açısından mahallinde keşif dahi yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece tüm deliller toplanmadan eksik inceleme sonucunda kiralananın tahliyesine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; kiralananın kiraya verene teslim edilmesi de gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiraya veren tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiraya verenin bildirdiği tahliye tarihine kadar olan kira bedelinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bakırköy 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/357 Esas ve 2014/301 karar sayılı kararı ile verilen tahliye kararının, Yargıtay 6....
Davacı tarafından ibraz edilen kira sözleşmesinde, kiralananın niteliği açıkça belirtilmemiş olmakla birlikte, sözleşmenin 2. maddesinde “baz istasyonunun bağımsız borular üzerinde çatıya, terasa, bina içine veya bina dışına, binaya ait bahçeye, bina duvar yüzeylerine monte edilecek parabolik antenler ve paratoner, elektronik donanımlar, enerji kaynağı, her türlü kablolar, borular ve sair ekipmanlar ile birlikte kurulabileceği” açıklamaları yapılmış olup, bu açıklamalardan kiralananın Borçlar Kanununa mı yoksa 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Yasaya mı tabi olduğu anlaşılamamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Cezai Şartın Tahsili-Kiralananın teslimi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı cezai şartın tahsili-kiralananın teslimi davasına dair karar, davacı ve davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiralananın teslimi ve sözleşmede karalaştırılan cezai şartın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın teslimine ilişkin talebin reddine, cezai şart olarak belirlenen 50.000 TL nin tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, davalıların murisi ile kira sözleşmesi imzaladıklarını, kiralayan öldükten sonra mirasçıları olan davalıların kiralananı teslim etmediklerini belirterek kira sözleşmesinden kaynaklanan kira hakkına yönelik tecavüzün önlenmesini ve sözleşmenin 11....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2006/6-89 esas ve 2006/89 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere kiralananın tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde, kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır....
Dava, kira alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı borçlunun 01/04/2008 tarihli kira sözleşmesi ile müvekkilinin kiracısı olduğunu, 2009 yılı Mayıs, Haziran ve Temmuz ayları kira paralarının bakiyesi için icra takibi yaptığını davalı borçlunun icra takibine itiraz ettiğini itirazın haksız olduğunu, davacının kira sözleşmesine ve kira miktarına itiraz etmediğini, yasal süresi içinde kira parasını da ödemediğini, belirterek itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı, 01.04.2008 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesine istinaden, ......
Dava, yeni malikin esaslı tamir ve tadilat nedeniyle kira akdinin feshi ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne kiralananın esaslı tamir ve tadilat nedeniyle tahliyesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı, davacı ile aralarında 01.10.2013 başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesine göre kiralananın kendisi, ailesi, kedileri ve köpekleri için yaşam alanı olarak kullanılacağı hususunda anlaşmaya varılarak kiralandığını, bu nedenle kiralananın ve bahçenin kiralama şartlarına ve amacına uygun olarak kullanıldığını, hayvanların bakım ve temizliğinin yapıldığını, davacının iddialarının doğru olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalı kiracının tespit edilen kullanma şeklinin akde aykırılık oluşturmadığı gerekçesi davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür....