Gerçekten de; yenilenen sözleşmede kararlaştırılan kira bedelinin o dönemin olağan rayicine uygun olması halinde devam eden yeni dönem kira parasının endeks uygulamasına göre tespiti gerekmektedir. O dönemin rayicine uygun olmayıp, yenilenen sözleşmenin önceki sözleşmenin devamı niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde ise hak ve nesafet kurallarına göre kira parası tespit edilmelidir. Mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma yapılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Bundan ayrı olarak; kira parasının brüt olarak tespiti esas olup, fon ve vergi stopajı düşülerek kiranın net olarak tespiti doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde aylık 1200.-TL olarak ödenen kira bedelinin 01.04.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 7500.-TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 11.3.2014 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 6000....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 29/04/2014 NUMARASI : 2013/755-2014/906 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira bedelinin tespiti istemidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının 01/03/2003 başlangıç tarihli kira sözlemesi ile kiracı olduğunu, kira bedelinin emsallerine göre düşük kaldığının belirterek 69.942 TL olarak ödenen kira bedelinin 01/03/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık net 155.000 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Tahliye davası devam ederken 2008 yılı kira bedelinin artırımı için ... Sulh Hukuk mahkemesinin 2008/2157 esas 2009 yılı kira bedelinin artırılması için aynı mahkemenin 2009/1315 esas sayılı dosyalarında kira bedelinin tespiti için dava açılmış, mahkemece bu davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tahliye davası devam ederken davacı tarafından açılan kira bedelinin tespiti davası ile kira sözleşmesinin yenilenerek yeni bir kira ilişkisinin kurulup kurulmadığı hususundadır. Tahliye davası sürerken kira artırımının istenmesi sözleşmenin yenilendiğini göstermez. Kesinleşmiş tahliye davası karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 425.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 17.1.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hak ve nesafete uygun kira belirlenirken en son ödenen aylık kira bedeline endekse (ÜFE) göre artış yapılarak belirlenen kiradan daha düşük olmayacak şekilde taşınmazın boş olarak yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği brüt kira bedelinden, davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapılması gerekmektedir.Olayımıza gelince; Davacı 31.07.2012 tarihinde açtığı kira parasının tespiti davası ile rayiç kira değerinin 20.000 TL olarak tespitini talep etmiş, tespitini talep ettiği dönemi açıklamamıştır. Bozma sonrasında davalı tarafından sunulan 01.01.2010 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesinde ise aylık kira bedelinin 3.500 TL olduğu görülmektedir. Davacı dava dışı paydaşlar ile davalı tarafça yapılan kira sözleşmesine dayanarak kira parasının tespitini talep etmiş ve davalı tarafından sunulan 01.01.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin muvazaalı olduğunu da savunmamıştır....
Davalı cevap dilekçesinde 31.07.2014 tarihinde kiralananın tahliye edildiğini, kira sözleşmesinin sona erdiğini, kiracılık sıfatı kalmaması nedeniyle kira tespiti istenemeyeceğini belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 31.07.2014 tarihinde mecurun tahliye edildiği kiracılık sıfatı kalmadığından 2014 yılına ait kira tespiti istenemeyeceği, geçmişe dönük olarak 2012- 2011-2010 yıllarına ait kira tespiti de istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacının 2014 yılına ait kira tespit istemine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında 01.02.2009 başlangıç tarihli 3 yıl süreli, Tefe ve Tüfe ortalamasına göre artış şartı kararlaştırılan kira sözleşmesi bulunduğu ve mecurun 31.07.2014 tarihinde tahliye edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Bilirkişilerce bu belirleme yapılırken benzer yerlerin kira sözleşmeleri incelenmeli (re'sen emsal araştırması yapmak ya da taraflardan emsal göstermeleri istenmek suretiyle) dava konusu yerle ayrı ayrı karşılaştırılarak kira parasına etki eden hususlar üzerinde durulmalıdır. Somut olaya gelince; kira tespiti davaları ancak konut ve çatılı işyeri olarak kiralanan taşınmazlar hakkında açılabilir. Bunun dışındaki kiralananlar ve işgal altındaki taşınmazlar hakkında kira bedeli tespiti yapılamaz. İşgal edilen yerler hakkında ancak ecri misil talep edilebilir. Bu nedenle kira parasının tespiti yapılırken sadece kiralanan taşınmazlar hesaplamada dikkate alınmalıdır. Bunun yanı sıra kiralanan taşınmazlar G. S.i Sitesinde bulunmaktadır. Mahkemece alınan 05.08.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre; kiralananların bulunmadığı Ü. K. S. Sitesinden yönetiminin belirlediği rayiç kira bedeline göre hesaplama yapılmış olup taşınmazların bulunduğu G. S. Sitesinde bir araştırma yapılmamıştır....
Somut olayda, Hükmen hak ve nesafete göre, kira parasının tesbitinden sonraki üç yıl için eğer objektif ve özel şartlarda bir değişiklik olmamışsa endeks uygulanarak bulunacak bedelin hak ve nesafete uygun olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek, tespiti istenilen dönemin endeks dönemi olduğu kabul edilerek, bir önceki dönem için tespit edilen kira bedelinden DİE'nin 12 aylık ÜFE endeksine göre kira bedelinin tespitinin yapılması gerekirken, bilirkişi raporu esas alınarak hak ve nesafete göre kira parasının tespiti doğru olmamıştır. Ayrıca aylık kira parasının brüt olarak tespit edilmesi gerekirken, net mi, brüt mü olduğu belirlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....
Bu nedenle de, hak ve nesafet esaslarına göre kira tespiti cihetine gidilecektir.Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tespite dayanak olarak emsal kira sözleşmeleri değerlendirilmediği bu yönde re’sen emsal araştırması yapılmadığı da anlaşılmaktadır.Anayasa Mahkemesinin 6570 sayılı yasanın 2 ve 3.maddelerinin iptaline ilişkin 26.3.1963 tarih ve 3/67 sayılı kararı ile, 6570 sayılı yasanın kira parasındaki “sınırlı artış” ilkesini ortadan kaldırılmamıştır. Bununla birlikte kira parasının tesbiti yöntemini belirleyen 18.11.1964 tarih ve 2/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da kira parasının “hak ve nesafete uygun” seviyede takdiri ile “sınırlı artışı” öngörülmektedir....