Sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle taraflar arasındaki kira ilişkisi sona erdiğinden taraflar arasında ihale ile yeniden kiralamanın yapıldığı tarihe kadar davalı haksız işgalci durumundadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 22.12.2010 gün ve 2010/13- 671- 696 sayılı kararı da bu doğrultudadır. 6100 sayılı HMK'nun 390. maddesine göre ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. İstinafa konu karar ihtiyati tedbir talebine yönelik olup dava açıldıktan sonra ihtiyati tedbir kararının asıl görevli mahkemesinden istenmesi gerektiği temel ilke olup görev hususunun mahkemesince re’sen yargılamanın her aşamasında öncelikle gözetilmesi gerekir....
Bununla birlikte HMK'nun 390/3 maddesinde "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. " düzenlemesi bulunmaktadır. O halde ihtiyati tedbir talep edenin, mahkemede talebin haklılığı hakkında bir kanaat oluşturacak şekilde kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek delilleri sunmuş olması gerekmektedir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi için davacının işlerindeki düşüşü, pandemi öncesi ve pandemi sonrası dönemi gösterecek şekilde kendi ticari defterleri ve geçici vergi beyannamesi, KDV beyannamesi vs.belge ile ispat etmesi gerekir. Somut olayda davacı taraf kendi iş hacmindeki düşüşü yeterli belge ile ispat etmemiştir. Bu durumda mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddi doğru olmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/8178 Esas sayılı takip dosyasındaki bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 391/3. maddesinde; ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurabileceği, 394/5. maddesinde de ihtiyati tedbirle ilgili yerel mahkemece itiraz üzerine tesis edilen karara karşı da yine kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüş, aynı Yasanın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin birinci fıkrasında da, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulacağı hükme bağlanmıştır. İhtiyati tedbir kararına karşı kanun yoluna başvuru imkânı HMK ile getirilmiş, yeni müessesedir. Buna göre, ihtiyati tedbir taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurabilme olanağı getirilmiştir (m. 341/1)....
arasında imzalanan kira sözleşmesine aykırı şekilde eksik işçi çalıştırması sebebiyle Emirdağ Belediyesi Encümeni'nin 16/10/2020 tarihli, 2020/144 karar numaralı kararıyla taraflar arasındaki sözleşmenin feshine karar verildiğini ve davacının bir ay içerisinde dava konusu taşınmazı tahliye etmesi gerektiğinin davacıya bildirildiğini, bu sebeple davacının tahliye tehdidi altında bulunduğundan tahliyenin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca Covid-19 pandemisi nedeniyle 12.800,00 TL bedelli kiranın 3.500,00 TL olarak ya da mahkemenin belirleyeceği daha düşük bedel olarak uyarlanması şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE," karar verilmiştir....
Tedbir kararında kira alacaklarına yönelik takipler tedbir kapsamı dışında bırakılmamış, alacaklıların takibin devamına yönelik talepleri hakkında İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/16 E. sayılı dosyasında 06.05.2019 tarihli ara kararla talebin maddi hukuka yönelik olduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. İİK'nun 269/a maddesi uyarınca tahliyenin ön şartı yasal sürede kira alacağının yatırılmaması ve borçlunun temerrüde düşmesi olduğundan, borçluya ödeme emri tebliğinden önce verilen tedbir kararı uyarınca duran takipte borçluların kira alacağını ödemesi için söz konusu olan süreler işlemeyeceğinden tahliye koşullarının oluşması söz konusu değildir....
"İçtihat Metni" K A R A R Dava, ihtiyati tedbir talepli olarak Kurum İşleminin İptali istemine ilişkindir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ve karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; davacı vekili tarafından 17/02/2016 tarihli 18/02/2016 mahkeme havale tarihli feragat dilekçesiyle temyizden feragat edilmiş olup; vekaletnamede davacı vekilinin temyiz talebinden feragate de yetkili kılındığı anlaşıldığından davacı vekilinin temyiz talebinin feragat nedeniyle REDDİNE, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken yargılamayı gerektirmenin ve sonradan tazminat talep edebilecek olmanın ihtiyati tedbir talebinin reddine gerekçe olamayacağı, yargılamayı gerektirir hallerde ihtiyati tedbir istenebilecek olması hususu gözden kaçırılarak yerinde bulunmayan gerekçelerle talebin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle ihtiyati tedbir isteyen yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın ihtiyati tedbir isteyen yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, ....02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı yanca açılan ihtiyati tedbir talepli iflasın ertelenmesi davasında davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde müdahil vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 391 inci maddesi ihtiyati tedbirlere ilişkin kararların ne şekilde yazılacağını açıkça düzenlemiştir. İtirazcı vekili mahkemece verilen 16.05.2012 tarihli ihtiyati tedbire itiraz etmiş, itirazı 16.05.2013 günlü ara kararıyla reddedilmiştir. Red kararının yasaya uygun biçimde yazılması ve Yargıtay’ca incelenebilmesi bakımından gerekçe içermesi gerekir. Yasaya açıkça aykırı red kararının, açıklanan nedenle usulden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir....