Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından kiralananın galip vasfı anlaşılamamaktadır. TBK'nun 347. maddesi hükmünde öngörülen yasal düzenleme çatılı işyerleri ve konut kiraları hakkında kabul edilmiştir. Kiralanan hakkında uygulanacak yasa hükmünün belirlenmesi için öncelikle kiralananın galip vasfının belirlenmesi gerekir. Kiralananın TBK’nın adi kiraya ilişkin hükümlerine mi, konut ve çatılı iş yeri kirası hükümlerine mi yoksa ürün kirası hükümlerine mi tabi olduğu anlaşılamadığından mahkemece uzman bilirkişi marifetiyle mahallinde keşif yapılarak taşınmazın mevcut vasfı itibariyle TBK’nın konut ve çatılı işyeri kiraları, ürün ve genel (adi kira) hükümlerinden hangisine tabi olduğu konusunda denetime elverişli rapor alınarak, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 18.04.2013 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi. Üye ...'ın Karşı Oy Yazısı Dava, konut ihtiyacı nedenine dayalı tahliye istemine ilişkindir. Davacı, nişanlı kızı 'nın evleneceğini ileri sürerek kiralananın tahliyesini istemiştir....

      Davalı vekili, sözleşmede kiralananın kiraya verildiği sıradaki durumu ile ilgili hiçbir açıklama bulunmadığını, kiralananın davacının iddiasının aksine boyasız, badanasız ve hasarlı şekilde teslim edildiğini ve davanın reddini savunmuştur. Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.07.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Borçlar Kanunu'nun 256.maddesi hükmüne göre kiracı kiralananı özen göstererek kullanmakla yükümlüdür. Yine Borçlar Kanunu'nun 266/1.maddesi gereğince kiracı kiralananı ne halde teslim almış ise kira süresinin sonunda aynı halde geri vermekle yükümlüdür. Kira sözleşmesinde kiralananın niteliklerine ilişkin bir açıklamaya yer verilmemiş ise de, Borçlar Kanunu 266/3.maddesi uyarınca kiracının kiralananı iyi halde teslim aldığı asıldır....

        Kiralananın Konut ve Çatılı İşyerleri Kirasına tabi olması halinde ise; TBK'nun 347. Maddesi uyarınca belirli süreli sözleşmelerde kiracı tarafından sözleşme süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça sözleşme aynı koşularla bir yıl için uzatılmış sayılır. Dosya kapsamından kiralananın galip vasfı anlaşılamamaktadır. Kiralanan hakkında uygulanacak yasa hükmünün belirlenmesi için öncelikle kiralananın galip vasfının belirlenmesi gerekir. Nitekim TBK'un 347. maddesi ancak taşınmazın konut yada çatılı işyeri vasfında olması halinde uygulanabilir ve kiralanan çatılı işyeri hükümlerine tabi ise süre bitimi nedeniyle tahliyesi istenemez....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili ve tahliye amacıyla başlatılan icra takibine itiraz edilmesi nedeniyle öncelikle İcra Hukuk Mahkemesinden itirazın kaldırılması talebinde bulunulmuş, mahkeme tarafından verilen itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesinden kiralananın tahliyesini istemiştir....

            Dosya kapsamından kiralananın galip vasfı anlaşılamamaktadır. Kiralanan hakkında uygulanacak yasa hükmünün belirlenmesi için öncelikle kiralananın galip vasfının belirlenmesi gerekir. Kiralananın TBK’nın adi kiraya ilişkin hükümlerine mi ya da konut ve çatılı iş yeri kirası hükümlerine mi veya hasılat kirası hükümlerine mi tabi olduğu anlaşılamadığından mahkemece uzman bilirkişi marifetiyle mahallinde keşif yapılarak taşınmazın mevcut vasfı itibariyle TBK’nın konut ve çatılı işyeri kiraları, genel hükümler (adi kira) ve ürün kirası hükümlerinden hangisine tabi olduğu konusunda denetime elverişli rapor alınarak, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

              Dava, feshi ihbar nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, kiralananın tahliyesine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, kiralanan taşınmazın 24.09.2008 tarihinde satın alındığını, davalı kiracı ile önceki malik arasında 03.05.2007 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi ile çatının 2.50 m2 lik kısmına GSM baz istasyonu kurulması için anlaştıklarını, sözleşmenin Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olduğunu, noter ihtarı gönderilerek sözleşmenin feshi talep edildiğini ileri sürerek Borçlar Kanunu hükümlerine göre akdin feshi ile kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı vekili, kiralanan yerin üstün vasfının musakkaf olduğunu, 6570 sayılı yasanın 7/d maddesi gereği iktisap ve ihtiyaç iddiası ile dava açılmadığını, 03.05.2012 yılına kadar kira sözleşmesinin devam edeceğini bildirerek davanın reddini savunmuştur....

                Dava, işyeri ihtiyacı nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir mahkemece davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 350/1 ve 351. maddesine göre işyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın varlığının kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte olması, en azından halen iş yapılan yerle eşdeğer nitelikte bulunması gerekir. Eşdeğerlik durumu varsa mülkiyet hakkına üstünlük tanınmalıdır. Bu iki halden birisinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. Her iki halin birlikte olması gerekmez. Tahliye tehdidinin varlığı davacı tarafından ileri sürülmemiş ise mahkemece kendiliğinden nazara alınamaz....

                  Mahallinde yapılan keşif sonucunda alınan ve hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın toplam alanının 3.012 m2 olup 1050 m2 'sinin otopark olarak kullanıldığı, 1.100 m2 'lik kısmın toprak alan olarak boş durduğu geriye kalan 862 m2 'lik alanda ise yapılar ve tretuvarların bulunduğu tespit edilmiş, dosyadaki vergi kaydı gelir gider beyanında ve yapılan araştırmalarda büfe- çay ocağı gelirinin çok olması, kapalı alanlar olarak belirlenmiş olan bölümlerin işyeri kavramının ticari, ekonomik v.b faaliyetlerin yürütüldüğü alan tanımlamasına uymasından ve kiralananın en azından baskın karakterinin bu faaliyetlerin yürütülmesine ilişkin olması gerektiği hususlarından hareketle kiralananın üstün vasfının büfe- çay ocağı işletmeciliği olduğu tespit edilmiş; Bilirkişilerin 18.12.2017 tarihli ek raporunda, gelir getirici unsurun yaklaşık 30 m2 kullanım alanlı büfe ve 6 m2 kullanım alanlı çay ocağı olduğu belirtilmiş ve Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda kiralananın üstün...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, 17/03/2015 tarihinde dava konusu taşınmazın mülkiyetini iktisap ettiğini, süresinde keşide edilen ihtarname ile ihtiyaç nedeniyle kiralananın tahliye edilmesini davalıya bildirmiş olmasına rağmen tahliyenin gerçekleşmediğini, PVC doğrama işi ile uğraşmakta olup kendisinin de kiracı olduğunu bu nedenle de faaliyetini iktisap ettiği taşınmazda sürdürmek istediğini belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; işyeri ihtiyacının samimi olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu