Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kiralananda mevcut açık nitelikteki bozukluklara karşın kiracının uzun bir süre kiralananı mevcut hali ile kullanması ve bu konuda uyuşmazlık çıkartmaması, kiracının kiralananı mevcut hali ile kabul ettiği şeklinde yorumlanabilir. Böylesi bir durumda kiraya veren ayıptan sorumlu tutulamaz. Kiraya veren, kiralananı sözleşmenin amacına uygun surette kullanmaya ve işletmeye elverişli bir şekilde teslime ve kira süresince de kiralananı bu halde tutmaya mecburdur. Eş söyleyişle, kira sözleşmeleri iki taraflı borç doğuran ivazlı sözleşmelerdendir. O nedenle kiraya veren davacı, kiralananı da başlangıçtan itibaren sözleşmeden maksut kullanmaya salih bir halde, her türlü ayıptan salim olarak kiracıya teslim ve sözleşmenin devamı süresince de bu amacı sağlamak zorundadır (TBK. m. 301)....

    Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Davalı kiralananı tahliye ederek anahtarı teslim ettiğini ileri sürdüğüne göre bu durumu davalının kanıtlaması gerekir. Olayımızda davalı kiracı tarafından ... 18. Noterliği'nin 07.06.2014 tarih ve 09973 sayılı ihtarnamesi ile kiralananın boşaltıldığı, anahtarların yönetime teslim edildiği bildirilmişse de, yukarıda anlatıldığı şekilde usulüne uygun anahtar tesliminin yapılmış olduğu kanıtlanamadığı, her ne kadar mahkeme kararı ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş ise de tahliyeye ilişkin mahkeme hükmü kesinleşmediğinden sözleşme hükümleri geçerli olup, davalı borçlu takip ile istenen aylara ilişkin kira bedelini ödemek zorundadır....

      Taşınmazın, kira süresinin bitiminden 9 ay önce 14.05.2008 tarihinde boşaltıldığı tarafların kabulündedir. Kural olarak, davalı, kira sözleşmesi süresince kiraladığı taşınmazın kira bedellerinden sorumludur. Yine, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 8. maddesinde; kiracının “erken tahliye halinde kontrat bitim tarihine kadar olan kira bedellerini mal sahibine ödeyeceği” düzenlenmiştir. Sözleşmede kiralananı süre bitmeden tek taraflı olarak tahliye etme hak ve yetkisi kendisine tanınmayan kiracının, kiralayanın bilgisi ve rızası olmaksızın, haklı bir nedene de dayanmaksızın kira süresinin bitiminden önce kiralananı tahliye etmesi sözleşmeye aykırı davranış sayılır; Böylesi durumda kiracı kiralayanı bu yüzden uğradığı zararı tazminle zorunludur....

        Davacı kiracı tarafından 13.02.2009 keşide tarihli ihtarname ile kiralanana ihtiyaç kalmadığından 15.02.2009 tarihinde tahliye edileceği bildirilmiş, taşınmaz 15.02.2009 tarihinde tahliye edilmiştir.Kural olarak, davacı, kira sözleşmesi süresince kiraladığı taşınmazın kira bedellerinden sorumludur. Yine, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin özel şartlarının 11. maddesinde; “ şirket kira süresinin bitiminden 30 gün evvel kiralananı tahliye edeceğini yazı ile kiralayana bildirmediği takdirde sözleşme aynı şartlarla bir yıl daha uzamış sayılır” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Sözleşmede kiracının, kiralayanın bilgisi ve rızası olmaksızın, haklı bir nedene de dayanmaksızın kira süresinin bitiminden önce kiralananı tahliye etmesi sözleşmeye aykırı davranış sayılır. Böylesi durumda kiracı kiralayanı bu yüzden uğradığı zararı tazminle zorunludur....

          nun 355.maddesine aykırı şekilde davranması sebebiyle 1 yıllık stopaj hariç kira bedeli karşılığı olan 35.760 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde özetle; davacının iş yerini ihtarname nedeniyle boşalttığı iddiasının samimi olmadığını, davacının kiralananı 2011 yılı Aralık ayında kendi rıza ve isteği ile boşaltarak tahliye ettiğini, bu tahliyeden tam bir yıl sonra 01/01/2013 tarihinde Dia Sa ile kira sözleşmesi imzaladığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava ( 2016 yılı Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayı kira bedellerine ilişkin yapılan takibe) itirazın iptali istemine ilişkindir. Yapılan değerlendirmede; taraflar arasındaki kira sözleşmesinde ihtilaf bulunmadığı, kira akdinin 04/03/2015 başlangıç tarihli 7 yıllık olduğu, depo olarak belirtildiği, Dosyaya sunulan Karayolları Genel Müdürlüğü 14. Bölge Müdürlüğünün 10/07/2020 tarihli yazı cevabının ekinde 03/09/2015 tarihli yazı cevabında; yapı yaklaşma mesafesi şartlarının sağlanamadığı, bu sebeple geçiş yolu izin belgesi verilmesinin uygun olmadığının belirtildiği, belediye başkanlığı zabıta müdürlüğü tarafından 31/08/2016 tarihinde mühürleme işleminin yapıldığı, davacının ise 22/09/2016 tarihli fesih ihbarnamesiyle kira sözleşmesini feshettiğini belirttiği, Balıkesir 4....

