Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 1009 maddesi uyarınca da tapuya şerh edilmesi mümkün olan haklardandır. Sözleşme tapuya şerh edilmekle kuvvetlendirilmiş şahsi hak niteliği kazanmakta ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale gelmektedir. Davacılar paydaşlığın giderilmesi davasından sonra taşınmazı ihale ile satın almışlar şimdi kayıttaki şerhin terkinini istemişlerdir. Bu şerh tapuda bulunduğu sürece davacılar kendilerine karşı ileri sürülmesi tehdidi altındadırlar. Kısaca söylemek gerekirse, davacılar subjektif haklarının tapudaki şerh ndeniyle ihlal edildiğini ileri sürmektedirler. Orta yerde artık çekişmeli yargıya konu olabilecek bir dava söz konusudur. Yukarıda da değinildiği gibi, bir davanın olmazsa olmaz unsurlarından biri de birbirine hasım iki tarafın bulunmasıdır. HUMK.nun 179.maddesinde açıklanan dava dilekçesinin zorunlu unsurlarından birisi de taraflardır. Davanın tek taraflı yada hasımsız açılmasına olanak yoktur....

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin ilgili tapu kütüğüne şerh ve tescil edilmesi isteğine ilişkindir.Davacı taraf,------------ --------- ilgili tapu kütüğüne şerh ve tescil edilmesini talep etmektedir.Tapu maliki davalı --------- arasında akdedilen------------ tarafı olmadığından bu haliyle tapuya şerh verilmesi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin ilgili tapu kütüğüne şerh ve tescil edilmesi isteğine ilişkindir.Davacı taraf,------------ --------- ilgili tapu kütüğüne şerh ve tescil edilmesini talep etmektedir.Tapu maliki davalı --------- arasında akdedilen------------ tarafı olmadığından bu haliyle tapuya şerh verilmesi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        sözleşmesinin hukuken kira sözleşmesi olmadığı gibi görünürde kira sözleşmesi gibi işlenen işbu şerhin cebren konulduğunu, Kiraya verenin kiralanan şeyin kullanılmasının devrini, geçici bir süre için borçlandığını, sürekli (ebedi) kira sözleşmesi yapılamayacağını, kira sözleşmesinin esaslı unsuru kira bedeli olup, kira bedeli içermeyen sözleşme kira sözleşmesi kabul edilemeyeceğini, davacının talebine dayanak yaptığı belgenin müvekkil şirketi temsile yetkili kişilerce imzalanmadığını belirterek karşı dava yönünden verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

          Mahkeme dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucunda; ipotek konusu taşınmazda İİK'nın 150/b maddesi uyarınca muhataba muhtıra çıkartılmasının, ancak kira ilişkisinin mevcut olması halinde mümkün olduğu, ipotek konusu taşınmazdan elde edilen kira alacağının da ipotek kapsamında olduğundan kira parasının ipoteğe dayalı olarak yapılan takip dosyasına ödenmesi gerektiği, İİK 150/b maddesi ile rehinli taşınmazın kira bedellerinin icra dosyasına yatırılması ve borçtan düşülmesinin amaçlandığı, bu nedenle taşınmazın mutlaka borçlu tarafından kiraya verilmesi zorunlu olmadığından "kira parasının ödenmesi" yönündeki muhtıranın alt kiracıya olan davacıya gönderilmesinde yasaya aykırılık olmadığı, ipotek tesisinde önce taşınmazın kiraya verilmiş olması ve kira sözleşmesinin tapuya şerh verilmiş olmasının da yine alt kira sözleşmesi kapsamındaki kira alacaklarının noter onaylı temlik sözleşmesi ile devredilmiş olmasının muaccel olmayan kira bedelleri yönünden ipotek alacaklısının İİK 150/b muhtırası...

          Emlak Yönetimi Daire Başkanlığı Emlak Müdürlüğünün 07/12/2009 tarih, 2296026-10869 sayılı yazıları ile kira sözleşmesinin yenilenmeyeceğinin bildirildiğini, Bakırköy Kaymakamlığınca gönderilen 05/02/2010 gün ve 1242 sayılı yazı ile tahliye işlemine başlandığını ve 02/03/2010 tarihinde derneğin tahliyesinin yapılacağının bildirildiğini, bu işlemin iptali ve yürütmesinin durdurulması için İstanbul 4....

