Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, cezai şart istemi yönünden davanın kabulü ile 15.000 USD’nin karşılığı 22.178.35 YTL’nin davalılardan (davalı Yahya Koçak 5.000 YTL ile sınırlı olmak üzere) dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 16.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece; kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren yenilendiğine ilişkin dosyada herhangi bir bilgi mevcut değil ise de, Elazığ 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde tahliye davasının 22/06/2010 tarihinde açılmış olduğu, davacının zımnen en az bu tarihe kadar kira sözleşmesini yenilediği, bu tarihten sonrası için de Sulh Hukuk Mahkemesinde kira alacağı için dava açılmış olduğu, bu nedenle davacının davalıya kira sözleşmesini yenilemeyeceği ve tahliye talep ettiği yönündeki ihtarnamesinin tebliğ edildiği tarihten 15 gün sonrası olan 19/06/2009 tarihinden itibaren haksız işgal nedeniyle tazminat talep edebileceği gerekçesiyle 16/09/2009-16/02/2011 tarihleri arasında geçen süre için 7.284 TL cezai şart alacağı hesaplanarak davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 18/04/2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ve kira kaybının tahsili istemiyle açılmış, davalılar reddini savunmuş, birleşen davalarında yapılan ödeme ile fazla imalât bedelinin tahsilini istemişlerdir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Davacının taşınmazı fiilen 02.03.2019 tarihinde teslim almasına rağmen ayıp ihbarını 28.01.2020 tarihli ihtarname ile yaptığı anlaşıldığından, süresi içinde ayıp ihbarı yapılmadığına yönelik davalı savunmasının TBK m. 474 ve 477 hükümleri uyarınca yerinde olduğu kanaatine varıldığından davacının ayıp ve eksik iş kalemine ilişkin talebini reddetmek gerekmiştir. Sözleşmenin 4. Maddesine dayalı cezai şart isteminin, ifaya ekli cezai şart niteliğinde olması ve açık bir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin taşınmazın teslim alınmış olması nedeniyle bu kaleme ilişkin talebin de reddine karar vermek gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Asıl davada ecrimisil, birleşen davada ise yanlar arasındaki kira sözleşmesinin 12.maddesi uyarınca cezai şart alacağının tahsili istenilmiş olup, mahkemece asıl davanın açılmamış sayılmasına birleşen davanın ise sözleşme hükümleri uyarınca kabulüne karar verilmiştir. Hüküm birleşen davanın davalısı tarafından karar verilen cezai şart yönünden temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu niteliği uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine aittir.Ne var ki; anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere Hukuk Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 27/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı-karşı davacı kiraya veren vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, davacının sözleşmede yer almayan ve müvekkilinin uhdesinde olmayan bir kısım bedeli karşılığı ilave imalat ve proje revizyon taleplerinin ortaya çıkması üzerine sözleşmede belirlenen süreçte teslimin gerçekleşmediğini ve ileri bir tarihe ertelendiğini, kiralananın bu nedenle 17/09/2007 tarihinde teslim edilebildiğini, davacının 31/10/2007 tarihinde kiralananı işletmeye açtığını, davacının talepleri nedeniyle teslimin gecikmesi nedeniyle cezai şart talep edilemeyeceğini, aksi düşünülse bile 17/09/2007 tarihli teslim tutanağı düzenlendiğinden bu tarihe kadar cezai şart istenebileceği beyanla davanın reddini savunmuş, karşı davada ise, 158.750 € ilave imalat bedeli ve 17/09/2007-31/10/2007 tarihleri arasında 306.180 € kira alacağı olmak üzere toplam 564.930 € +KDV alacağa karşılık şimdilik 15.000 TL'sinin 19/03/2008 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, ıslah dilekçesi...

