Muhammet Özekes) ihtiyati tedbir diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır. HMK'nın 390/3 maddesi gereğince tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Öte yandan, 6100 sayılı HMK'nun 391. maddesinin madde gerekçesinde de açıklandığı üzere mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aksi halde geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir davanın yerine ikame edilmiş olur. Esasen Yüksek Mahkemenin çeşitli dairelerince verilen kararlarında da ihtiyati tedbir kurumunun bu niteliği vurgulanmıştır. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 01.06.2012 tarih, 2012/12474 E. -2012/14232 K. sayılı ilamı, Yargıtay 6....
Davacı vekili 04/06/2021 tarihli tedbir talepli dilekçesinde; daha önceki tedbir taleplerinin reddedildiğini, dava sonunda kira ilişkilerinin sabit olacağını, otopark olarak işletilen kiralananın tahliyesinin maduriyete neden olacağını belirterek gayrimenkulün tahliyesini önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince daha önce reddedilen tedbir talebine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, davacı vekilinin 04/06/2021 havale tarihli dilekçesi ile yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, yeniden yapılan inceleme sonucunda davaya konu uyuşmazlığı esastan çözer nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyecek olup, istinaf ilamından sonra da ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirir şekilde somut olayda ihtiyati tedbir koşullarında herhangi bir değişiklik bulunmadığı gerekçesiyle yasal koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir....
Davacının dava dilekçesindeki talepleri, kira sözleşmesinin uyarlaması, mümkün değilse işlemin temelinden çökmesi nedeni ile kira sözleşmesinin feshine ilişkin olup taleplerin yargılamayı gerektirdiği açıktır. İstinafa konu edilen ihtiyati tedbir ise kira parasının, davacının olmasını istediği miktar üzerinden ödenmesi istemine ilişkindir. Bu durumda, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesi halinde davacının kendi belirlediği kira parasının tahsili sağlanacak olup bunun da dava ile arzulanan sonuca ihtiyati tedbir kararı ile ulaşılması sonucunu doğuracağı izahtan varestedir. Sonuç olarak, eldeki davada davacının ihtiyati tedbir talebinin davanın esasını çözer mahiyette olduğu da göz önünde bulundurulduğunda mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Somut uyuşmazlıkta, kira parasının değişen ekonomik koşullara göre rayiç kira bedellerinin altında kaldığından bahisle, kiralayanlar tarafından uyarlama talep edilmiş olup ihtiyati tedbir mahiyetinde kira parasının dava süresince mahkemece tedbiren belirlenecek değer üzerinden ödenmesi yönündeki talebin davanın sonunda elde edilmek istenen fayda ile aynı yönde olduğu, talebin yargılamayı gerektirdiği ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi halinde dava ile elde edilmesi amaçlanan faydanın ihtiyati tedbir olarak kazanılmış olacağı açıktır. Bu bağlamda mahkemece ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön görülmemiştir. Açıklanan gerekçeler karşısında davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2022/1808 Esas sayılı 26/09/2022 tarihli tensip tutanağının 11 nolu ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik ara kararının HMK'nın 353/1- b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2- Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi ile ilgili olarak; a.Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davacı yönünden başlatılan tahliye ve tasfiye işlemlerinin teminatsız olarak, dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren DURDURULMASINA, b....
gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş; kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Mahkemenin 29/05/2019 tarihli ara kararı ile, koşulları bulunmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili kurum ile diğerleri de davalı olarak gösterilmek suretiyle tedbir talepli olarak kiracılık sıfatının tespiti istemli dava açıldığını, mahkemece ... tarihli tensip tutanağına göre ihtiyati tedbir talebinin yargılamayı gerektirdiği ve uyuşmazlığı çözecek nitelikte olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiğini, ayrıca işbu davada ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yasada aranan koşulların gerçekleşmediğini, tedbir talepli dilekçenin müvekkili kuruma tebliğ edilmediğini, ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tedbir talep eden üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürerek, itirazlarının kabulü ile tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF EDİLEN EK KARARIN ÖZETİ: Mahkemece, "...her ne kadar ihtiyati tedbir kararında yetkili mahkemenin Konya Mahkemeleri olmadığından bahisle yetki itirazında bulunulmuş ise de; aleyhine tedbir istenilen ... Taahhüt San. Tic. Ltd. Şti.'...
Muhammet Özekes) İhtiyati tedbirin, diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği bulunmaktadır. Öte yandan 6100 sayılı HMK'nun 391. maddesinin madde gerekçesinde de açıklandığı üzere mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aksi halde geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir, davanın yerine ikame edilmiş olur. Esasen Yüksek Mahkemenin çeşitli dairelerince verilen kararlarında da ihtiyati tedbir kurumunun bu niteliği vurgulanmıştır. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 01.06.2012 tarih, 2012/12474 E.-2012/14232 K. sayılı ilamı, Yargıtay 6....
Muhammet Özekes) İhtiyati tedbirin, diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği bulunmaktadır. Öte yandan 6100 sayılı HMK'nun 391. maddesinin madde gerekçesinde de açıklandığı üzere mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aksi halde geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir, davanın yerine ikame edilmiş olur. Esasen Yüksek Mahkemenin çeşitli dairelerince verilen kararlarında da ihtiyati tedbir kurumunun bu niteliği vurgulanmıştır. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 01.06.2012 tarih, 2012/12474 E.-2012/14232 K. sayılı ilamı, Yargıtay 6....