Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda mahkemece davalı kefil hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. 2-Davalı kiracı vekilinin hor kullanma bedeline yönelik temyiz itirazlarına gelince; 6098 Sayılı TBK.nun 316 (BK 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanunun 334 (BK 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davalının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. Davalı kiracının kiralananı 21/07/2014 tarihinde tahliye etmesinden sonra kiralananda meydana gelen hasarların belirlenmesi amacıyla .......

    Çünkü kiralananı geri verme borcuna aykırı davranıldığı bu aşamada ileri sürülemez. Gerçekten 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 334. ( mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 266. ) maddesi hükmüne göre kiralanan ne durumda teslim alınmış ise kiranın bitiminde ve o durumda geri verilmelidir. Kira sözleşmesi sona ermediğinden kiralananı geri verme borcu henüz doğmamıştır. Kiranın bitiminde kiralananın eski hale getirildikten sonra teslim alındığı şekliyle geri verilmesi mümkün olup, değişiklikler giderilmeksizin kiralananın iade edilmesinin söz konusu olması halinde tazminat sorumluğu doğacağından mahkemece tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, tazminat isteminin de kabul edilmesi doğru görülmediğinden hükmün tazminata ilişkin olarak bozulması gerekmiştir. SONUÇ....

      Söz konusu düzenleme ile davalı kiracıya kira süresinin sona ermesinden önce sözleşmeyi feshetme ve kiralananı tahliye etme yetkisi tanınmasına karşın davalı kiracı 20.11.2007 keşide ve 27.11.2007 tebliğ tarihli ihtarname ile kiralananı 2.1.2008 tarihinde tahliye edeceğini davacılara bildirmiş ve belirtilen tarihte tutanakla kiralananı kiralayanlara teslim etmiştir. Davalı kiracının kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda kural olarak kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Bununla birlikte davacı kiralayanın bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen ödevi yapmak durumundadır. Bu durumda davacının zararı, tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir....

        Türk Borçlar Kanununun 325.maddesi hükmüne göre kiracı, sözleşme süresine veya fesih dönemine uymaksızın kiralananı geri verdiği takdirde, kira sözleşmesinden doğan borçları kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder. Ancak sözleşmeyi haklı nedenle fesih eden kiracı erken tahliye nedeniyle makul süre kira bedelinden sorumlu değildir. TBK’nun 301.maddesi hükmü gereği kiraya veren; kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kiraya veren bu borcu sadece fiili bir teslim ile ifa etmiş olmaz. Kiracı kiralananı hangi maksat için tutmuş ise kiralayan o maksada elverişli bir tarzda teslim ile mükelleftir. Davacı kiraya veren, gerekli vasıfları taşımayan binayı kreş olarak kiraya vererek kusurlu davranmıştır....

          in bu işleme izin ve icazet verdiğine dair dosyada bilgi ve belge bulunmamaktadır. Kaldı ki, davacılar bir kısım paranın hava parası olduğunu kabul etmektedir. BK 20.maddesi hükmü gereğince hava parasının istirdadı mümkün değildir. Böyle olunca, mahkemece kira parası dışındaki ...'a ödenen paranın ... ve ...'ten istirdadına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların ve davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı şirket yararına, dördüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 7.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Kira ilişkisi sırasında davalı 02.10.2006 tarihinde verdiği adi yazılı tahliye taahhüdü ile kiralananı 30.01.2007 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt etmiş, bu taahhüt üzerine davacılar da 03.10.2006 tarihli kira alacağından feragat taahhütnamesi ile davalının kiralananı 30.01.2007 tarihinde tahliye etmesi halinde 30.01.2007 tarihine kadar kira alacaklarından feragat edeceklerini taahhüt etmişlerdir. Ne var ki davalı taahhüt ettiği tarihte kiralananı boşaltmamıştır. Kiralananın halen davalının kullanımında olduğu davacılar tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007 / 6-6 D. İş sayılı dosyası ile tespit ettirildikten sonra davalı hakkında taahhüt nedeniyle kiralananın tahliyesi için ... İcra Müdürlüğü’nün 2007 / 407 sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış ve bu takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir. Kiralanan 18.05.2007 tarihinde davacılara teslim edilmiştir....

              Çünkü kiralananı geri verme borcuna aykırı davranıldığı bu aşamada ileri sürülemez. Gerçekten Borçlar Kanunu’nun 266. maddesi hükmüne göre kiralanan ne durumda teslim alınmış ise kiranın bitiminde o durumda ve yöresel adete göre geri verilmelidir. Kira sözleşmesi sona ermediğinden kiralananı geri verme borcu henüz doğmamıştır. Kiranın bitiminde değişiklikler giderilmeksizin kiralananın iade edilmesinin söz konusu olması halinde tazminat sorumluğu doğacağından mahkemece tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, tazminat isteminin de kabul edilmesi doğru görülmediğinden kararın tazminata ilişkin olarak bozulması gerekmiştir. SONUÇ....

                Davacı vekili dava dilekçesinde davalının, kiralananı devir aldığı dava dışı şirket ile yapılan kira sözleşmesinin 14/4. maddesine dayanarak üç ay önceden keşide ettiği 28.04.2009 tarihli ihtar ile sözleşmeyi feshettiğini ve kiralananı 31.07.2009 tarihinde tahliye edeceğini bildirmesine rağmen taahhüt ettiği tarihte kiralananı tahliye etmediğini ve kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek davalı hakkında Ekim, Kasım 2009 kira bedelleri ile takip tarihi olan 18.12.2009 tarihine kadar ki 17 günlük Aralık 2009 ayı kira bedelinin tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatı isteminde bulunmuştur....

                  Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiralayan anahtarı almaktan kaçınırsa, kiracının yapması gereken, mahkemeden bu yolda tevdi mahalli tayinini isteyip, tayin edilecek yere anahtarı teslim etmek ve durumu kiralayana bildirmektir. Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Davalı kiralananı tahliye ederek anahtarı teslim ettiğini ileri sürdüğüne göre bu durumu davalının kanıtlaması gerekir. Olayımızda davalı kiracı tarafından ... 18....

                    Kiralananı tahliye ettiğini ileri süren davalı, anahtarı kiralayana teslim ettiğini yazılı belge ile kanıtlayamadığına göre cevap dilekçesinde yemin deliline de dayandığından, yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu tanık beyanları esas alınmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bette yazılı nedelerle birleşen dava ve asıl davada davalı ... hakkındaki hükmün onanmasına, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle asıl davada davalı ... hakkındaki hükmün BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıdan (birleşen dava davalısı) alınmasına, 30.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu