Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairesinin 13.05.2008 tarihli ve 2006/1604 – 2008/4196 sayılı kararında “…sağlayıcı şirketler ile bayiler arasında hukuki ilişkinin temeli işletme sözleşmesi ve kira sözleşmesi olmak üzere iki anlaşmaya dayanmaktadır. Başka bir anlatımla, sağlayıcı şirket öncelikle araziyi, sahibi olan bayiden kiralamakta daha sonra aynı bayiye istasyonun işletmesini vermektedir. İşletme sözleşmesinin ve kira sözleşmesinin bu iki sözleşme arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır. Böylece, şerh edilmiş kira sözleşmeleri bayinin işletme sözleşmelerini feshetmesini önlemekte ve sağlayıcı şirketin yapmış olduğu yatırımları bir tür teminat altına almaktadır. Çünkü bayi, işletme sözleşmesini feshetse dahi sağlayıcı şirket şerh edilmiş kira sözleşmeleri sayesinde kira sözleşmesi süresince kiracının sahip olduğu hakları elinde bulundurabilecek veya başkasına verebilecektir....

    A.Ş ile arasında geçmiş tarihli 7 yıl 2 ay süreli kira sözleşmesinin imzalandığını, kiranın başlangıç tarihinin 12/07/2004 bitim tarihinin de 20/9/2011 olarak yazıldığını ve tapu siciline 29/12/2005 tarihinde şerh edildiğini, yapılan kira sözleşmesinin pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmadan yapıldığından geçersiz olduğunu belirterek, bahse konu kira sözleşmesinin ve şerhin iptaline, davalıların, vekil edeninin 4000/10360 payına yaptıkları müdahalenin men'ine, şimdilik 60.000,00 TL ecrimisil bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı İlka ... Ltd.Şti. vekili, dava konusu yeri 12/07/2004 tarihinden beri kiracı sıfatı ile işlettiğini, dava konusu yeri hissedar olan diğer davalı ... A.Ş.den kiraladığını, davacının hissesi kadar olan yeri kullanmasına herhangi bir engelin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ......

      A.Ş. arasında imzalan 01.04.1990 başlangıç tarihli Kira Sözleşmesi uyarınca, 20+10+10 yıl olmak üzere toplam 40 yıllık bir süre için müvekkilleri şirketin selefi tarafından kiralandığını, akabinde söz konusu kira sözleşmesi ile ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü'ne ... tarih ve ... yevmiye numarası ile şerh edildiğini, davalı şirketin ise daha sonra taşınmazı satın alarak taşınmaza malik olduğunu ve tapuya şerhli kira sözleşmesinin kiraya vereni olarak sözleşmenin tarafı haline geldiğini, ardından da dava konusu sözleşmeyi itiraz etmeksizin uzunca bir süre ifa ettiğini, bu yetkiye dayanarak müvekkilleri şirketin selefi tarafından davalı şirket üzerinde akaryakıt istasyonu bulunan taşınmaza işletici olarak atandığını, 2007 yılında davalı şirketin mali durumunun kötü olması ve müvekkilleri şirketin mali yardım anlamında yatırım talep etmesi üzerine, müvekkil şirket tarafından davalı şirketin bu talebi kabul edilerek, intifa hakkı tesis edilmesi karşılığında kendisine 500.000 USD ödenmesine karar...

        olduğunu, davacı diğer taraftan, kira sözleşmesinin tapuya şerh ettirilerek nispi hakkın kuvvetlendirildiğini, söz konusu mutabakatın da tapuya şerh edilmesi gerektiğini, somut olayda şerh edilmediğinden bahisle kendilerini bağlamayacağını ileri sürdüğünü, öncelikle, kira sözleşmesi tapuya şerh edilmese dahi yeni malik kanun gereği sözleşmenin tarafı haline gelecek, sözleşme hükümleriyle bağlı olacağını, tapuya şerh kurumu yeni malikin 6098 sayılı TBK'nın 351. maddesinden faydalanmasını sınırlayıcı bir etkiye sahiptir ve kiracının haklarını korumak üzere düzenlendiğini, sonradan eski malikle varılan mutabakatın şerh edilmesi zorunluluğu bulunmadığını, tapuya şerh kurumu da kanunda sayılan hallerle sınırlı olup kira ilişkisinin dışında söz konusu mutabakatın şerhi gerekli olmadığı gibi mümkün de olmadığını, davacı ile dava dışı eski malik arasında harcama kalemleri ile nakit ödemelerinin hesabı ve peşin ödeme olarak mahsubu tarihi olan 21/08/2019 tarihinden hemen bir hafta sonra 29/08/2019...

        Bunun sonucu olarak da satış vaadi sözleşmesinin tarafları, bu sözleşmeden doğan haklarını yalnız birbirlerine veya haleflerine karşı ileri sürebilirler. Hemen belirtelim ki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden doğan kişisel haklar gibi bazı kişisel hakların, tapu siciline şerh edilmesi olanaklıdır. Nitekim “kişisel hakların şerhi” başlıklı TMK’nın 1009. maddesinde arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, önalım, gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerh edilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer hakların tapu kütüğüne şerh edilebileceği hükme bağlanmıştır. Bu olanaktan yararlanarak tapu siciline şerh edilen kişisel hak, ayni hak niteliğini almamakla beraber, aynilik güç ve etkisi kazanmaktadır....

          sözleşmesinin akdedildiğini, dolayısıyla fesih protokolüne konu bedel ile kira sözleşmesinde belirlenen bedelin mahsup edildiğini, davacı tarafından işbu kira sözleşmesinin tapuya şerh edilmediği, taşınmazın davacı şirkete teslim edilmediği ve bu nedenle davacı şirketin kira bedelini ödeme borcunun doğmadığını iddia ettiğini, 17/01/2011 tarihli kira sözleşmesinin 5.maddesi gereğince kira sözleşmesinin tapuya şerhi hususunda davacı şirketin münferiden yetkilendirildiğini, somut olayda tescilin yapılmasında davalının herhangi bir yükümlülüğü olmadığını, davacı şirketin taşınmazın teslim edilmediğine dair iddialarının mesnetsiz olduğunu, zira kira sözleşmesine konu taşınmazın, taraflar arasında akdedilen bayilik anlaşmaları gereği, BP istasyonu olarak davalı tarafından işletildiğini, davacının ne fesih protokolü gereği intifa hakkının tapudan terkini yükümlülüğünü, ne de kira sözleşmesi gereği sözleşmenin tapuya şerh edilmesi yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davacının iddialarının haksız...

          kararın "taşınmazın aile konutu olarak kullanılmış olup olmadığının tespiti" ile sınırlı bulunmasına göre bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiş ise de; davacının dava dilekçesinde "tespit" talebi yanında bu konuda "tapuya şerh" konulması isteği de bulunduğu, mahkemece davacının "tespit" talebinin kabulüne ilişkin kararı yerinde ise de yukarıda açıklandığı üzere tapuya şerh konulması isteğinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi ... olmadığı, davanın kısmen kabulü yerine tümden kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, bu durumda davada tarafların kısmen haklılık durumunun söz konusu olduğu, davalılar vekilinin davanın reddine yönelik istinaf isteği bu yönü de kapsadığından davalılar yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi ve istinaf isteğinin bu yönden kabulü gerektiği, davalılar vekilinin kira alacağı talebiyle ilgili harcı yatırılmak suretiyle usule uygun şekilde açılmış bir davasının olmamasına, sözlü yargılama duruşmasında "...bilirkişi tarafından belirlenen kira...

            kararın "taşınmazın aile konutu olarak kullanılmış olup olmadığının tespiti" ile sınırlı bulunmasına göre bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiş ise de; davacının dava dilekçesinde "tespit" talebi yanında bu konuda "tapuya şerh" konulması isteği de bulunduğu, mahkemece davacının "tespit" talebinin kabulüne ilişkin kararı yerinde ise de yukarıda açıklandığı üzere tapuya şerh konulması isteğinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi ... olmadığı, davanın kısmen kabulü yerine tümden kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, bu durumda davada tarafların kısmen haklılık durumunun söz konusu olduğu, davalılar vekilinin davanın reddine yönelik istinaf isteği bu yönü de kapsadığından davalılar yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi ve istinaf isteğinin bu yönden kabulü gerektiği, davalılar vekilinin kira alacağı talebiyle ilgili harcı yatırılmak suretiyle usule uygun şekilde açılmış bir davasının olmamasına, sözlü yargılama duruşmasında "...bilirkişi tarafından belirlenen kira...

              ve dava etmiştir, Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında bayilik ve kira sözleşmesinin mevcut olduğunu, kira sözleşmesi nedeniyle görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu, kira sözleşmesi mevcutken müdahalenin meni davası açılamayacağını, ayrıca davalı müvekkilinin Mersin 1....

              Maddesinde ; kiralayanın bizzat veya bağlantılı olduğu gerçek veya tüzelkişiler vasıtasıyla mecurda kurulu akaryakıt istasyonun ... bayiisi olarak fiilen işleticilik faaliyetinde bulunuyorsa her hangi bir sebep göstermeksizin kira dönemlerinin hitamından en az 3 ay öncesinde ikinci veya üçüncü kira dönemine tekabül eden kira süresince sözleşmeye devam iradesini yazılı olarak göstermediği takdirde kira sözleşmesinin ilk 5 yıllık veya ikinci beş yıllık kira dönemi hitamında sona ereceği, kiralayanın 2. veya 3. kira dönemine ilişkin kabul iradesini yazılı olarak göstermeyerek ilk beş yıllık veya ikinci beş yıllık kira süresinin hitamında tek taraflı olarak feshetmesi halinde kira sözleşmesinin ilk 5 yıllık dönemi müteakip sona ermesi halinde kira sözleşmesinin sona erdiği tarihten, kira dönemi sonuna kadar işlememiş süre olarak kabul edilecek, döneme tekabül eden toplam 415.000+162.098-USD tutarındaki kira bedelini, iş bu sözleşmenin imza tarihinde geçerli 12 aylık Amerikan Doları (USD) Libor...

                UYAP Entegrasyonu