Sözleşmede açıkça yer almamış olsa dahi, arsa sahibi kendisine ait dairelerin teslimindeki gecikme nedeniyle kira tazminatı talep edebilir. Sözleşmenin 8. maddesinde taşınmaz üzerindeki binaların tahliyesinden 1 ay sonra başlamak üzere mal sahibine 1992 yılı sonuna kadar aylık 1.000.000 lira, müteakip seneler için bir önceki yıl kirasına %40 zam yapılarak kira bedeli ödeneceğinin düzenlenmiş olması davacının kendisine ait 3 adet dairenin teslimindeki gecikme nedeniyle kira tazminatı talebine engel teşkil etmeyecektir....
Dava, 1.991 TL ödenmeyen kira alacağı, 900 TL hor kullanma tazminatı ve erken tahliye nedeniyle 1.980 TL kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece hor kullanma tazminatı ve kira alacağına ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen makul süre kira alacağı konusunda ise hiçbir hüküm kurulmamıştır. Hüküm, davacı vekili tarafından makul süre alacağına ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.08.2010 başlangıç tarihli, bir yıl süreli ve aylık 550 TL bedelli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı vekili dilekçesinde davalı kiracının 25.10.2012 tarihinde taşınmazı tahliye ettiğini belirterek davalı kiracının haksız tahliyesi nedeniyle üç aylık 1.980 TL makul süre kira alacağının yasal faiziyle tahsilini talep etmiş, davalı ise davanın reddini savunmuştur....
Somut olayda davacılar arsa sahipleri dava dilekçesinde hem sözleşmenin feshini talep etmişler hem de geç teslim nedeniyle kira tazminatı talebinde bulunmuşlardır. Borçlar Kanunu'nun 106. (TBK m. 125) maddesindeki seçimlik hakkını fesih doğrultusunda kullanan tarafın müspet zarar kapsamında kalan gecikmeden ötürü kira tazminatı talep edemeyeceği gibi davacılar yargılama aşamasında taşınmazlarını yüklenici şirket yetkilisine devrettiklerinden sözleşmenin ifasından vazgeçmişlerdir. Bu durumda kira tazminatı isteyemezler....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 46.420,00 TL cezai şart, 35.550,00 TL kira tazminatı ve 5.250,00 TL eksik iş ve ayıplı imalattan doğan zararın yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gcrektirici nedenlere göre davalının yerinde olmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, eldeki davada hem kira tazminatı hem de davalı ile aralarındaki sözleşmeye istinaden 20.000 Euro cezai şartın davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, her ne kadar her iki talebin kabulüne karar verilmiş ise de; sözleşmede öngörülen cezai şart geç teslim nedeni ile uğranılan kira kaybı zararının karşılığıdır. Dolayısıyla hem cezai şart hem de kira tazminatının birlikte talep edilmesi mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira alacağı ve makul kira tazminatı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira alacağı ve makul kira tazminatı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 24/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece bu husus gözetilerek 26.08.2008 tarihi ile 10.10.2008 temerrüt tarihi arasındaki gecikme nedeniyle kira tazminatına hükmedilmesi gerekirken temerrüt tarihinden sonrası için de kira tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır. 3-Mahkemece hüküm altına alınan kira tazminatına inşaatın sözleşmeye göre teslim edilmesi gereken 26.08.2008 tarihinden itibaren faiz yürütülmüştür. İnşaatın teslimi gereken tarih kira tazminatı yönünden kesin vade niteliğinde bulunmadığından faize başlangıç alınamaz. BK’nın 101/I. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ihtarla temerrüde düşeceğinden faiz ancak temerrüt tarihinden başlatılabilir. Davacı arsa sahipleri 06.10.2008 tarihinde keşide ettiği ihtarda bu tarihe kadar olan gecikme tazminatı alacağını miktar belirtmek suretiyle istemişlerdir. Dosyada ihtarın tebliğ tarihi bulunmamaktadır....
Sözleşmenin 8. maddesinde kararlaştırılan bu hüküm cezai şart niteliğinde olup davacılar açtıkları işbu davada inşaatın sözleşme gereği bitirilip teslim edilmesi gereken tarih olan 15.11.2006 tarihinden davanın açıldığı 23.06.2009 tarihine kadar geçen 31 ay için kira tazminatı talep ettiklerinden 2007/390 Esas sayılı dosyada verilen kararın kesin hüküm niteliğinde kabul edilmesi doğru olmamış, sözleşmede gecikme halinde aylık kira tazminatı ödeneceği kararlaştırılmamış olsa dahi arsa sahiplerinin gecikme halinde aylık kira tazminatı talep edebilecekleri gözetilerek deliller toplanmak suretiyle ıslah talebi de gözetilerek bilirkişi incelemesi ile belirlenecek aylık kira bedeli üzerinden cezayı aşan kira tazminatına hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 26.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, tarla niteliğindeki taşınmazların 2005 yılında kullanımına ilişkin 1.800 TL haksız işgal tazminatı ya da kira bedeli olarak tahsiline ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, dava dilekçesinde, davacıların dava konusu edilen taşınmazlara elbirliği halinde malik olduklarını, davalının ise davacıların uzaktan akrabası olup, 2005 yılında davacılara haksız işgal tazminatı ya da kira bedeli ödeyeceğini söyleyerek, söz konusu taşınmazlara buğday, ayçiçeği, çeltik vb. ürünler ektiğini, ancak kullanım bedellerini ödemediğini belirterek, 2005 yılı için 1.800 TL haksız işgal tazminatı ya da kira bedelinin tahsilini talep etmiştir. Davalı, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmadığını, dava konusu edilen taşınmazlardan bir kısmını davacılardan ...'...
Bu tarihe kadar davacının 12 ay 19 günlük kira alacağı bulunmakta olup kira sözleşmesinde artış şartı da bulunmadığından aylık kira bedelinin davalı kiracının iddia ettiği gibi 800TL olduğu, buna göre 12 ay 19 gün kira bedelinin 10.106 TL olduğu anlaşılmaktadır. Bu tutardan davalı kiracının yaptığı ödeme tutarı olan 4.500 TL’nin mahsubu halinde itiraz edilen kısmın 5.606 TL olduğu anlaşılmaktadır....
Ayrıca davacı tarafından davalıya 27.12.2004 tarihinde gönderilip 31.12.2004 tarihinde tebliğ edilen ihtarnameye göre, davacı, taşınmazın 1.5.2005 tarihinde teslimini isteyip bu tarihte teslim edilmezse aylık 250,00 YTL kira tazminatı isteyeceğini belirtmiştir. Öyle olunca davacı ancak 1.5.2005 tarihinden itibaren kira tazminatı isteyebilecektir davalı 1.5.2005 tarihinde taşınmazı sözleşme şartlarına göre teslim etmediğinden bu tarih itibariyle kira tazminatı ödemek durumundadır. Ayrıca davacı 1.5.2005 tarihinden itibaren bir yıllık süre için aylık isteyeceği kira parasını belirtmekle belirttiği bedel ile de kendisini bağlamıştır.Öyle olunca Mahkemece dosyanın yeniden bilirkişiye verilerek 1.5.2005 tarihinden başlamak ve ilk yıl için 250,00 YTL’yi geçmeyecek şekilde kira tazminatının belirlenerek sonuca uygun karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektir....