Bankası AŞ'ye ait, 08/11/2021 tarihli, ... sayılı, 2.000.000,00 TL bedelli teminat mektubunun üzerine teminat aranmaksızın veya uygun teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 27/05/2022 tarihli karar ile; teminat mektubunun kayıtsız şartsız bir ödeme taahhüdünü içerdiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı, ihtiyati tedbir isteyenler vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Davacı, yazılı kira sözleşmesi sona erdikten sonra davalı İdare ile 21.06.2018 tarihinde beş yıl süreli Sözlü kira sözleşmesi yapıldığını ileri sürmektedir. Davacının kiracılık iddiasına dayanak yaptığı kira sözleşmesinin niteliği ve süresi dikkate alındığında ve davanın esası yönünden haklılığın yaklaşık olarak ispat edilememiş olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla HMK'nun 389. maddesindeki ihtiyati tedbir koşulları bulunmamaktadır. Mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararı doğrudur. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
GEREKÇE: Talep; "kira sözleşmesinden kaynaklı ihtiyati tedbir" istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun onuncu kısmı "Geçici Hukuki Korumalar" başlığı altında ihtiyati tedbir müessesini düzenlemiştir. Aynı Yasa'nın “ihtiyati tedbirin şartları” başlıklı 389. maddesinin birinci fıkrasında "mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" hükmü öngörülmüştür. HMK'nun 390/3. maddesi gereğince tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır....
İhtiyati tedbir isteyen vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İstem, taşınmaz kira sözleşmesi nedeni ile kira bedeline mahsuben verilen çekin iadesi ve bakiye bedelin istirdatı istemli davada, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının istinafına ilişkindir. Taraflar arasında akdedilen tek sözleşme "salon kirası" sözleşmesi olup bu salonun bir kongre merkezinde olması hukuki ilişkiyi hizmet ilişkisine çevirmez. 5235 sayılı Yasa m. 35/2 uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi hukuk ve ceza daireleri aralarındaki işbölümü, Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 25/06/2020 tarihli ve 564 sayılı kararı ile belirlenmiştir. İşbölümü kararının 15....
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Mahkeme ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı dinlenmeden ve ihtiyati tedbir koşulları mevcut olmadan mahkemece ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ihtiyati tedbir şartlarından olan meydana gelebilecek değişmede kastedilenin taraflar arasında çekişmeli şey ya da yargılama konusu oluşturan şey ya da hak üzerindeki değişmeler olduğunu, dava konusu olayda böyle bir durumun söz konusu olmadığını, sözleşmede yazılı kira bedeli çok düşük olduğundan açılan kira tespit davasında mahkemece kira bedelinin 31.000 TL olarak belirlendiğini ve istinaf aşamasından geçerek bu kira bedelinin kesinleştiğini, davacının kötü niyetli olarak gecikmeli ve eksik olarak kira bedelini ödediğini, eksik ödenen bedellerden kademeli olarak işlemiş faiz ile kira alacağı mahsubu neticesi çıkarılan kira bedeli alacağı için takip başlattıklarını, kira sözleşmesinde kiranın kira başında yıllık peşin olarak ödenmesi kararlaştırıldığı için TBK'nın...
Maddesinin son fıkrasında " Her ne suretle olursa olsun idarece alınan teminatlar haczedilemez, ve üzerine ihtiyati tedbir konulamaz kuralının yer aldığı, yine davada ihtiyati tedbir konulması şartlarının bulunmadığı, 2886 sayılı kanun gereğince idarece kantin kira sözleşmesi tek taraflı olarak fesh edildiğinden ortada kira tespitini ihtiyati tedbir yoluyla belirlemeyi gerektirecek sözleşme olmadığını, ayrıca davacının tacir olup, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü olan davacının kendi iradesi ile ihaleye talip olmakla sözleşme ve şartname hükümlerini okuyarak imzalamakta ve neticelerini kabul etmekte olduğu, hal böyleyken şartnameye ve sözleşmeye aykırı bir şekilde davranarak kira edimini ifa etmeyen davacının ihtiyati tedbir talep etmesinin kötü niyetli olduğunu belirterek davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair ara kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira Uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan uyarlama talebi ile ilgili ihtiyati tedbir kararına ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili, davanın 5 yılı aşan kira sözleşmesinde kira bedelinin tespiti olduğunu, emsallerine göre oldukça düşük kalan kira bedelinin, rayiç kira bedelleri bandına yükseltilmesi davası olduğunu, kira bedelinin pandemi nedeniyle azaltılması davasında, Bölge Adliye Mahkemesi; kiracının dava süresince düşük kira ödemesine tedbiren karar verilebileceğine hükmettiğini, öyleyse, 5 yılı aşan bir sözleşmede, güncel ekonomik parametrelerin baz alınarak, oldukça düşük kalan bir kira bedelinin, emsal rayiç kira bedelleri düzeyine çıkarılması davasında da; kiracının dava süresince, ödediğinden yüksek kira bedeli ödemesine tedbiren karar verilebilmesi gerektiği, davalının davanın açılmasından sonra ödemekte olduğu kira bedelini de ödemekten vazgeçtiğini, en azından bu kısım yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini bildirerek, kararın kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İhtiyati tedbir hukukumuzda geçici hukuki koruma olarak düzenlenmiştir....
İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuştur. Taraflar arasında 01/01/2018 başlangıç tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. İhtiyati tedbir talebine gelince: 6100 sayılı HMK'nun onuncu kısmı "Geçici Hukuki Korumalar" başlığı altında ihtiyati tedbir müessesini düzenlemiştir. Aynı Yasa'nın “ihtiyati tedbirin şartları” başlıklı 389. maddesinin birinci fıkrasında "mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" hükmü öngörülmüştür....
süre kapalı kaldığını ve bu sebeple de işletmeciler bu anlamda ciddi ekonomik kayıplara uğradığını, salgın durumunda aşırı ifa güçlüğü ile karşılaşılacağı sebebiyle sözleşmenin değişen şartlara uyarlanması gerektiğinden dava tarihinden geçerli olmak üzere ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile kira bedelinden ödenmiş olan ilk taksit düşürüldükten sonra kalan miktardan tedbiren ve uyarlanarak %75 indirimle ödenmesine, eldeki kira sözleşmesinin süresinin 1 yıl daha uzatılmasına, eldeki kira sözleşmesinin süresinin uzatılması halinde yeni dönem kira bedelinde %75 indirim yapılması şeklinde uyarlama yapılarak kira bedelinin sözleşmede belirlenen şekilde taksitle ödenmesine, Masraf ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....