Sulh Hukuk Mahkemesinin 05/07/2021 tarihli tedbir kararının 22/10/2021 tarihli karar ile kaldırılması nedeniyle aylık 7.200,00 TL kira bedeli üzerinden itirazın kaldırılmasına ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Takip tarihi olan 12/03/2021 tarihi itibariyle Bodrum 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 05/07/2021 tarihli tedbir kararı bulunmadığından, aylık kiranın kira sözleşmesi uyarınca 7.200,00 TL olduğu açıktır. Buna göre, takipte kira sözleşmesi uyarınca aylık 7.200,00 TL üzerinden kira talep edilmesinde itiraza uğramayan kira sözleşmesine aykırılık bulunmamaktadır. Yine, Bodrum 3....
Dava, kira sözleşmesinin iptali olmadığı takdirde, kira parasının uyarlanması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince; dava değerinin uyarlama istenen bedel ile ödenen kira bedeli arasındaki kira farkının yıllık toplamı üzerinden karar ve ilam harcı alınır. Aynı yasanın 16. maddesine göre de değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçesinde değer gösterilmesi zorunludur. Gösterilmemiş ise davacıya tespit ettirilir. Tespitten kaçınma halinde dava dilekçesi işleme konulmaz. Noksan tespit edilen değerler hakkında 30. madde hükmü uygulanır. 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi ise davanın başında alınmış olan karar ve ilam harcının noksan olduğunun sonradan anlaşılması halinde karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağını düzenlemiştir....
Dava, kira alacağının tahsili amacıyla haciz ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafından 2013 yılının Nisan ayı kira bedeli olan 5.260,20.-TL alacağın tahsili için 03.05.2013 gününde başlatılan icra takibinde düzenlenen ve davalıya 07.05.2013 tarihinde tebliğ olunan ödeme emri üzerine davalı 13.05.2013 günlü itirazı ile takibe konu alacağın bankaya ödendiğini bildirerek icra takibine itiraz etmiştir. Davalı yargılama sırasında, takibe konu ay kira parasının ödeme yeri olan davacı şirketin banka hesabına 07.05.2013 tarihinde Nisan ayı kira bedeli açıklaması ile kira bedelinin yatırıldığını belgeleyen, banka İban EFT dekontunu ibraz etmiştir....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istemli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların itiraz etmediği iddia edilerek, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine karar, davalı borçlulardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı vekili davalı borçlular aleyhine 25.8.2009 tarihinde başlattığı icra takibi ile 1.7.2008 tarihindeki kira bedelinin ödenmemesi sebebiyle 200 Dolar, muacceliyet kaydı sebebiyle dönem sonuna kadar 11 aylık kira bedeli 2200 Dolar olmak üzere toplam 12 aylık kira bedeli 2400 Doların takip tarihindeki kur üzerinden toplam 3565,68 TL’nin ödenmesini, borcun süresinde ödenmemesi halinde kiralananın tahliyesini istemiştir. Ödeme emri borçlulara 4.9.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, HMK'nın 4/a maddesinin sadece taşınmazların kiralanmasına ilişkin kira sözleşmeleri için geçerli olduğu, ayrıca davacının haksız kullanım ücretide talep ettiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 4/1. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı ile davalının 11/05/2012 tarihinde imzaladıkları araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan kira bedeli, haksız kullanım bedeli ve aracın teslimi istemli davaya bakma görevi HMK'nın 4/1. maddesi gereğince değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesine aittir....
Mahkemece; bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre aksi ileri sürülüp kanıtlanmadıkça sözleşmedeki kira parasının rayice uygun ve serbest iradeyle belirlendiği ve "uyarlama" koşullarının bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda davacı (kiracı) talebi, 1 yıllık sözleşmeden sonra yenilenen ilk dönemin kira parasının indirilerek tesbit edilmesi isteğine yöneliktir. Açıklanan niteliği ve dayanağı itibariyle bu dava ve talep uyarlama olmayıp, HUMK'nun 8/2 maddesi kapsamında kira parasının tesbitidir. Yeni dönem kira parasının, ekonomik nedenlerle genel fiyat artışlarının altında gerçekleştiğinin ileri sürülmesi halinde bunun somut dayanakları ile kanıtlanması, hakimde bu yönde bir kanaat oluşması gerekir. Mahkemece, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu yeterli somut araştırmayı içermemektedir....
Davalılar vekili, yeni kira sözleşmesinin yapıldığı tarihten sonra kira bedelini etkileyecek normalin üstünde imar ve ticari gelişmeler yaşanmadığını, somut olayda uyarlama koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 01.03.2019 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli, kiracının davalı şirket ve ve davalı Yıldırım Turan'ın müteselsil kefil olduğu kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin 67.797TL +KDV olduğu kararlaştırılmıştır. Davacı kiraya veren alacaklı vekili, mezkur kira sözleşmesine dayanarak Ankara 22. İcra Dairesinden 2020/6437 esas sayılı haciz ve tahliye istemli başlatmış olduğu icra takibi ile, 2020 yılı Temmuz ayı kira bedeli 91.248,01TL ve 474,99TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiştir. Örnek 13 ödeme emri davalı şirkete 06.08.2020 tarihinde, davalı Yıldırım Turan vasisine 15.8.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalılar vekili süresinde icra dairesine verdiği dilekçeler ile; icra takibinin tamamına, faize, oranına, borca itiraz ettiğini bildirmiştir....
-KARAR- Asıl davada davacı vekili, davacı şirket ile davalılardan ... arasında 01/06/2008 başlangıç tarihli davalının maliki bulunduğu Adıyaman'daki taşınmaz üzerinde (15) yıl süre için kira sözleşmesi imzalandığını ve tapuya şerh edildiğini, taraflar arasında 18/03/2008 ve 11/03/2013 tarihli bayilik sözleşmeleri ve 16/06/2008 tarihli protokol bulunduğunu, davalılardan ...'a 15 yıllık kira bedeli ödendiği gibi davalı şirkete protokol gereği işletme yatırım desteği bedeli ödendiğini, karşı tarafça 29/05/2013 tarihli ihtarname ile taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 11/05/2013 tarihi itibariyle sona erdiği ihtar edilerek kira şerhinin terkininin talep edildiğini, davalılar ... ile ...'ın davalı şirketin borçlarını müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla garanti ettiğini, taraflar arasıdaki bayilik sözleşmesinin mevzuat geriği 15 yıldan önce sona ermesi nedeniyle davalı ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin iptali ve tazminat istemine ilişkin davada ... Sulh Hukuk ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinin iptali ile peşin ödenen iki aylık kira bedeli ile yapılan masrafların ödenmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin geçerli olmadığı iddiası ile kira sözleşmesinin iptali için açılan davada görevin dava değerine göre belirleneceğini belirtip, yıllık kira bedeline göre görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....