Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, davacı ve davalı arasında akdedilen 08/04/2019 tarihli ve 15/06/2019 başlangıç tarihli kira sözleşmesine konu kiralanan toplam 6 farklı bağımsız bölümün toplam kira bedelinin; 15/12/2020- 15/06/2021 dönem aralığında aylık kira bedelinin KDV hariç net 18.480,00 TL olarak uyarlanmasına, davacı tarafın 01/12/2020 tarihinden itibaren uyarlama talebinin ve kira zammının uyarlanacak bedel üzerinden belirlenmesine yönelik talebinin ve fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davacı vekili dilekçesiyle; işlem temelinin çöktüğünü, uyarlama koşullarının oluştuğunu, pandeminin tüm dünyada etkili olduğunu, müvekkilinin pandemide sadece paket servise açık olduğunu, TBK 138 uyarınca kira bedelinin uyarlanması gerektiğini ileri sürerek yerel mahkemece verilen hükmün kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : HMK, TBK ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kira bedelinin uyarlanması ve fazla ödenen kira bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece; kira bedelinin uyarlanması koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 20/01/2020 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığına ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile taşınmaz "döner satış mağazası" olarak aylık net 13.000 TL bedel ile davacıya kiralanmıştır....

    Otel adlı işletme için aylık %10 kira gecikme faizinin ifayı aşırı ölçüde güçleştireceği ve borçlu aleyhine bir durum oluşturduğu, uyarlama şartlarının somut olayda mevcut olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile kira gecikme faizinin yıllık yasal faiz oranına göre uyarlanmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

      Davalı; 5 yılın sonunda kira bedelinin yeniden belirleneceğine ilişkin iddianın doğru olmadığını, sözleşmenin 9 yıllık süreli olup, sözleşmede; sözleşme süresi sona ermeden kira bedelinin tespiti ve uyarlama davası açılamayacağının düzenlendiğini her yıl ÜFE ve TÜFE oranına göre artış yapıldığını ve talebin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

        Bunun mümkün olmaması hâlinde borçlu, sözleşmeden dönebilir; sürekli edimli sözleşmelerde ise kural olarak, fesih hakkını kullanır.” denilerek uygulama da kabul edilen uyarlama davasının yasa maddesi haline getirildiği belirtilmiştir. Somut olayda; taraflar arasında geçerli kabul edilen kira sözleşmesi 15.05.2004 başlangıç tarihli ve 15 yıl süreli olup davacı, 15.05.2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere değişen hal ve şartlara göre kira bedelinin uyarlanmasını istemiştir. Uzun süreli kira sözleşmelerinde edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda kira parasının günün ekonomik koşullarına uyarlanması için her zaman “ uyarlama “ davası açılabilir....

          K.sayılı ilamı ile “(...)davadaki istem, kira parasının artırılarak tesbiti olup, mahkemece davanın uyarlama davası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle, mahkeme ilamı bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak, yeniden yapılan yargılama sonucu; davanın kısmen kabulü ile, kiralananın yıllık kira bedelinin 10.800 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında kira sözleşmesinde ciro kirası belirlendiğinden davacının bu talebinin kira bedelinin tespiti değil, uyarlama davası olduğunu, taraflar arasındaki kira sözleşmesinde kira bedelinin ciro kirası olarak ödenmesine karar verildiğini, davacı tarafından ciro kirasından vazgeçilerek aylık sabit kira bedelinin talep edilmesinin kira tespiti davası değil uyarlama talebi olduğunu, davanın belirlenen sürede açılmadığını, 2020 yılında başlayan yeni kira dönemi için kira tespit talebinde bulunulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Samsun 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 24/05/2022 tarih 2020/1075 Esas, 2022/1334 Karar sayılı ilamıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            Bunun mümkün olmaması hâlinde borçlu, sözleşmeden dönebilir; sürekli edimli sözleşmelerde ise kural olarak, fesih hakkını kullanır.” denilerek TBK öncesi Yargıtay uygulamasında kabul edilen uyarlama davası yasa maddesi haline getirilmiştir. ................Somut olayda; önceki malik Vedat Saygılı ile davalılardan Mutia Saygılı arasında 17/05/2007 başlangıç tarihli on yıl süreli kira sözleşmesine ilişkin, taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı yeni malik, 07/05/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere değişen hal ve şartlara göre kira bedelinin uyarlanmasını istemiş ve 12/09/2013 tarihinde iş bu davayı açmıştır. Uzun süreli kira sözleşmelerinde edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda kira parasının günün ekonomik koşullarına uyarlanması için her zaman “ uyarlama “ davası açılabilir....

            Bunun mümkün olmaması hâlinde borçlu, sözleşmeden dönebilir; sürekli edimli sözleşmelerde ise kural olarak, fesih hakkını kullanır.” denilerek TBK öncesi Yargıtay uygulamasında kabul edilen uyarlama davası yasa maddesi haline getirilmiştir. ................Somut olayda; önceki malik Vedat Saygılı ile davalılardan Mutia Saygılı arasında 17/05/2007 başlangıç tarihli on yıl süreli kira sözleşmesine ilişkin, taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı yeni malik, 07/05/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere değişen hal ve şartlara göre kira bedelinin uyarlanmasını istemiş ve 12/09/2013 tarihinde iş bu davayı açmıştır. Uzun süreli kira sözleşmelerinde edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda kira parasının günün ekonomik koşullarına uyarlanması için her zaman “ uyarlama “ davası açılabilir....

            Davacı, davalının kullanımında bulunan mecur için ödenen bedelin, emsal yerlerin kira bedeline göre daha düşük olduğunu belirterek, aylık kiranın 2.000 TL olarak uyarlanmasını talep etmiş, mahkemece, taraflar arasında imzalanan 01.03.2003 başlangıç tarihli, 9 yıl süreli kira sözleşmenin hususi şartlar kısmında “her yeni yıl başında kira bedelinin TEFE-TÜFE endeksine göre Belediye Encümenince belirleneceği” hükmünün yer aldığı, Sözleşmede kira artışına ilişkin özel bir madde mevcut olup, bu hükmün tarafları bağladığı, uyarlama davasında hakimin sözleşmeye müdahalesi için kira miktarının tespiti için bir kararlaştırmanın olmamasının gerekli olduğu gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş ise de; Taraflar arasındaki 01.03.2003 tarihli sözleşmenin kira artışına ilişkin maddesinde; kira artışına karar verme yetkisinin Belediye Encümeninde olduğu belirtilmekle beraber, bu belirleme yetkisinin sınırsız olmayıp, “TEFE-TÜFE endeksine göre” belirleneceğinin kararlaştırılmış olduğu, yargılama...

              UYAP Entegrasyonu