İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline boş olarak kira sözleşmesi ile aynı gün tahliye taahhütnamesi imzalatıldığını ve geçersiz olduğunu, mecurun işyeri olarak kiralandığını ve ticari faaliyete devam edildiğini, tahliyenin tehlike arz ettiğini, yatırılacak teminat karşılığında tahliyenin dava sonuna kadar durdurulması ve tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Kira Sözleşmesi, Antalya Genel İcra Müdürlüğü 2022/81351 Esas sayılı takip dosyası ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: Dava, tahliye taahhütnamesinin geçersizliğinin tespiti, ihtiyati tedbir istemi ise tahliyenin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulması istemine ilişkin olup mahkemece tedbir talebinin reddine karar verilmesi üzerine davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 301.maddesi gereğince gerekçeli ara kararın davanın taraflarına tebliğ edilmesi gerekir....
-TL kıra bedelinin de muaccel hale geldiği fesih tarihi itibariyle davacının muhasebe hesap ve kayıtlarında, davalıdan; 26.037,89.- TL kira, kira masraf ve temerrüt faizi alacağının olduğu, Yüce Mahkemenizde açılan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasında, 6361 Sayılı Kanun hükümleri ile imzalanan sözleşme maddelerine göre, davacı tarafından davalıya keşide edilen ihtarnameler neticesinde davalının edimlerini yerine getirmediği, 6361 Sayılı Kanunun 33, maddesi ile Finansal Kiralama sözleşmelerinin ilgili maddeleri gereği; kiralamaya konu malların, teslim alındığı şekilde geri verilmesi borcu ile fesih şartlarının oluştuğu, sonucuna ulaşılmıştır." şeklinde mütalaada bulunmuştur. Dava; Finansal Kiralama Sözleşmesine konu malın aynen iadesi talebine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava eser sözleşmesi kapsamında verilen çeke ilişkin menfi tespit ve tedbir talebine ilişkidir. Talep, icra takibinden evvel açılan menfi tesbit davasında, icra takibinin durdurulması talebinin kabulüne dair kararın kaldırılması istemine ilişkindir. İİK’nun 72/2 maddesi, “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmünü içermektedir. Bunun yanında menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir koşulları değerlendirilirken İİK 72 maddesi yanında, HMK 389 vd. maddelerinin de gözönünde bulundurulması gerekir....
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle ---- plakalı araçların davalı şirketten araç kiralama sözleşmesi kapsamında alınan kambiyo senedi nedeniyle menfi tespit davası ile maddi ve manevi tazminat davası olduğu, Taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi konusunda bir ihtilafın bulunmadığı, kambiyo senetlerinin araç kiralama sözleşmesi kapsamında verildiğinin sabit olduğu 6100 sayılı HMK 4. maddesi uyarınca her türlü kira sözleşmelerinden kaynaklanan davalarda görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir....
boş senedin 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin olarak ikisinin üzeri doldurularak takibe konulduğunu, senetlerin tanzim tarihi olarak yazan 01.11.2017 tarihinin sözleşmenin başlangıç tarihi ile aynı olduğunu, senetlerin vade tarihi ile kira sözleşmesinde belirlenen kira ödeme tarihlerinin aynı olduğunu ve senet bedelleri ile kira sözleşmesinden belirlenen ve %10 luk yıllık artış oranına göre ortaya çıkan kira bedellerinin aynı olduğunu, kısacası senetler ile kira sözleşmesindeki tanzim tarihi, vade tarihi ve borç miktarları aynı olup kira sözleşmesinin özel hükümlerine ilişkin 3.maddesinde de her yıl için güvence olarak senet verileceği hususu yazılı olduğuna göre senetlerin kira sözleşmesi sebebi ile verildiğinin sabit olduğunu, güvence olarak verilen senetlerin takibe konulmasının hukuka aykırı olduğunu, yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenle mahkemece ihtiyati tedbir olarak takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken alacak yargılamayı gerektirdiği halde ihtiyati tedbir taleplerinin...
İstirdat davacısının; kendisi dışında borca itirazı olmayan keşidecinin yatırdığı bedelin de aslında kendisinin hak sahibi olduğu bedelin dosyanın davalısı olan hamil-alacaklıya ödenmemesini talep etme hakkı bulunmaktadır. İstirdat davasında bu şekilde bir ihtiyati tedbir kararı verilmesini yasaklayan yasal düzenleme bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince istirdat davasında menfi tesbite ilişkin İİK 72.madde hükmü gereği ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle istek red edilmiş ise de somut olayda davacı tarafça yapılan suç duyuruları sonucunda soruşturmanın devam ettiği, senedin davacının rızası dışında elinden çıktığına yönelik kuvvetli emareler bulunduğu anlaşılmakla yaklaşık ispatın sağlandığı kabul edilerek ihtiyati tedbir isteminin kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ara kararın kaldırılarak, yeniden ara karar verilerek ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verilmiştir....
davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmediğinde, dava sonuna kadar kira sözleşmesinin ayakta tutulmasının bazı hallerde mümkün olmayacağını, açılan davada esas hakkındaki hükme kadar taraflar açısından davanın uzamasından kaynaklanan sakıncaları gidermek ve geçici hukuki koruma sağlamak, böylelikle davacının açmış olduğu davayı kazanması halinde dava konusu olan şeye kavuşmasını daha dava sırasında güvence altına almak mağduriyetin önüne geçmek amacıyla tedbir kararı verilebileceğini, bu açıklamalar ışığında, kira sözleşme koşullarının (kira bedelinin) uyarlanmasına ilişkin açılan davada şartların gerçekleşmesi durumunda ihtiyati tedbir kararı verilmesinin HMK m.389 vd. hükümlerine uygun olduğunu, müvekkili davacı ile ailesinin yaşamış olduğu mağduriyete bir yenisinin eklenmemesi için tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmekte iken kira bedelinin uyarlanması davasında, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati...
Maddesi çok açık bir biçimde icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davalarında icra takibinden sonra açılan tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterebileceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir, demek suretiyle uygun bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini açık biçimde yazdığını, mahkemece tedbir talebinin reddinde ilk cümleye dayalı olarak ihtiyati tedbir kararı verilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, Hukuk Muhakemeleri K.anunun 341 ve 391 maddelerine göre ihtiyati tedbir taleplerinin reddi kararları ile 394....
İstirdat davası son hamile yöneltilir. İcra takibinin konusu alacak üzerinde aslında gerçek hamil olduğunu iddia eden kişi lehine senet borçlusunun veya avalistin, yatırdığı bedelin alacaklıya ödenmemesine ilişkin bir ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmesi ve koşulları var ise ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür. İstirdat davacısının ; aslında kendisinin hak sahibi olduğu bedelin, dosyanın davalısı olan hamil-alacaklıya ödenmemesini talep etme hakkı bulunmaktadır. Davanın niteliği gereği de ilk "davacının icra dosyasında taraf dahi olmadığı"gerekçesinin yerinde olmadığı,davanın konusu itibariyle istirdat davacısının başlatılan takipde her zaman taraf olmasının mümkün olmadığı ;istirdat davasında ihtiyati tedbir kararı verilmesini yasaklayan yasal düzenleme bulunmadığı,bu sebeble ihtiyati tedbire ilişkin HMK hükümlerinden yararlanmak gerekmektedir....