Bunun mümkün olmaması hâlinde borçlu, sözleşmeden dönebilir; sürekli edimli sözleşmelerde ise kural olarak, fesih hakkını kullanır.” denilerek TBK öncesi Yargıtay uygulamasında kabul edilen uyarlama davası yasa maddesi haline getirilmiştir. ................Somut olayda; önceki malik Vedat Saygılı ile davalılardan Mutia Saygılı arasında 17/05/2007 başlangıç tarihli on yıl süreli kira sözleşmesine ilişkin, taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı yeni malik, 07/05/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere değişen hal ve şartlara göre kira bedelinin uyarlanmasını istemiş ve 12/09/2013 tarihinde iş bu davayı açmıştır. Uzun süreli kira sözleşmelerinde edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda kira parasının günün ekonomik koşullarına uyarlanması için her zaman “ uyarlama “ davası açılabilir....
Bunun mümkün olmaması hâlinde borçlu, sözleşmeden dönebilir; sürekli edimli sözleşmelerde ise kural olarak, fesih hakkını kullanır.” denilerek TBK öncesi Yargıtay uygulamasında kabul edilen uyarlama davası yasa maddesi haline getirilmiştir. ................Somut olayda; önceki malik Vedat Saygılı ile davalılardan Mutia Saygılı arasında 17/05/2007 başlangıç tarihli on yıl süreli kira sözleşmesine ilişkin, taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı yeni malik, 07/05/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere değişen hal ve şartlara göre kira bedelinin uyarlanmasını istemiş ve 12/09/2013 tarihinde iş bu davayı açmıştır. Uzun süreli kira sözleşmelerinde edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda kira parasının günün ekonomik koşullarına uyarlanması için her zaman “ uyarlama “ davası açılabilir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında kira sözleşmesinde ciro kirası belirlendiğinden davacının bu talebinin kira bedelinin tespiti değil, uyarlama davası olduğunu, taraflar arasındaki kira sözleşmesinde kira bedelinin ciro kirası olarak ödenmesine karar verildiğini, davacı tarafından ciro kirasından vazgeçilerek aylık sabit kira bedelinin talep edilmesinin kira tespiti davası değil uyarlama talebi olduğunu, davanın belirlenen sürede açılmadığını, 2020 yılında başlayan yeni kira dönemi için kira tespit talebinde bulunulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Samsun 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 24/05/2022 tarih 2020/1075 Esas, 2022/1334 Karar sayılı ilamıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
K.sayılı ilamı ile “(...)davadaki istem, kira parasının artırılarak tesbiti olup, mahkemece davanın uyarlama davası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle, mahkeme ilamı bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak, yeniden yapılan yargılama sonucu; davanın kısmen kabulü ile, kiralananın yıllık kira bedelinin 10.800 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, ... adresinde yer alan taşınmazın akaryakıt istasyonu olarak ... ile yapıla sözleşme ile 18/03/2011 tarihinde müvekkiline ihale edildiğini, imza tarihinden itibaren 10 yıllık süre ile geçerli olmak üzere ilk yıl için 402.000,00 TL üzerinden kira sözleşmesi imzalandığını, takip eden yıllara ilişkin kira bedellerin bir önceki yıla ait kira bedelinin ÜFE oranında artırılması suretiyle hesaplanacağını, 2014 yılı için davalı tarafından aylık 41.653 TL kira bedeli talep edildiği, aylık 41.653,00 TL olan kira bedelinin aylık 12.000,00 TL olarak uyarlanmasını istemiştir. Davalı sözleşmeye göre davacının uyarlama talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 2014 yılı için aylık kira bedelinin 13.117 TL, 2015 yılı için 13.237 TL olarak uyarlanmasına karar verilmiştir....
Davacı, davalının kullanımında bulunan mecur için ödenen bedelin, emsal yerlerin kira bedeline göre daha düşük olduğunu belirterek, aylık kiranın 2.000 TL olarak uyarlanmasını talep etmiş, mahkemece, taraflar arasında imzalanan 01.03.2003 başlangıç tarihli, 9 yıl süreli kira sözleşmenin hususi şartlar kısmında “her yeni yıl başında kira bedelinin TEFE-TÜFE endeksine göre Belediye Encümenince belirleneceği” hükmünün yer aldığı, Sözleşmede kira artışına ilişkin özel bir madde mevcut olup, bu hükmün tarafları bağladığı, uyarlama davasında hakimin sözleşmeye müdahalesi için kira miktarının tespiti için bir kararlaştırmanın olmamasının gerekli olduğu gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş ise de; Taraflar arasındaki 01.03.2003 tarihli sözleşmenin kira artışına ilişkin maddesinde; kira artışına karar verme yetkisinin Belediye Encümeninde olduğu belirtilmekle beraber, bu belirleme yetkisinin sınırsız olmayıp, “TEFE-TÜFE endeksine göre” belirleneceğinin kararlaştırılmış olduğu, yargılama...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyarlama davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kaldığından reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya ait taşınmazı 15.5.2003 tarihli sözleşme ile kiraladığını, kira sözleşmesinde artışa ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığını, ancak aynı tarihli belge ile ileriki yıllara ilişkin % 20 artış yapılacağına ilişkin kira zam taahhütnamesi imzalatıldığını, 15.5.2006 tarihine kadar bu taahhütname dikkate alınmadan gerekli artışın yapıldığını ancak davalının bu dönem için taahhütname gereğince artışa göre kira bedeli talep ettiğini ileri sürerek, taahhütnamenin iptali ile kira bedelinin enflasyon oranında uyarlanmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, uyarlama koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Davalı uyarlama şartları oluşmadığından davanın reddini istemiştir....
-TL, yıllık 25.000 TL olarak belirlendiğini ve ödemenin yıllık peşin olarak yapılmasının kararlaştırıldığını, sözleşmedeki yıllık %20 artış şartı gereğince 2012 yılı kira bedelini stopaj dahil 62.500 TL olarak ödendiğini, bu bedelin aynı muhitte benzer dükkan kira bedellerine göre çok yüksek olduğunu, kira başlangıcında zaten yüksek olan kira bedelinin %20 artış oranı ile artık davacı açısından ödenemez hale geldiğini, sözleşmenin tarafları arasındaki dengenin davacı aleyhine olağanüstü değiştiğini, ayrıca ilaç ve sağlık sektöründe yapılan düzenlemeler ile eczanelerin kâr marjının %50 oranında azaldığı, bu sebeple bir çok eczanenin kapandığını, bu yasal düzenlemelerin sözleşme kurulurken öngörülmeyen olağanüstü bir durum olduğunu belirterek 01/07/2013 tarihinden itibaren kira bedelinin brüt 2.000 TL olarak belirlenmesini, bu kira bedelinin yıllık peşin değil aylık periyotlar halinde ödenmesini talep etmiştir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile,1.5.2003 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 1 yıllık kira karşılığının 10.804 TL,1 aylık kira bedelinin 900,33 TL olarak ,kira süresinin de 10 yıl olarak ve kira sözleşmesi 12.maddesinin, heryıl kira bedelinin bir önceki yıl kira bedelinin üfe oranında arttırılması ve tahliye talep edilemeyeceği şeklinde uyarlanmasına,fazla istemin reddine karar verilmiş,hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 2010/17858-2011/7265 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasında 1.5.2003 tarihli kira sözleşmesi ile davacıya ait taşınmaz yıllık 12 TL kira bedeli ile 49 yıllığına hizmet binası olarak davalıya kiralanmış, sözleşmenin 12.maddesinde, kira bedelinin arttırılması ve kısmen ya da tamamen tahliyesinin istenemeyeceği kararlaştırılmıştır....