Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kiracı; davalının tren reklam giydirme taleplerini reddettiğini, davalının 10/12/2010- 25/06/2015 tarihleri arasında trenlere reklam giydirmeye izin vermediğini ileri sürmüştür. 6098 sayılı TBK’nun 301. Maddesinin ( 818 sayılı Borçlar Kanunun 249/1 fıkrasına) ifadesi ile kiraya veren; kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kiraya veren bu borcu sadece fiili bir teslim ile ifa etmiş olmaz. Kiracı kiralananı hangi maksat için tutmuş ise kiraya veren o maksada elverişli bir tarzda teslim ile mükelleftir. Kiralananın ayıplı olarak teslimi nedeniyle kiralananın kullanılmasında imkansızlık veya derecesinde düşüklük meydana gelmiş ise bu durumda kiracının TBK’nun 123. ve 125. maddeleri dairesinde hareket ederek mevcut ayıbı uygun bir sürede kiraya verene ihbar etmesi beklenir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ev göstermeye izin davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davanın niteliği gereği duruşma isteğinin reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; davalı kiracının akde aykırı olarak kiralananı diğer davalı şirkete devrettiğini, sözleşmeye göre izin almadan devrin yasak olduğunu bildirerek fuzuli işgal nedeniyle davalıların tahliyesini istemiştir. Davalılar vekili dilekçesinde, kira sözleşmesinin gerçekte şirket adına yapıldığını, davacının bunu bildiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile akde aykırılık nedeniyle davalı kiracı ...' nun, fuzuli işgal nedeniyle diğer davalı ......

      Bu hali ile çalışma izni alınamayacağını bilen davacı-karşı davalı kiracının, kiralananı teslim aldığı tarihte hukuki ayıbı bildiğinin ve kira sözleşmesini haksız olara feshettiğinin kabulü gerekir.Diğer yandan davalı-karşı davacı taraf da, "Sözleşme" başlıklı belgenin 4. fıkrası hükmüne göre, kiralanan dükkanın yan ve ön tarafına yapılacak olan çıkmalar için gerekli izin belgeleri ve bunlara ait masrafları karşılayacağını taahhüt etmiş olmasına rağmen, yapı kullanma izin belgesinin bu dönemde teminin edilememesinde kusurlu görülmektedir. Açıklanan durum karşısında mahkemece, hukuki ayıbı bilerek kiralananı teslim alan davacı-karşı davalı kiracının akdi fesihte haksız olduğu, yine yapı kullanma izin belgesi olmadan işyerini kiraya veren ve bu belgeyi temin etmeyen davalı-karşı davacının da kusurlu olduğunun kabulü ile sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle taraflar yararına bozulması gerekmiştir....

        Kiracının onarımı kiraya verenin hesabına yaptırabilmesi BK. 97/1 maddesi (6099 sayılı TBK.’nun 113/1 md.) uyarınca hakimden izin alma koşuluna bağlı tutulmuştur. Ne var ki ihbar ve izin koşuluna uymamış olsa bile yapılan giderlerin, vekaletsiz iş görme hükümleri çerçevesinde kiraya verinin bu yüzden zenginleştiği tutar oranında istenebilmesi gerekir. Somut olayda, dava konusu edilen imalat ve tadilatın yapılmasına ilişkin olarak bildirim yükümlülüğünün yerine getirildiği kanıtlanabilmiş değildir. BK 97 maddesi (6099 sayılı TBK.’nun 113 md.) gereğince imalat için hakimden izin de alınmamıştır. Ne var ki bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere yapılan işler davalı yönünden bir zenginleşmeye sebep oluyorsa davalı imalat ve tamiratın yapıldığı tarihteki giderlerinden, Borçlar Kanununun gerçek olmayan vekaletsiz işgörmeye ilişkin 414.maddesi (6099 sayılı TBK’nun 529 md.) uyarınca faydalandığı ve zenginleştiği oranda sorumlu olması gerekir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ev göstermeye izin davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.90 YTL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 13.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ev göstermeye izin talebi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 0.90 kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 14.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ev göstermeye izin davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.55 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 11.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Kiracı ise kiralananı hem kiralama amacı dışında imalathane olarak kullanmak istemiş, hem de bu konuda gerekli başvuruları yapmadan kira süresinin sona ermesinden önce sözleşmeyi feshetme yolunu seçmiştir. Bu durumda kiracının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinden söz edilemeyeceğinden asıl dava yönünden, kiracının akdi yükümlülüklerinin tam olarak yerine getirmemesi nedeniyle sözleşme gereği teminat olarak verilen 15.000 bedelli bono dolayısıyla borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Karşı davadaki kiraya verenin talepleri yönünden ise; kiracının kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda kiracı kural olarak kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Bununla birlikte kiraya verenin bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen ödevi yapması gerekir....

                  Kira sözleşmesinin tarafı olmayan üçüncü bir kişinin 28/12/2011 tarihinde kiralananın masaj salonu olarak işletilmesi ve bu konuda izin ve ruhsat alınması için noterden muvafakat vermesi davacıyı bağlamaz. Davacının kardeşi tarafından verilen bu muvafakatname ile durumun bilindiği hususu da kanıtlanamadığından, davacının yapılan iş değişikliğine muvafakatı olduğu kabul edilemez. Davacı tarafından yapıldığı görülen tadilatlar kiralananda yapılan değişiklikler olup yapılan işin değiştirileceğinin bilindiği anlamına gelmez.Bu durumda mahkemece sözleşmeye aykırılık olgusu gerçekleştiğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, zımni muvafakatın varlığından söz edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu