Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/25 D.İş sayılı dosyası ile kiralananda normal kullanım dışında ağır bir hasar olduğunun tespit edildiğini belirterek, bilirkişi tarafından hesaplanan 33.938 TL hor kullanım bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir.Davalı vekili, kiralananın 30/03/2010 tarihinde tahliye edildiğini, davacının tahliye tarihinden iki yıl sonra yaptırdığı tespit raporuna dayanarak zararını talep edemeyeceğini, kiralananın harabe halde teslim alındığını ve davanın reddini savunmuştur. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir....
Mahkemece kiralananın tahliye edildiği tarihin 17.08.2010 tarihi olduğu, takdiren ve vicdanen taşınmazın 1,5 aylık sürede kiraya verilebileceği belirtilerek itirazın kısmen iptali ile takibin 1,5 aylık kira bedeli 2.625,00 TL üzerinden devamına karar verilmiştir. Dairemiz bozma ilamında da belirtildiği üzere; Kiralananın erken tahliyesi halinde kural olarak kiracı kira süresinin sonuna kadarki kira bedelinden sorumlu olup kiralayanın da tahliye edilen taşınmazın yeniden kiraya verilmesi hususunda gayret göstererek zararın artmasını önlemesi için kendine düşen yükümlülüğü yerine getirmesi gerekir. Bu halde davacının zararı tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira bedelinden ibarettir. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen bozma kapsamına uygun araştırma ve inceleme yapılmamıştır....
Türk Borçlar Yasasının 304. maddesi uyarınca kiralananın önemli ayıplarla teslimi halinde borçlunun temerrüdüne veya kiraya verene kiralananın sonradan ayıplı duruma gelmesinden doğan sorumluluğuna ilişkin hükümlere başvurabileceği, TBK.nun 307. maddesi uyarınca da kiracı kiralananın kullanımına etkileyen ayıpların varlığı halinde bu ayıpların kiraya veren tarafından öğrenilmesinden itibaren ayıbın giderilmesine kadar geçen süre için kira bedelinden ayıpla orantılı bir indirim yapılmasını, TBK.nun 308. maddesinde kiraya verenin kusurlu olmadığını ispat etmedikçe kiralananın ayıplı olmasından doğan zararları kiracıya ödemekle yükümlü olduğu hususları düzenlenmiştir.Somut olayda; her ne kadar davalı kiraya veren, kira sözleşmesinin imzalanması esnasında kiralananın riskli yapıda olduğunu bilmediğini beyan etmiş ve Mahkemece riskli yapıdan kaynaklı 6306 Sayılı Yasa şerhinin sözleşme başlangıcından iki yıl sonra 18.03.2015 tarihinde konulduğu belirtilerek davalının bir kusurunun bulunmadığına...
Kiralananın niteliğinin iş yeri olduğu, manav-market amaçlı kiralandığı kira sözleşmesinde belirtilmiştir. Kira sözleşmesinin "Diğer Hususlar" başlıklı 8. Maddesi h bendi "Kiracı işyerinde ... İnsan sağlığına aykırı gıda maddesi bulundurmayacaktır. Şirket tarafından yapılan rutin kontrollerde tespit edilecek aksaklıklar konusunda kiracı uyarılacaktır." şeklinde hüküm mevcuttur. Davacı kiraya veren kira sözleşmesindeki bu düzenlemeye dayanarak, dava konusu kiralananda alkol satılması ve satılan alkolü alanların kiralananın yakın çevresinde içmek suretiyle çevre sakinlerini rahatsız ettiği gerekçesiyle TBK.nun 316. maddesi gereğince akde aykırılık nedeni ile kiralananın tahliyesini talep etmiştir....
Taşınmaz kiralananın eski maliki olan dava dışı ... tarafından davacıya işyeri (jimnastik salonu) olarak kullanılmak üzere kiraya verilmiş, davalı ise kiralananı 27.04.2005 tarihinde satın almıştır. Davacı, sonradan ortaya çıkan ayıplar nedeniyle kiralananın tamire ihtiyaç duyduğunu, yapılan ihbara rağmen davalının bunu gerçekleştirmediğini, kiralananın tamiri için gerekli harcamaların kendileri tarafından karşılandığını, bu süreçte işlerinin aksadığını belirterek tazminat isteminde bulunmuştur. Kiralananın 28.01.2008 tarihinde icra marifetiyle tahliye edildiği anlaşılmaktadır. Kural olarak kiralayan, taşınmazı sözleşme ile amaçlanan kullanıma uygun bir halde teslim ve sözleşme süresince bu halde bulundurmakla yükümlüdür. Satım akdi kira ilişkisini kendiliğinden ortadan kaldıran bir sebep olmadığından, kiralananı satın alan yeni malik de kiralananı kullanıma uygun halde bulundurma borcu altındadır. Kiralayanın bu sorumluluğu ayıba karşı tekeffül borcunu da içine alır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle kiralananın kapalı alanının hesaplanmasında, lojman binasının 3 katının kapalı alana dahil edilmesinin kiralananın galip vasfı olan açık alanı değiştirmeyeceği ve sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul...
Davaya konu kiralananın daha önce ... ... ve ... ... isimli kişilere kiralandığı ve bu kişilerin 29.09.2011 tarihli dilekçeleriyle kiracılık hakkını davacıya devrettikleri ve bundan sonra davacıyla sözleşme imzalandığı görülmüşse de; kiralananın ... ... ve ... .... isimli kişilere 2886 sayılı yasa gereğince ihale ile kiraya verilip verilmediği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır. Davaya konu kiralananın “... ...ve .... ...'a yada bunlar da başka şahıslardan kiracılık hakkını devraldılarsa daha önceki şahıslara 2886 sayılı yasa gereği kiraya verilip verilmediği araştırılarak, 2886 sayılı yasa gereği ihale ile kiraya verilmiş ise, ihale evraklarının ilgili yerden temini ile” evraka eklenmesi ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....
Dava, kira sözleşmesine aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesi ve maddi zararın tazminine ilişkindir. Mahkeme kiralananın tahliyesine, maddi tazminatın kısmen kabulüne karar vermiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalının kira sözleşmesine aykırı olarak kiralananı pastahane yerine fırın olarak işlettiğini, fırında çalışan işçilerin binanın birinci katını izinsiz olarak kullandıklarını, banyo küvetini içki şişeleriyle doldurduklarını, kötü kullanım nedeniyle binanın ve kiralananın zarara uğratıldığını ileri sürerek kiralananın tahliyesi ile 1.500.000.000.-TL maddi zararın tahsilini istemiştir. Davalı vekili sözleşmeye aykırı davranamadığını, sözleşme dışı yerlerdeki eylemlerin davalıyı bağlamayacağını, tazminat isteminin yerinde olmadığını, davanın reddini savunmuştur....
Dava, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 2007 yılından itibaren sözlü kira akdi ile kiracı olduğu taşınmaza davacının konut olarak kullanmak üzere ihtiyacı bulunduğunu belirterek konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davanın hukuksal dayanağı TBK.nun 350/1. Maddesinde düzenlenen konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemidir. Araştırma ve incelemenin buna göre yapılması, öncelikle davanın süresinde açılıp açılmadığının tespit edilmesi, ondan sonra toplanan deliller değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekir. Dava dilekçesinde davalı hakkında ödenmeyen kira parasının tahsili için icra takibinin yapıldığının belirtilmesi davanın niteliğini değiştirmez....