Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir, ..." şeklinde düzenleme yapılmıştır....

    Mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine, kira alacağının likit bir alacak olup, varlığının ve miktarının mahkememizce tartışılamayacağı, davacının mahsup iddiasını ispatlamayamadığı, bu hali ile davalının yapmış olduğu icra takibine kötüniyetli olarak itiraz ettiği kabul edilerek, davalı lehine asıl alacağın %40'ı oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafça temyiz edilmiştir. Açılan menfi tespit davasında, yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine dair verilen karar ile birlikte borçlu(davacı) aleyhine takdir edilecek tazminat, İİK'nın 72/3. ve 4. maddelerinde hükme bağlanmıştır. Buna göre; ''İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borcun zamanaşımına uğradığını, arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini, usulden red kararı verilmesi gerektiğini, yetkiye itiraz ettiklerini, yetkili mahkemenin Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava değerinin eksik gösterilerek harcın eksik yatırıldığını, harcın ikmal edilmesi gerektiğini, aksi halde davaya devam edilemeyeceğini, müvekkilinin taşınmazın kira bedelini ödediğini, davacının bahsettiği ihtarnamenin müvekkili tarafından teslim alınmadığını ve bilgisinin de olmadığını, davacının sözleşmeyi feshinin usulsüz ve haksız olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur. TAHKİKAT, DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/... değişik iş sayılı dosyası celp edilmiş ve yapılan incelemesinde; davacı tarafça davalı aleyhine açılan ihtiyati tedbir talebine ilişkin olduğu ve ihtiyati tedbir talebinin kabul edildiği anlaşılmıştır....

        Maddesi " Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. (2)İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. (3)İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (4)(Değişik: 9/11/1988- 3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır....

        TTK'nın 792. maddesi uyarınca istirdat talebi son hamile yöneltilir. Son hamilin de davada davalı olduğu anlaşılmaktadır. İstirdat davasında ise menfi tespit davalarından farklı olarak davacı kıymetli evrak üzerinde hak iddia etmektedir. İcra takibinin konusu alacak üzerinde aslında gerçek hamil olduğunu iddia eden kişi lehine çek borçlusunun veya keşidecinin, yatırdığı bedelin alacaklıya ödenmemesine ilişkin bir ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür. İstirdat davacısının; kendisi dışında borca itirazı olmayan keşidecinin yatırdığı bedelin de aslında kendisinin hak sahibi olduğu bedelin dosyanın davalısı olan hamil- alacaklıya ödenmemesini talep etme hakkı bulunmaktadır. İstirdat davasında bu şekilde bir ihtiyati tedbir kararı verilmesini yasaklayan yasal düzenleme bulunmamaktadır....

          Taraf vekillerinin iddia ve savunmaları dikkate alındığında taraflar arasında dava ve icra takibine konu bononun taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesi kapsamında teminat senedi olarak verildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusunun kira sözleşmesi kapsamında teminat senedi olarak verilen bonodan kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkin olduğu anlaşılmakla somut uyuşmazlıkta yargılama yapma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Bu sebeple Mahkememizin görevsizliğine ve Bakırköy Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Bankasına ait 300.000,00 TL bedelli keşide yeri ve tarihi boş bırakılan çekin kira ilişkisinin sonra ermesi nedeniyle iade edilmediği için icraya konulması halinde icra takibinin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği, Mahkemece 11/04/2022 tarihinde ara kararıyla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, Yargıtay 3.H.D'nin 2018/5080 E., 2018/9822 K. sayılı kararında belirtildiği üzere; dava konusu çekin kira sözleşmesi kapsamında teminat olarak verildiğinin iddia edildiği, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, tedbir talebinin görevli mahkeme tarafından...

              GEREKÇE; Dava genel haciz yolu ile yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinde dosyaya yapılacak borç ödemesinin alacaklı davalılara ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında verilen ihtiyati tedbir kararı ile icra dosyasında icra veznesindeki paranın tedbir isteyen davacı tarafça alacağın %15'i oranında teminat yatırılması halinde alacaklıya ödenmemesine karar verilmiş olup ihtiyati tedbir kararına davalı tarafça yapılan itirazın da reddine karar verilmiş, verilen tedbire itirazın reddi kararına karşı davalı alacaklılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık İİK'nun 72. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için davacı borçlunun yatırması gereken teminatın miktarına ve ihtiyati tedbir kararına ilişkindir....

              İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez....

                İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline boş olarak kira sözleşmesi ile aynı gün tahliye taahhütnamesi imzalatıldığını ve geçersiz olduğunu, mecurun işyeri olarak kiralandığını ve ticari faaliyete devam edildiğini, tahliyenin tehlike arz ettiğini, yatırılacak teminat karşılığında tahliyenin dava sonuna kadar durdurulması ve tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Kira Sözleşmesi, Antalya Genel İcra Müdürlüğü 2022/81351 Esas sayılı takip dosyası ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: Dava, tahliye taahhütnamesinin geçersizliğinin tespiti, ihtiyati tedbir istemi ise tahliyenin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulması istemine ilişkin olup mahkemece tedbir talebinin reddine karar verilmesi üzerine davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 301.maddesi gereğince gerekçeli ara kararın davanın taraflarına tebliğ edilmesi gerekir....

                UYAP Entegrasyonu