İhtiyati tedbir Hukuk Muhakemeleri Kanunu 389. maddesinde "geçici hukuki korumalar" olarak vasıflandırılmış ve aynı maddenin birinci fıkrasında "mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" şeklinde düzenlenmiş olup, tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği açıkça düzenlenmiştir. Dosyanın incelenmesinde, taraflar arasında kira sözleşmesinin bulunduğu, buna göre 08/03/2021- 07/03/2022 tarihleri arasındaki dönem için kiralandığı, kira sözleşmesinin 10. Maddeye göre, kiracı kira süresinin bitiminde derhal, sözleşmenin feshi halinde ise tebligatı müteakip 15 gün içinde taşınmazı tahliye etmek zorundadır....
İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir. Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir. Yargılama sırasında mevcut durumun değişmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi, gecikme sebebinin bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi söz konusu olan hallerde ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilmelidir....
Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır. Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir. Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir....
GEREKÇE; Dava genel haciz yolu ile yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinde dosyaya yapılacak borç ödemesinin alacaklı davalılara ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında verilen ihtiyati tedbir kararı ile icra dosyasında icra veznesindeki paranın tedbir isteyen davacı tarafça alacağın %15'i oranında teminat yatırılması halinde alacaklıya ödenmemesine karar verilmiş olup ihtiyati tedbir kararına davalı tarafça yapılan itirazın da reddine karar verilmiş, verilen tedbire itirazın reddi kararına karşı davalı alacaklılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık İİK'nun 72. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için davacı borçlunun yatırması gereken teminatın miktarına ve ihtiyati tedbir kararına ilişkindir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararının hatalı olduğunu, kira sözleşmesi bulunmayan taşınmaz için aile mahkemesi tarafından kira sözleşmesinin tarafı olmayan üçüncü kişiye tahsis kararı verilmesi ve tahliye kararı olmaksızın kiracının evden çıkartılmak istenilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, kiracılık sıfatının tespiti ve ihtiyati tedbir talebi ile açılmıştır. İhtiyati tedbir HMK.'nda 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK'nın 389. maddesinde ''Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....
Bu düzenlemeye göre, mahkeme; ancak gecikme sebebiyle doğabilecek tehlikeyi önleme veya ciddi zararı dava süresince (geçici olarak) önlemek için yalnız bu amaçla sınırlı olmak üzere gereken tedbirlerin alınması için ihtiyati tedbir kararı verebilir. İhtiyati tedbir, geçici hukuki koruma olup, verilen ihtiyati tedbir kararı uyuşmazlığın esasını çözer mahiyette, hüküm etkisi doğuracak nitelikte olmamalıdır. Somut olayda; talep edilen ihtiyati tedbirin, dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak nitelikte olduğu, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşılmış olup, davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Maddesi sözleşmenin süresinin dolmasından kaynaklanan tahliyelere ilişkin olduğu ve bu olayda bu maddenin uygulanmasının da ileride telafisi imkansız zararlara neden olacağı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği, ihtiyati tedbir talebinin konusunun yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla davacının İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİNE" şeklinde karar verildiği görülmüştür....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/442 KARAR NO : 2021/566 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I İNCELENEN KARARIN TARİHİ : 14/12/2020 NUMARASI : 2020/1163 Esas İHTİYATİ TEDBİR İSTEYEN DAVACI T1 ŞİRKETİ VEKİLİ : Av. T2 ALEYHİNE İHTİYATİ TEDBİR İSTENEN DAVALILAR : 1-T3 2- T4 - TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir KARAR TARİHİ : 05/04/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 05/04/2021 İhtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen 14.12.2020 tarihli ara karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
-TL kiracı tarafından tevdi mahalli olarak tayin edilen mahkeme veznesine ödendiğini, ancak kiracının ödemekte bulunduğu kira bedeli emsallerini çok altında olduğunundan davacının ihtiyati tedbir tesisi kaldırıldıktan sonra hak kaybına uğramaması için kira bedelinin tespitini talep ettiklerini, ayrıcı yıllık kira bedelinin toptan eşya ve geçim endeksleri ve ekonomik esaslar göz önünde tutularak senelik kira bedelinin rayiç bedellere uygun bir oranda 26/04/2014 tarihinde başlayan kira döneminden itibaren tespit edilmesini talep etmiştir. CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacı şirketin kiraya veren Ayşe Aydın ile yeni malik olduğunu iddia eden davacı taraf arasında Mersin 4 Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/336 E sayılı dosyasında görülmekte olan tapu iptal ve tescil davası nedeniyle kira sözleşmesinin gereğini yerine getirebilmek amacıyla kira bedeli olan 3.660,25....
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının aksine ortada bir kira sözleşmesi kalmadığı gibi zikredilen sözleşmedeki kiralananın da bulunmadığını, bu haliyle de HMK’ nın 398. maddesi kapsamında aranan şartlar ve HMK’ nın 389. maddesine bahsi geçen ihtiyati tedbire esas olacak bir hakkın bulunması da söz konusu olmadığını, 05.09.2012 tarihli kira sözleşmesine konu kiralanan tamamen yıkıldığını, yani ortada 05.09.2012 tarihli sözleşmeye konu kiralanan kalmadığını, kiracı, huzurdaki dava tespit davası olmasına rağmen kiralanan yıkılmamış gibi beyanda bulunduğu için yeni yapıda ihtiyati tedbir yoluyla kiracılık sıfatı kazanmaya ve eski kira sözleşmesindeki koşullarla kiracı olmaya çalıştığını, hatta bunu da ihtiyati tedbir yoluyla sağlamaya çalıştığını, huzurdaki dava tespit davası olup tespit davalarında ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olmadığını, bu nedenle de yerel mahkemenin ihtiyati tedbirin kaldırılması kararı hukuka uygun olduğunu, dava tespit davası...