Davalı vekili kiralananı eski kiracının bıraktığı haliyle kiraladıklarını, akde aykırı tadilatları müvekkilinin yapmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece taşınmaz dava sırasında tahliye edildiğinden tahliye hususunda karar verilmesine yer olmadığına, akde aykırı tadilatlardan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 5.000 TL eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/11/2015 NUMARASI : 2015/693-2015/790 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiralananın gösterilmesine izin verilmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, satışa çıkarılan kiralananın haftanın belli gün ve saatlerinde alıcılara gösterilmesine izin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davacı tarafından hafta içi Salı ve Perşembe günleri saat 18:00- 20:00 saatleri arasında, hafta sonu Cumartesi günleri ise saat 14:00-16:00 saatleri arasında 3 ay boyunca gösterilmesi hususunda izin verilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : NUMARASI : 2022/3298 E NULL/NULL K DAVA KONUSU : Kira (Kiralananı Göstermeye İzin İstemli) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,davalının 01/09/2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile Samsun ili, Canik ilçesi, Dereler mevkii 6038 ada 1 parselde kayıtlı Atatürk Mah. 424.Cad No 9 Canik Samsun adresinde bulunan binada müvekkilin şirketin kiracısı olduğunu, kiralanan taşınmazın müvekkil tarafından satışa çıkarıldığını, davalı kiracının taşınmazı müşterilere gezip gösterilmesine engel olduğunu, dava konusu taşınmazın oldukça değerli olduğunu, davalının olumsuz tutum ve davranışları neticesinde müvekkilin şirketin zarara uğradığını, davanın esası hakkında karar vereceğinin uzun zaman alabileceğini belirterek taşınmazın müvekkil şirketin ve belirlediği kişiler tarafından muhtemel alıcılara gösterilmesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir ....
e kiraya verildiğini, taşınmazın orta katının kiraya verilmediği halde, davalının davacının oturduğu orta kattan tahliyesini talep ettiğini ve Kira sözleşmesinin 2. maddesinde, “Kiracı kiralananı kısmen veya tamamen devir ve ciro edemez” hükmünün yer aldığını buna rağmen davalının Kiralananı M.. S... S..'e devrettiğini ve kiralananın bu kişi tarafından işletildiği, ve davalıya 05.02.2013 tarihinde ihtarname göndererek, akde aykırılığın 10 gün içerisinde giderilmesini aksi takdirde kiracı hakkında akde aykırılık nedeniyle, tahliye talep edileceğinin ihtar edilidiğini, davalı tarafından aykırılığın giderilmediğini, belirterek davalının tahliyesini istemiştir. Davalı cevabında, kiralananı devretmediğini ve davacıyı rahatsız etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, sözleşmeye aykırı olarak kiralananın 3. kişiye devredildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı kiracının kiralananı 12.07.2014 tarihinde tahliye ettiğini, sözleşmeyle davalı kiraya verene 2.000 Euro depozito verildiğini, davalının depozitoyu tahliyeye rağmen iade etmediğini, bu nedenle 5.805,20 TL için (2.000 Euro karşılığı) takip başlattıklarını davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali isteminde bulunmuştur....
Davacı vekili, davalının 1.6.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, sözleşmenin 4.maddesinde özel düzenleme ve 1.6.2005 tarihli protokol yapıldığını, sözleşmede izin verilmediği halde davalının tekstil ürünleri ticaretine başlaması üzerine 7.5.2008 tarihinde ihtarname gönderdiklerini, 12.6.2008 tarihinde yapılan tespitte akde aykırılığın giderilmediğinin belirlendiğini ileri sürerek davalının tahliyesini istemiştir. Davalı vekili, akdin başından beri zemin katın tekstil mağazası olarak kullanıldığını, iki ay kadar davacının onayı ile dönercilik yapıldığını, davacının bunu bildiğini şirket ünvanında tekstil olması nedeniyle 4.maddenin hükümsüz olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Borçlar Kanununun 256.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır....
Davacı kiracının, yargılamada, kiralananı iki ay kadar kullandığını, kiraya verenin bilgisi dahilinde kiralananı boşalttığını ve kiraya verenin izni ile anahtarı apartman görevlisine teslim ettiğini beyan etmiştir. Kural olarak kiralananın anahtarının üçüncü kişiye teslimi yasal bir teslim olarak kabul edilemeyeceğinden davacı tarafından kiralananın tahliye edildiği sonucuna varılamaz. Ancak davalı kiraya veren tarafından Nisan 2016-Mart 2017 dönemi kira alacaklarının tahsili için davacı kiracı hakkında 17/03/2017 tarihinde İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2017/9252 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, 23/06/2017 tarihinde icra dosyasına apartman görevlisi olduğu beyan eden ... ...'...
Kiralananı, bu tarihten itibaren tasarrufunda bulunduran davalı kiracı, 31/12/2015 tarihli ihtarname ile taşınmazın imar planında sağlık alanına çevrilmesi ve dolayısıyla sağlık amaçlı kullanımının hukuken ve fiilen imkansız olduğu, ayrıca onaylı projesinin olmadığı, statik durumunun yeterli olmadığı, yapı kullanma izin belgesinin de bulunmadığını ileri sürürek kira sözleşmesini feshetmiştir. Uyuşmazlık kira sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığına ilişkindir....
Davalının kiralananı tahliye ederek anahtarını usule uygun olarak teslim ettiği tarihi kanıtlaması gerekir. Davalı kiralananı 15.8.2002 tarihinde tahliye ettiğini iddia etmiş ise de bu iddiasını kanıtlayamamıştır. Bu durumda davacının kiralananda tespit yaptırdığı 24.9.2002 tarihinin tahliye tarihi olarak kabulü gerekir. Nitekim mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Mahkemece 1.9.2002 tarihinden tahliye tarihi olan 24.9.2002 tarihine kadar ödenmeyen kira alacağının sözleşmenin artış şartına göre belirlenip, bu tarihe kadar kira alacağına hükmedilmesi gerekir. Davalı kiracı, kira süresi sona ermeden, kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek, kiralananı tahliye ettiğinden, kural olarak kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Buna karşın davacının da, kendi üzerine düşeni yapması, kiralananın yeniden kiraya verilebilmesi için gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi, Borçlar Kanunu’nun 98. maddesinin yollaması ile aynı kanunun 44. maddesi hükmü gereğidir....
Peşi sıra kiracı kiralananı 18.01.2012 tarihli tutanakla kiraya verene teslim etmiştir. Bu hususta düzenlenen tutanakta kiraya verenin kiracının sözleşme hükümlerine aykırı davranışlarından ve kiralananı kötü kullanımından kaynaklanan hakları ve sair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla kiralananı teslim aldığını, aynı tarihli ikinci bir tutanakta ise depo zeminin kauçuk atıklarından dolayı kirli durduğunun ve temizlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu tutanağın imza bölümünün altına yukarıda tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için kiracıya yedi gün süre verildiği derç edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde kiralananın kauçuk deposu olarak kullanılacağı ve başka bir amaçla kullanılamayacağı kararlaştırılmış olmasına karşın, kiracının burada kauçuk imalathanesi olarak faaliyette bulunmak istediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır....