Dava; kira alacağı, kira sözleşmesinden kaynaklanan fesih tazminatı ve cezai şart alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.344,50 TL kira alacağı, 1.585 TL fesih tazminatı ve 2.440,90 TL cezai şartın tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve taktirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin kira alacağına uygulanan faiz oranına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin fesih tazminatı ve cezai şarta yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı ile davalı arasında, 2886 Sayılı Yasa Hükümlerine göre düzenlenen 20.08.2008 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Bu nedenlerle kira tazminatı yönünden yukarıda belirlenen ilkeler doğrultusunda önceki bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınarak oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; kooperatif üyesinin güncellenmiş bedeli ödendikten sonra ifaden vazgeçilmesi durumu söz konusu olduğundan hem ifadan vazgeçip, hemde ifaya bağlı cezai şart olan kira tazminatı talebinin Türk Borçlar Kanunu 125. maddesi gözönünde bulundurulduğunda mümkün olmadığı, davalı kooperatifin de kira tazminatı alacağı ödemesi yönünde de herhangi bir uygulaması ve genel kurulca da alınmış bir kararı olmadığı gerekçesiyle davacı tarafın kira tazminatı alacağı yönündeki davasının reddine karar verilmiştir....
Dava, 6.600-TL kira alacağının tahsili ve tahliye istemi ile yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması takibin devamı, % 40 icra tazminatı ve temerrüt nedeni ile tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, itirazın 1.200-TL üzerinden kaldırılmasına, takibin devamına, % 40 icra tazminatı olan 480-TL'nin davalıdan tahsiline, temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından reddine karar verilen kısım ve icra tazminatı yönünden temyiz edilmiştir. Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 05.02.2011 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli her ayın 5.günü aylık peşin 600-TL ödemeli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedeli her ayın 5. gününe kadar peşin olarak ödeneceği ve özel koşullar 17.maddesi ile; aynı dönem içerisinde iki ay arka arkaya kira parası ödenmemesi halinde dönem sonuna kadar tüm kira parasının muaccel olacağı hükmü düzenlenmiştir....
Davalı ise davanın reddini talep etmekle beraber, karşı davasında hor kullanma tazminatı, ödenmeyen Ocak-Şubat 2001 kiraları ile taşınmazı kiraya verememesi nedeniyle 2001 yılı Kasım ayına kadar ki kiraların davacı karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece davacının ödemediği Ocak-Şubat 2001 yılı kirası ve hor kullanma tazminatı ile kiraya verilememe süresi olarak 2 ... kira bedelinden sorumlu olduğu gerekçesi ile karşı davada kira, hor kullanma ve kira kaybının tahsiline karar verilmiştir. Davacının dava dilekçesine ekli kira sözleşmesinin eki olan, hususi şartlar başlıklı sözleşmenin 7.maddesinde "kira sözleşmesinin süresinin bitimi beklenmeksizin, elektrik, su, telefon borcu bırakmadan, sözleşmede belirtilen demirbaşlarını sağlam teslim etmek kaydı ile herhangi bir tarihte ... taraflı olarak fesh edebilir." hükmünü taraflar kararlaştırmışlardır. Davalı taraf hususi şartlar başlıklı belgeye karşı herhangi bir itirazda bulunmamıştır....
Davalı kiracı, kira sözleşmesinin 8.1. maddesinde kararlaştırılan fesih ihtarına uygun hareket ederek kira akdini feshettiğine göre kiracı ancak kiralananı kullanımında bulundurduğu süre için kira bedellerini ödemekle yükümlü olup erken tahliye nedeniyle makul süre kira alacağından sorumlu tutulamaz. Mahkemece bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde makul süre kira bedeline hükmedilmesi doğru değildir. 3-Davalı vekilinin hor kullanma tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde, 2.042,00 TL ödenmeyen kira alacağı, 18.381,00 TL erken tahliye nedeniyle makul süre kira tazminatı ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL hor kullanma tazminatının tahsilini talep etmiş mahkemece 2.042,00 TL ödenmeyen kira alacağı, 18.381,00 TL erken tahliye nedeniyle makul süre kira tazminatı ve 3.200,00 TL hor kullanma tazminatı olmak üzere toplam 17.456,00 TL alacağın tahsiline karar verilmiştir....
Ancak dava konusu olan kira kaybı tazminatına ilişkin olarak devir protokolünde herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Taşınmazı devralan davacının, devreden davalıdan kira kaybı tazminatı isteyebilmesi için bunun açıkça devir protokolünde yazılması gerektiği ancak, sözkonusu protokolde kira tazminatı hususunda böyle bir hükme yer verilmediği, hal böyle olunca, davacının davalıdan kira tazminatı talep edemeyeceği hususu gözardı edilerek, hatalı ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın davalı ... yönünden kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan 145,16 TL harcın istek halinde davalı ...'e iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sözleşmeye dayanan davalarda zamanaşımı süresi B.K.nun 125. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımına tabi olup davacı dava tarihinden geriye doğru 10 yıllık süre için kira tazminatı isteyebilir. Hal böyle olunca davacının kira tazminatı alacağının dava tarihinden geriye doğru 10 yıllık süreyi de kapsayacak şekilde hükmedilmesi gerekirken aksi düşüncelerle kira tazminatı alacağına 5 yıllık hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 4.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece ise, davacının ancak eksik ve ayıplı imalat bedeli isteyebileceği, bu kalem istekler yönünden de herhangi bir talebi olmadığı gerekçesiyle davanın redine karar verilmiştir.Oysaki taşınmazdaki eksiklik ve ayıplar yönünden talepte bulunmaksızın kira tazminatı istenemeyeceği yönünde herhangi bir yasal düzenleme yoktur.Davalının kusurlu imalatı nedeniyle satın aldığı taşınmazını davacı kiraya verememiş ise uğradığı zarar kapsamında kira tazminatı yönünden talepte bulunabilir. Hal böyle olunca bu yönde gerekli inceleme ve araştırma yapılmalı,makul bir süre ile sınırlı olarak belirlenecek kira tazminatından davalı sorumlu tutulmalıdır. Bu yönlerin gözardı edilerek davanın tümden reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Davacıların dava açarken dayanak aldıkları tesbit bilirkişi raporunda 18.09.1999-18.09.2000 tarihleri arasındaki 1 yıllık kira dönemi için 400,00 18.09.2000-18.09.2001 tarihleri arasındaki 1 yıllık kira dönemi için 600,00 18.09.2001-18.09.2002 tarihleri arasındaki 1 yıllık kira dönemi için 1.000,00 YTL kira tazminatı hesaplandığı halde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda aynı dönemler için sırasıyla 450,00; 650,00; 1.200,00 YTL kira tazminatı hesaplanmıştır. HUMK’nın 74.maddesi gereğince hakim taleple bağlı olup, talepten fazlasına karar veremez....
Dava, hor kullanma tazminatı, eski hale getirme bedeli ve tamirat süresince yoksun kalınan kiranın kaybı istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davacının hor kullanma tazminatı ve tamirat süresince yoksun kalınan kira kaybı isteminde haklı olduğundan, eski hale getirme bedeli yönünden ise sözleşmede kiralananın eski hale getirilerek teslim edileceğine dair hüküm bulunmadığından, eski hale getirme bedeli talep edilemeyeceğinden davanın kısmen kabulü ile 2.126,00 TL'sı hor kullanma tazminatı 3000,00 TL kira kira kaybı olmak üzere toplam 5.126,00-TL'nın davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1....