Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki, davalılar cevap dilekçesinde ve delil listesinde açıkça yemin deliline de dayanmış olduğundan mahkemece anahtar teslimi konusunda davalı tarafa davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların kira alacağına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Kiralananı fuzuli işgal eden davalı için yasada ihtar şartı düzenlenmemiştir. Kiralananın, sözleşmedeki devir yasağına rağmen davalıya devredildiğinin anlaşılması karşısında Mahkemece fuzuli işgalci durumunda bulunan davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu nedenle mahkemece taraflara tahliye tarihi açıklattırılarak yukarıdaki ilkeye göre taşınmazın tahliye edildiği tarihin tespit edilmesi, tahliye tarihine kadar olan kira alacağı yönünden itirazın kaldırılmasına, tahliyeden sonraki dönem için ise uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile asıl alacağın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına ve inkar tazminatına karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Bilindiği üzere 6098 Sayılı TBK.nun 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak zorundadır. Aynı kanunun 334. maddesinde ise "Kiracı kiralananı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde o durumda geri vermekle yükümlüdür. Ancak, kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu değildir." düzenlemesi bulunmaktadır. Eş söyleyişle, kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur....

        Yapılan incelemede; kiracının kiralananı kullanımına engel olunduğu tespit edilirse kiracının hangi tarihte taşınmazdan men edildiği tespit de edilerek feshinin haklı olduğu, bu durumda kiralanana kira başlangıç tarihinde taşınıp taşınmadığı, kiralananı hiç kullanamadığı sonucuna varılırsa şimdiki gibi depozito ve kira bedellerinin tamamen iadesi şeklinde hüküm kurulmalı, kiralanana taşınıp kullandığı süre varsa (kira başlangıç tarihinden sonra) bu süre kadar kira borcu olacağının gözetilmesi, kiracının haksız feshi olduğu kanaatine varılırsa davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan istinaf eden davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle hükmün HMK 353(1)a-6 maddesi gereği kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere 1- Samsun 1....

        Kiralayanın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğini) kabul edilebilmesi için kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir, anahtarın da kiraya verene teslim edilmesi gerekir, kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiraya veren tarafından kabul edilmemesi, başka bir ifade ile tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü kiracıya aittir. Kiracı kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa kiraya verenin bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır....

        Davacı, kiralananı önceki malikten 07.04.2011 tarihinde satın almıştır. İhtiyaçlı davacının aynı plazanın 2. katındaki ofisinde halen Nezir Nakliye ve İnşaat ve Tekstil Ltd.Şti. olarak faaliyet gösterdiği, bilirkişi incelemesi ile dava konusu taşınmazın konumu itibariyle davacının faaliyet gösterdiği işe daha uygun olduğu, dosya kapsamından ve kararın gerekçesinden davacının dava konusu kiralananı kendi şirketinin ihtiyacı için kullanacağı anlaşılmıştır. Gerçek kişiye ait taşınmazın şirket ihtiyacı için tahliyesi istenemez. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

          Bu durumda mahkemece, aylık kira bedelinin kanıtlanması yönünden, davacının davalıya yemin teklif etme hakkının bulunduğunun hatırlatılması, yemin teklif edilmesi halinde davalıya usulüne uygun yemini eda ettirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi, başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde, kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır....

              Mahkemece 12.07.2012 tarihine kadar ödenmemiş kira alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına, anahtar teslim tarihinden sonraki alacak yargılamayı gerektirdiğinden 12.07.2012 tarihinden sonraki alacak yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu