Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ile davalılar murisi arasında imzalanan 01/08/2010 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalılar bu kira sözleşmesine dayanarak, 2017 Haziran ayı ile 2018 Aralık ayı dahil toplam 7.090 Tl kira alacağının tahsilini istemiştir. Davacı; bu yazılı kira sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmemiş, kendisinin evlendiğini, taşınmazda annesinin oturduğunu, kira ilişkisinin sona erdiğini ileri sürmüştür. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasında kira ilişkisinin sona erip ermediği, davacının, davalı tarafa kira borcu olup olmadığına ilişkindir. Kiracı yasal tahliye ve anahtar teslimi gerçekleşinceye dek kira parasını ödemekle yükümlüdür. Kiralanan tahliye edilmedikçe kiracının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Kiralananın tahliyesi ise teslim ile olur. Teslimin varlığı ise kiracı tarafından ispatlanmalıdır....

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; kiralayan tarafından açılan erken tahliye nedeniyle mahrum olunan kira bedeli olarak 2700 TL ile yakıt ve aidat gideri olarak toplam 3.240 TL davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.Davalı, davacı kiralayanın, davaya konu dairede üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmediğini ve davacı ile anlaşarak mecuru tahliye ettiğini, davacıya bir borcunun olmadığından bahisle davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; erken tahliye nedeniyle mahrum olunan kira bedeli olarak 2.250 TL davalıdan tahsili yönünde hüküm kurulmuş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki kira sözleşmesine göre 01.09.2010 tarihinde başlayan 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile aylık 450 TL olarak kiralanan dairenin 08.02.2010 tarihinde davalı tarafından tahliye edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Dosya içeriğine göre davalı tanığı olarak gösterilen...

    Dava, kira alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile icra tehdidi altında yapılacak ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. Yerel Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, davalı ile 02.09.2012 tarihli ve 10 ay süreli yeni dönem kira sözleşmesi imzaladığını, kiracı olduğunu, kira bedeli olarak yıllık 5000TL bedelli bono tanzim edildiğini, mecuru 11.11.2012 tarihinde tahliye ettiğini ancak davalının 03.01.2013 tarihli icra takibi ile 5000TL bono nedeniyle Eylül 2012 ve Ekim 2012 ödemelerini mahsup ederek 4000TL üzerinden takip başlattığını, takibe itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleştiğini belirterek borçlu olmadığının tespitine takip nedeniyle ödeme yapılması halinde ödenen bedelin istirdadına karar verilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklılar icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve karara esas alınan 12/11/2009 başlangıç tarihli ve 9 Ay 18 gün süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesine göre kiracı ... Gıda Tekstil Turizm İnşaat San ve Tic. Ltd. Şti’dir....

        İcra Müdürlüğü’nün 2008 / 35 sayılı icra takip dosyası ile 1.2.2005 başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesine dayanarak aylık 280 TL’den Ocak 2007 ve aylık 305 TL’den Şubat 2007 – Ocak 2008 arası aylar kirasının tahsili için davalı hakkında tahliye istemli icra takibi yapmış, davalı bu takibe taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmadığını, dolayısıyla kira borçlarının olmadığını ileri sürerek itiraz etmiştir.Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Dosyaya sunulan 2.3.1998 başlangıç tarihli ve yirmi yıl süreli kira sözleşmesine göre ise davacı dava konusu edilen taşınmazda dava dışı ...’ın kiracısıdır. Bu durumda davacının iddiasının taraflar arasında alt kira ilişkisi olduğu yönündedir. Davacı kira başlangıcının 1.2.2005 ve aylık kiranın 250 TL olduğunu iddia etmekte ise de davalı buna karşı çıkmaktadır. Dava dilekçesinde belirtilen yıllık kira miktarına göre kira ilişkisinin varlığının ve kira miktarının tanıkla kanıtlanması mümkün değildir....

          Davacı tarafından 08.09.2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesine dayalı olarak 29.09.2011 tarihinde başlatılan icra takibinde davalıya tebliğ edilen ödeme emrinde dayanak kira sözleşmesi uzun süreli olduğundan davalıya 30 günlük ödeme süresi verilmesi gerekirken 6 günlük ödeme süresi verilmiştir. Temerrüt ihtarı yerine geçen ödeme emrinde yasaya aykırı olarak davalıya 30 gün yerine 6 gün ödeme süresi verilmiş olması nedeniyle temerrüt gerçekleşmediğinden tahliye istenemez. Sonucu doğru tahliye kararı yönünden davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin alacağa ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı tarafından 29.09.2011 tarihinde başlatılan icra takibinde taraflar arasındaki 08.09.2010 başlangıç tarihli aylık 1798,00 - TL kira bedelli kira sözleşmesi gereğince 2011 yılı Haziran ile Eylül ayları arası kira farklarına ait toplam 5472,00-TL Kira alacağı ile işlemiş faizin tahsili istenilmiştir....

            Davacı vekili, müvekkiline ait dükkanın 01.11.2005 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile davalıya kiraya verildiğini davalının kira paralarını ödememesi nedeniyle hakkında icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasına ve kiralananın temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında başlatılan 23.08.2010 tarihli icra takibinde aylık 750 TL üzerinden Ağustos/2008 tarihinden Ağustos/2010 tarihine kadar toplam 25 aylık 18.750 TL kira alacağının tahsili ve tahliye isteminde bulunulmuştur. Davalı borçlu süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde; Eylül/2008 kira parasının 01.09.2008 tarihinde makbuz karşılığı ödendiğini, sözleşme süresinin beş yıl olduğunu bakiye kira parasından da feragat edildiğini belirterek borca itirazda bulunmuştur. Takipte ve davada 01.11.2005 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesine dayanılmıştır....

              Davacı, davalı hakkında, 01/09/2010 tarihli bir ay süreli aylık 650.- TL kira bedelli kira sözleşmesine istinaden, ... 2. İcra Müdürlüğünün 2011/335 esas sayılı dosyasıyla ödenmeyen 2011 yılı Mart ve Nisan ayı kira bedelleri olan 1.300.- TL kira parası ve 8,94.- TL işlemiş faizinin tahsili amacıyla tahliye istekli olarak icra takibi yapmış, davalıya kira sözleşmesi bir aylık olduğundan bahisle kira parasının 6 gün içerisinde ödenmesi ihtarlı ör:13 no'lu ödeme emri 19.04.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafından 19.04.2011 tarihinde takibe konu kira parasının daha önce taraflar arasında başka bir dosya nedeniyle görülen itirazın kaldırılması ve tahliye davasının mahkemece kabul edildiğinden bahisle söz konusu kararı tehiri icra talepli olarak temyizi sırasında söz konusu dosyaya ödediğini belirterek alacaklıya borcu olmadığından bahisle itiraz etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar; kayden malik oldukları 255 parsel sayılı taşınmazdaki müstakil evde 17.10.2012 tarihinden beri oturan davalının kira ödemediği gibi evi tahliye de etmediğini ileri sürerek 17.10.2012 tarihinden itibaren işleyen kira bedelinin tespiti ile davalıdan tahsiline şayet davalı kira ilişkisini kabul etmez ise fuzuli işgal sebebiyle taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı; davacıların babasının ikinci eşi olduğunu ve eşinin kendisine ölene kadar sözü edilen evde oturabileceğini söylediğini,eşinin 2012 yılında ölümü üzerine eldeki davanın açıldığını, herhangi bir kira sözleşmesine dayanarak oturmadığını, davanın tahliye davasının koşullarını taşımadığını ancak bu davayı ihtar gibi değerlendirip 6 ay sonraki bir zamanda tahliye edeceğini ancak kira bedeli ve yargılama giderleri ödemesi kabul etmediğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur....

                  Davacı 1.3.1999 tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesinin 7. maddesine göre süresinden önce mecurdan tahliye edildiğini bildirerek eldeki davayı açmıştır.Dosya içeriğinden murisin, dava dışı olan davacının kardeşi ... ile 1.1.1996 tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesinin olduğu ve bu sözleşmenin 6. maddesinde de erken tahliye ettirilmesi halinde 5000 USD nin ödeneceği şartının bulunduğu görülmektedir.Davalıların, kiracı olduğunu bildiren ...’ın verdiği 7.7.2003 tarihli tahliye taahhüdü nedeniyle taşınmazı 11.10.2003 tarihinde icra yolu ile tahliye ettirdikleri de sabittir.Davacı 2003 yılında tahliye edilen bu taşınmazla ilgili olarak 2005 yılında eldeki davayı açmıştır.Davacı sonraki tarihli kira sözleşmesine dayanmaktadır.Ancak icra ve tahliye aşamasında davacının hiçbir şekilde karşı çıkmadığı görülmektedir.Bir işyerinin kiracısı olduğunu iddia eden davacının tahliye edildikten iki yıl sonra talepte bulunması hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi, tahliye taahhüdü veren şahsın davacının...

                    UYAP Entegrasyonu