            Dava, kira alacağının tahsili istemi ile yapılan takibe vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 01.03.2004 tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi ile davaya konu kiralananı ... ve ...'e kiraladığını, kira parasının aylık 9000,00 TL olduğunu, ...'in 23.02.2005 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılarının, ..., ..., ..., ... ve ... olduğunu, davalıların 2009 Kasım ayı kira bakiyesi 4000 TL ve 2009 yılı Aralık, 2010 yılı Ocak ve Şubat ayı kira paralarını ödememesi nedeni ile 31.000,00 TL asıl alacak üzerinden, ... 11. İcra Dairesinin 2010/5734 E. sayılı dosyası ile davalılar hakkında alacağın tahsili ve tahliye istemli takip başlattıklarını, davalılardan ..., ... ve ...'nın takibe kiracı olmadıklarında bahisle itiraz ettiklerini, diğer davalılar ... ve ...'nın ise takibe itiraz etmediklerini, 30 gün içersinde de, takibe konu kira alacağını ödemediklerini belirterek, davalılar ... ve ...'in tahliyelerine, davalılar ..., ... ve ...'...

              İcra Müdürlüğü’nün 2008 / 35 sayılı icra takip dosyası ile 1.2.2005 başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesine dayanarak aylık 280 TL’den Ocak 2007 ve aylık 305 TL’den Şubat 2007 – Ocak 2008 arası aylar kirasının tahsili için davalı hakkında tahliye istemli icra takibi yapmış, davalı bu takibe taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmadığını, dolayısıyla kira borçlarının olmadığını ileri sürerek itiraz etmiştir.Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Dosyaya sunulan 2.3.1998 başlangıç tarihli ve yirmi yıl süreli kira sözleşmesine göre ise davacı dava konusu edilen taşınmazda dava dışı ...’ın kiracısıdır. Bu durumda davacının iddiasının taraflar arasında alt kira ilişkisi olduğu yönündedir. Davacı kira başlangıcının 1.2.2005 ve aylık kiranın 250 TL olduğunu iddia etmekte ise de davalı buna karşı çıkmaktadır. Dava dilekçesinde belirtilen yıllık kira miktarına göre kira ilişkisinin varlığının ve kira miktarının tanıkla kanıtlanması mümkün değildir....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davacılar vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davalı bankanın ihtarname ile kiralananı tahliye edeceğini bildirdiğini, davalı kiracıya yetki verildiğini gerekçe göstererek davanın reddine kararı verdiği, davalının kira sözleşmesini feshettiğini, belirtilen tarihte tahliye etmediğini, aylık kira paralarının her ayın en geç 5. günü mesai bitimine kadar peşin olarak yatırılacağı hususunda anlaştıklarını ancak Kasım 2019 ayına ait 15 günlük kira bedelini yatırmadıklarını ve kiralananı tahliye etmediklerini, davanın 5 yıl süre ile yenilenen kira sözleşmesine rağmen 5 yıllık süre bitmeden kiralananı tahliye ettiğinden Borçlar Kanununun 325. maddesi uyarınca kira mahrumiyetlerinin ödenmesine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

                Kiralananda mevcut açık nitelikteki bozukluklara karşın kiracının uzun bir süre kiralananı mevcut hali ile kullanması ve bu konuda uyuşmazlık çıkartmaması, kiracının kiralananı mevcut hali ile kabul ettiği şeklinde yorumlanabilir. Böylesi bir durumda kiraya veren ayıptan sorumlu tutulamaz. Hükümden de anlaşılacağı üzere; kiraya veren, kiralananı sözleşmenin amacına uygun surette kullanmaya ve işletmeye elverişli bir şekilde teslime ve kira süresince de kiralananı bu halde tutmaya mecburdur. Eş söyleyişle, kira sözleşmeleri iki taraflı borç doğuran ivazlı sözleşmelerdendir. O nedenle, kiraya veren davalı, kiralananı başlangıçtan itibaren sözleşmeden maksut kullanmaya salih bir halde, her türlü ayıptan salim olarak kiracıya teslim ve sözleşmenin devamı süresince de bu amacı sağlamak zorundadır....

                  UYAP Entegrasyonu