"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Kira sözleşmesinin feshi ve ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkin davada Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk ve Küçükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taraflar arasında yapılmış kira sözleşmesinin feshi ile ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, HUMK.'nın 8/2 maddesinde yalnızca kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye akdin feshi yada tespit davalarında görevli mahkemelerin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kira sözleşmesine dayanan akdin feshi davası olmadığı, davalının sebepsiz zenginleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 1086 Sayılı HUMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, kira sözleşmesine aykırılık nedeniyle tahliye isteminden kaynaklanmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 18.10.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
Kira sözleşmesine itiraz, borçlunun (alacaklının iddia ettiği) kira sözleşmesinin varlığını inkâr etmesidir, yani kabul etmemesidir (reddetmesidir). Alacaklı sözlü bir kira sözleşmesinin varlığını iddia ediyorsa, borçlunun böyle bir (sözlü) kira sözleşmesini inkâr etmesi (kabul etmemesi), kira sözleşmesine itirazdır. Alacaklı yazılı bir kira sözleşmesine dayanmakta ise, borçlu kiracının bu sözleşmede kendisine izafe olunan imzayı inkâr etmesi (kabul etmemesi) kira sözleşmesine itirazdır (İİK m. 269/b,1). Borçlu, itirazında kira sözleşmesini inkâr ettiğini, yani kira sözleşmesini ve varsa buna ait mukavelenamedeki (yazılı kira sözleşmesindeki) imzasını kabul etmediğini (reddettiğini) açık ve kesin olarak bildirmelidir; aksi hâlde, borçlu kiracı, kira sözleşmesini kabul etmiş sayılır (İİK m. 269/2 , c.2) (Kuru, B: İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı, Ankara 2013, s. 837)....
Ödeme emrine itiraz sebepleri kira sözleşmesine itiraz veya kira sözleşmesi dışındaki itirazlar şeklinde ikiye ayrılır. İİK’nın 269/b-1 maddesinde kira sözleşmesine itiraz ve sonuçları düzenlenmiştir. Kira sözleşmesine itiraz, borçlunun (alacaklının iddia ettiği) kira sözleşmesinin varlığını inkâr etmesidir. Alacaklı sözlü bir kira sözleşmesinin varlığını iddia ediyorsa, borçlunun böyle bir (sözlü) kira sözleşmesini inkâr etmesi, kira sözleşmesine itirazdır. Alacaklı yazılı bir kira sözleşmesine dayanmakta ise, borçlu kiracının bu sözleşmede kendisine izafe olunan imzayı inkâr etmesi kira sözleşmesine itirazdır (İİK m. 269/b,1). Borçlu, itirazında kira sözleşmesini inkâr ettiğini, yani kira sözleşmesini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını kabul etmediğini açık ve kesin olarak bildirmelidir; aksi hâlde, borçlu kiracı, kira sözleşmesini kabul etmiş sayılır (İİK m. 269/2 , c.2) (Kuru, B: İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı, Ankara 2013, s. 837)....
Kiralanan adi kira hükümlerine tabi çatısız işyeri niteliğinde ise İİK'nun 272- 275.maddeleri hükümleri gereğince tahliyesi istenebilir. Somut olayda, takibe dayanak olan kira sözleşmesinde kiralanan şeyin şimdiki durumu olarak "temelsiz baraka nevinde boş olan iş yeri dükkanı" ifadesine yer verilmiş, kiralanan şeyin ne için kullanılacağı kısmında ise "mobilya deposu" olarak kullanılacağı belirtilmiştir. Dosya kapsamındaki kiralanana ilişkin fotoğraflar ve kira sözleşmesi dikkate alındığında kiralananın çatılı iş yeri vasfında olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda kiraya verenin yazılı tahliye taahhüdü olmadan yalnızca kira sözleşmesine dayanarak TBK'nun 272- 275.maddesi hükümlerine göre kira süresinin bitmesi nedeniyle tahliye talep edemeyeceği anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/07/2019 NUMARASI : 2019/223 ESAS 2019/525 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın Kaldırılması Ve Tahliye KARAR : Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/223 Esas 2019/525 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 7. İcra Dairesi'nin 2019/3888 E sayılı dosyasından adi kira sözleşmesine dayalı kira alacağının tahsili ve tahliye talepli takip başlatıldığını, borçlunun, kira borcu bulunmadığı ve kira kontratını imzalamadığı yönünde itiraz ettiğini, itirazın haksız ve yersiz olduğunu beyan etmiş, itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda, davalı alacaklının tahliye talebinin olmadığı, para alacağı talebinin olduğu bu nedenle borçluya Örnek 13 ödeme emri gönderilmesi gerekmediği, örnek 7 ödeme emri düzenlenmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı borçlu T1 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, mahkemece her ne kadar tahliye amacının olmadığından bahisle şikayetinin reddine karar verilmiş olsa dahi icra takibinin kira sözleşmesine dayalı olarak başlatıldığını, kira alacağına ilişkin olarak ödeme süresinin 30 gün olarak düzenlendiğini, davalı vekilinin tahliye talebinin olmadığına ilişkin cevap dilekçesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasını şikayetinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
yılının Ekim ayı kirası dahil olmak üzere 2020 yılının Ekim ayından bu yana kira ödemediklerini, aylık kira bedelinin 2.500,00TL olup her yıl %15 artış yapılması suretiyle anlaşılmış olduğunu, davalılarca kiralanan taşınmazın boşaltılmış olduğunu, davalıların ödeme yapmayacaklarını beyan ettiklerini, müvekkilinden habersiz bir şekilde ve kira bedelleri ödenmeden taşınmazın boşaltılması nedeniyle 2020 ekim ayının kirası dahil bugüne kadar birikmiş 3 ayın kira bedeli ve tahliye nedeniyle ödenmeyecek olan kalan 9 yıllık kira bedellerinin toplam 42.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Ödeme emrine itiraz sebepleri kira sözleşmesine itiraz veya kira sözleşmesi dışındaki itirazlar şeklinde ikiye ayrılır. İİK’nın 269/b-1 maddesinde kira sözleşmesine itiraz ve sonuçları düzenlenmiştir. Kira sözleşmesine itiraz, borçlunun (alacaklının iddia ettiği) kira sözleşmesinin varlığını inkâr etmesidir, yani kabul etmemesidir (reddetmesidir). Alacaklı sözlü bir kira sözleşmesinin varlığını iddia ediyorsa, borçlunun böyle bir (sözlü) kira sözleşmesini inkâr etmesi (kabul etmemesi), kira sözleşmesine itirazdır. Alacaklı yazılı bir kira sözleşmesine dayanmakta ise, borçlu kiracının bu sözleşmede kendisine izafe olunan imzayı inkâr etmesi (kabul etmemesi) kira sözleşmesine itirazdır (İİK m. 269/b,1)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde, davalıya 15.6.2007 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesine dayanarak, 2009 yılı Ağustos, Eylül, 2010 yılı Ocak-Aralık ve 2011 yılı Ocak, Şubat ayları kira paralarının ödenmesi için 30 gün süreli ihtarname gönderdiklerini, ancak kira paralarının ödenmediğini belirterek, davalının kiralanandan tahliyesini istemiş, davalı ise dayanak sözleşmedeki imzayı inkar etmeksizin davacının kira aktini yapma ve dava açma yetkisi olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....