ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/710 KARAR NO:2023/501 DAVA:Kira (Uyarlama İstemli) DAVA TARİHİ:24/11/2021 KARAR TARİHİ:05/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Kira (Uyarlama İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 14.02.2011 tarihli “İstanbul genelinde Turizm sektöründe hizmet vermek üzere 10 yıl süreli Turistik taşıma yapmak üzere hat kiralama işi”'ne yönelik sözleşme akdedildiğini, 14/02/2011 yılında imzalanan sözleşme ile davacı faaliyetine başlamışsa da, özellikle 2015 yılından itibaren türlü mücbir sebep niteliğindeki vakalar meydana geldiğini, faaliyetine gereği gibi devam edemediğini, davacı şirket ile imzalanan ......
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Açılan davanın hiçbir hukuki dayanağı olmayan haksız ve mesnetsiz olduğunu, kira sözleşmesinin devamlılık arz eden, her iki tarafa hak ve borçlar yükleyen iki taraflı sözleşme olduğunu, kira hukukunda asıl olanın akde bağlılık ilkesi gereği sözleşme hükümlerine bağlı kalınması olduğunu, uyarlama davasına ilişkin yerleşmiş Yargıtay kararları ve TBK’nın 138. maddesindeki düzenleme dikkate alındığında kira parası herhangi bir ihtirazi kayıt konulmaksızın ödenmiş ise ödenen kira parasına ilişkin kira uyarlaması davası açılamayacağını, kiracının kira parasını ödediği sırada ihtirazı kayıt koyarsa veya daha önceden ihtar keşide ederse geriye yönelik olarak kira uyarlama davası açabileceğini ancak kira ilişkisi devam eden nitelikli ve sürekli olduğundan geleceğe yönelik olarak da kira uyarlama davası açılabileceğini, söz konusu kira sözleşmesinin son bulduğu 01/05/2022 tarihinde tarafların kendi arasında anlaşması sonucu 1 yıl daha uzatıldığını, taraflar arasında imzalanmış...
Kira ilişkisinin varlığı ile kira miktarı kiralayan, kira parasının ödendiğinin ise kiracı tarafından kanıtlanması gerekir. Kira sözleşmesindeki imza inkar edilmediğinden kira ilişkisi ve kira miktarı davacı kiralayan tarafından kanıtlanmıştır. Davalının, takip dosyasındaki borca itiraz dilekçesinde akdi reddetmediği, borcun tamamına, tüm ferilerine yönelik itiraz ettiği görülmektedir. Öyleyse ispat yükü İİK 269/1 uyarınca davalı borçlunun üzerindedir. Ayrıca kira sözleşmesi incelendiğinde 2020 yılı için 475.000,00- TL kira bedeli üzerinde anlaşma yapıldığı, aylık kira bedelinin ise sözleşme uyarınca 39.583,33- TL olduğu anlaşılmış, davalı borçlu tarafça da aylık kira bedellerinin kira sözleşmesinde belirtilen miktardan farklı olduğu yönünde yazılı delil sunulmadığından sözleşmede belirlenen aylık kira miktarına itibar edilmesi gerekir....
-TL borç tahakkuk ettirildiğini, bu borcu ödemesinin mümkün olmadığını, fiilen kullanmakta olduğu 2 dönüm civarındaki araziye ödediği kira bedelinin fahiş olduğunu, kira sözleşmesindeki artış oranının ÜFE artışı oranında uyarlanmasını, artış şartı doğrultusunda ödeme yapmaya devam etmesi halinde kira bedelinin arazinin değerini aşacağını belirterek kira bedelinin tespitini ve ödemiş olduğu miktarın ödemesi gereken miktardan tenkis edilerek borcun tahakkuk ettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının kira bedellerini eksik olarak ve gecikmeli ödediğini, kiralanan arazinin tamamını halen kullandığını, kesinleşmiş kira borçları olduğunu ve kira bedellerinin geçmişe dönük olarak yeniden hesaplanması talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyarlama davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalının 1.4.2000 başlanğıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracısı olduğunu, davalının 2001 ekonomik krizini sebep göstererek uyarlama davası açtığını, mahkemece aylık kiranın 2.435 Dolar olarak tespit edilip sabitlendiğini, ödemenin günümüze kadar bu şekilde yapıldığını, 2002 Yılı Eylül ayı itibariyle enflasyonun etkilerinin ortadan kalktığını, ödemenin sözleşme ile belirlenen miktarın altında kaldığını, bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek kira sözleşmesinin 4. maddesinin aynen uygulanmasına ve sözleşmede yazılı kira ücretleri üzerinden sözleşmenin yeniden uyarlanmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2021 NUMARASI : 2020/625 ESAS - 2021/442 KARAR DAVA KONUSU : Kira (Uyarlama İstemli) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında Mulkukent Mah. 2432 Cad....
Ancak, taraflar arasında sözleşme serbestisi ilkesi ışığında imzalanmış bulunan dayanak kira sözleşmesinin bağlayıcı olduğu ve ahde vefa ilkesi ışığında uygulanması gerektiği, varsa mücbir sebebe ilişkin sözleşme hükümlerinin de aynı şekilde bağlayıcı olduğu ve uygulanması gerektiği de açıktır. Uyarlama davasının açılma tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak uyarlama veya tedbir kararı verilemeyeceğinden davacının tedbir talebinin dava tarihi olan 28/04/2021 tarihinden itibaren devam etmekte olan kira ilişkisi açısından değerlendirilmesi zorunludur....
kira sözleşmesinde kira ödeme günü ile ilgili herhangi bir tarihin bulunmadığını, bu durumda TBK'nun 314. maddesi uyarınca kira bedelinin her ayın son günü ödenmesi gerektiğini, nitekim müvekkilinin de ödemelerini her ayın son günü yaptığını, davacı kiralayanın bu ödeme şekline herhangi bir itirazının bulunmadığını, yine takibe konu ayların kira bedelinin takipten önce ödenmesi nedeniyle müvekkilinin herhangi bir faiz vs borcunun bulunmadığını, yeni dönem kirası olarak taraflarca yeni bir kira bedeli belirlenmediğini, her ne kadar kira sözleşmesinde kira artışına ilişkin madde yer almış ise de devreden kira dönemlerinde müvekkilinin artırım yapmadan kira ödemesi yaptığını, davacı kiralayananın herhangi bir ihtirazi kayıt sunmadan ödemeleri aldığını, kira artırımı konusunda müvekkiline herhangi bir bildirim ve ihtarda bulunmadığını, ayrıca derdest kira uyarlama davasının bekletici mesele yapılmamasının isabetsiz olduğunu, dava konusu kira bedelinin uyarlama davasındaki kesin nitelikli...
Davacı uyarlama davası açtıktan sonra vaki icra takibi sebebiyle ödediği bedele, ödeme tarihinden itibaren faiz verilmesini isteyemez ise de davalı, uyarlama davasına ait kararın kesinleşmesi tarihi itibariyle fazla tahsilat yaptığını öğrendiğine göre bu tarihten itibaren faiz ödemek zorundadır. Mahkemece, fazla ödenen kira bedeline, uyarlama kararının kesinleştiği 10.2.2004 tarihinden takip tarihi olan 12.3.2004 tarihi arasındaki dönem için işleyecek faiz miktarı hesaplatılarak bulunacak miktar için davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde taraflara iadesine, 4.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2023 NUMARASI : 2022/2604 ESAS DAVA KONUSU : Kira (Uyarlama İstemli) KARAR : TALEBİN ÖZETİ ve SAFAHAT : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirketin arsasında %18 hissedar olduğunu, ayrıca taraflar arasında farklı tarihli kira sözleşmeleri bulunduğunu, kira parasının hâlen KDV dahil 2.350,00 TL olduğunu, 470,00 TL olarak uyarlanmasını ve bu hususta ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kira parasının 2.350,00 TL'den 470,00 TL olarak uyarlanması talebinin fahiş olduğunu, açılan davanın kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince 16.01.2023 tarihli tensip zaptı 6 numaralı ara karar ile davacı vekilinin tedbir talebinin reddine karar verildiği, ara kararın davacı vekiline tebliğ edilmediği, davacı vekili tarafından 05.06.2023 tarihli dilekçe ile bu ara karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....