            Davalı şirkete yönetim kayyımı olarak atanan SMMM .................. beyanlarında; Kira sözleşmesinin imzalayan yönetim kurulu üyesinin, şirketi tek başına temsil yetkisi olduğunu, bu yetkiye dayanarak sözleşmenin noterden yapıldığını, davanın usulden reddi gerektiğini, şirketin her iki ortağınında taşınmazla ilgili farklı kiracılarla ayrı ayrı kira sözleşmesi imzaladıklarını ayrıca İstanbul 15.Sulh Huk.2021/1580 esas sayılı dosyasında ve her iki tarafında kira sözleşmesinin geçersiz olduğunu ve iptalini talep ettiklerini belirterek davanın usulden reddi gerekir, eğer esasa girilecekse bu kira ilişkisinin 15.Sulh Huk.Mah. tarafından çözümlenmesi gerektiğini belirtmişlerdir. TTK 390/5 maddesinde yönetim kurulu kararlarının geçerliliği yazılıp imzalanması şartına bağlanmıştır. Ortada alınmış bir yönetim kurulu kararı olmadığı için iptali istenebilecek bir kararda söz konusu değildir. Dava dışı ortak, şirketi temsil yetkisini kullanarak kira sözleşmesi imzalamıştır....

              Dava konusu evlerin anahtarları halen bendedir. " şeklinde beyanda bulunarak davalı şirketin taşınmazda hiç bir hukuki bağının kalmadığını, taşınmazı fiilen işgal ettiğini beyan ettiğini, Adnan Sincar'ın davaya dahil edilmesi için taraflara süre verilmediğini, kararın kaldırılarak Adnan Sincar ve Erdihan Sincar'ın dahil edilerek yeniden karar verilmesi gerektiğini, davalı şirketin fiili kullanımı söz konusu olsa bile kira sözleşmesinin davanın tarafları arasında akdedilmediğini, sözleşmenin tapuya şerh edilmediğini, davacının iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, kira ilişkisinden haberi bulunmadığını, bu nedenle eski malikle davalı arasındaki kira sözleşmesinin davacıyı bağlamayacağını beyanla kararın kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, el atmanın önlenmesi, ecrimisil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

              nin taşınmazı ihalenin kesinleşmesinden sonra 22/12/2021 tarihinde satın aldığını, şikayetçi ile arasında düzenlendiği iddia edilen adi belge niteliğindeki kira sözleşmesinin ise, 10/01/2022 tarihli olduğunu, taşınmazın tapu kaydına ipoteğin 09/12/2015 tarihinde tesis edilmesi, İİK'nın 150/c. maddesi şerhinin 05/10/2018 tarihinde işlenmesi, taşınmazın 13/01/2021 tarihinde müvekkili bankaya ihale edilmesi, borçlunun açtığı ihalenin feshi davasının reddi kararının 14/12/2021 tarihinde kesinleşmesi, taşınmazın müvekkili adına cebri tescil işleminin 02/02/2022 tarihinde gerçekleştiği dikkate alındığında, borçlu malik Cemil Okçu'nun taşınmazı Kurumsal … Ltd. Şti.'...

              Tapu Kanununun 26/6 maddesinde de “Şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilmezse işbu şerh tapu müdürü veya memuru tarafından re’sen terkin olunur” hükmü bulunmaktadır. Fakat bu hüküm sözleşmenin tapuya şerhinden itibaren beş yıl içinde asıl satış akdi yapılmazsa bu şerhi tapu müdürlüğünün re’sen terkin edeceği anlamına gelmez. Bu terkin Tapu Sicil Tüzüğünün 78/4 maddesi gereği ancak taşınmaz malikinin istemi ile yapılabilir. 7. Tarafların satış vaadi sözleşmesini iradi olarak feshetmeleri mümkündür. Fesih halinde, fesih name müdürlüğe ibraz edilirse, satış vaadi sözleşmesinin şerhi terkin edilir. Satış vaadi sözleşmesinin mahkeme kararıyla feshi halinde de aynı uygulama yapılır. Çünkü her iki durumda da şerhin dayanağı olan hak ortadan kalkmış olur. Ancak sözleşmenin tek taraflı olarak feshi durumunda müdürlükçe terkin istemi yerine getirilemez. 8....

                UYAP Entegrasyonu