            Sözleşmenin hususi şartlarının 10. maddesinde '' kiracının , kira süresinin bitiminde derhal , sözleşmenin feshi halinde tebligatı müteakip 15 gün içinde taşınmazı tahliye etmek zorunda olduğu aksi halde kiracının tahliyesinin 2886 sayılı Yasa'nın 75. maddesine göre sağlanacağı '', 14. maddesinde ise " kira süresinin sona ermesi veya sözleşmenin feshi halinde taşınmazın idareye teslim edilmeksizin geçen her gün için cari yıl kira bedelinin %1' i oranında cezanın itirazsız olarak ödeneceği " düzenlemesine yer verilmiştir. Kiracı taşınmazı tahliye etmemiştir. Kira sözleşmesinin 14. maddesindeki bu hüküm, T.B.K'nun 179 ve devamı maddelerinde düzenlenen cezai şart niteliğindedir. Cezai şart geçerli bir borcun yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi ya da belli bir yerde belirli bir zamanda yerine getirilmemesi durumunda, borçlunun ödemesi gereken bir edimdir. Tarafların serbest iradesi ile kararlaştırılan bu cezai şart geçerli olup tarafları bağlar....

              a teslim edildiği, yüklenici tarafından iskan ruhsatı alınmış ise de inşaatta eksik ve bozuk işler bulunduğu için iskan ruhsatının alınmış olmasının yükleniciyi sorumluluktan kurtarmayacağı, arsa sahibine ait dairelerin küçük yapılmasından kaynaklanan değer kaybının olmadığı 31.03.2015 tarihli ara karar ile mimari projeye göre eksik ve bozuk işlerle aykırılıkları gidermesi için 3 aylık yetki ve süre verildiği ve ayrıca kira kaybı eksik ve bozuk işler bedeli ile cezai şartı yatırması için kesin süre verildiği halde yüklenicinin iskan ruhsatına dayanarak bu ara kararını yerine getirmediği gerekçeleriyle asıl davanın davacı şirketin tapu iptali ve tescil ve maddi - manevi tazminat taleplerinin kesin süre sebebi ile reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile 5.600,00 TL eksik ve bozuk işler bedelinden maddi tazminat 28.000,00 TL sözleşmeden doğan cezai şart tazminatı 19.600,00 TL geç ifadan doğan kira kaybı tazminatının karşı dava tarihi olan 27.05.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile...

                Bunlardan biri, borçluyu ifaya zorlamak ve böylece asıl borcun ifasını teminat altına almak; diğeri de, borcun ifa edilmemesinden doğacak zararı önceden ve götürü şekilde tespit etmektir. Bu iki temel amacı dışında, cezai şartın diğer bir amacı da, ifayı engelleyen cezai şartta (dönme cezasında) borçlunun cezai şartı ödemek suretiyle sözleşmeden kolayca dönmesini sağlamaktır (Köksal KOCAAĞA, Türk Özel Hukukunda Cezai Şart (BK. m. 158- 161), Ankara 2003, s. 40- 42). .......Kira sözleşmesinin 14. maddesindeki bu hüküm, T.B.K'nun 179 ve devamı maddelerinde düzenlenen cezai şart niteliğindedir. Cezai şart geçerli bir borcun yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi ya da belli bir yerde belirli bir zamanda yerine getirilmemesi durumunda, borçlunun ödemesi gereken bir edimdir. Tarafların serbest iradesi ile kararlaştırılan bu cezai şart geçerli olup tarafları bağlar. ( Yargıtay 3....

                Mahkemece konusuz kalan tapu iptali tescil istemi yönünden davacı lehine harcı yatan değer üzerinden hesaplanacak nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılmış, sadece kısmen kabulüne karar verilen tazminat istemi yönünden davacı lehine maktu vekalet ücretine karar verilmiştir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 23.01.2012 tarihli bozma kararı yalnızca tazminat istemine yönelik olduğuna göre, tapu iptali tescil istemi ile ilgili hüküm verildiği şekliyle kesinleşmiştir. İlk kararda tapu iptali tescil istemi yönünden vekalet ücretine hükmedilmediği ve bu hüküm kesinleştiği halde mahkemece henüz kesinleşmeyen tazminat talebi ile ilgili davacı lehine takdir edilen vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu