Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira alacağından kaynaklanan menfi tesbit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı aleyhine 16.176.00.- YTL. asıl alacak ve 3.152.00.- YTL. işlemiş faiz olmak üzere kira alacağı için icra takibi yapıldığı, takibin kesinleştiği, davanın 06.09.2006 tarihinde menfi tesbit davası olarak açıldığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/II-1. maddesinde "Kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları" Sulh Hukuk Mahkemesi görevi kapsamında olup, somut olayda davanın yalnızca menfi tesbit istemine ilişkin olduğu anlaşılmakla, görevin değerine göre belirlenmesi gerekir. Bu nedenle, dava tarihi ve değeri esas alındığında H.Y.U.Y.'nın 8/1. maddesine göre görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir....
Dava, hor kullanım bedeli, kira alacağı ve kira kaybı alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, kısa kararda 2.783 TL kira kaybı bedeline karar verildiği halde gerekçeli hükümde 2.475,74 TL kira kaybı alacağına karar verilmiştir. Bu durumda kısa karar ile gerekçeli karar çelişkili bulunmaktadır. 10.04.1992 gün, 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni oluşturur. Bu durumda mahkemece yapılacak iş önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile yeni bir karar vermekten ibarettir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davalının kabul beyanı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde 27.650 TL kira alacağının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı yargılamaya katıldığı ilk celsede davayı kabul ettiğini bildirmiştir....
Buna göre mahkemece 2014 yılı Temmuz ila 2015 yılı Nisan ayları arasına ait kira borcunun bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Davalı borçlular açıkça aylık kira miktarına da karşı çıktıklarına ve kira sözleşmesinde muayyen bir artış hükmü ya da aylık kira bedelinin tespitine dair Mahkeme ilamı da bulunmadığına göre, kira sözleşmesi 15. maddesi uyarınca aylık kira bedelinin 2.000,00 TL olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece tüm bu hususlar üzerinde durularak konusunda uzman bilirkişiden rapor almak suretiyle bakiye kira alacağı hesaplanması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
IMO nolu ... gemisinin zaman esaslı gemi kira sözleşmesi ile kiralandıktan sonra davalının kira sözleşmesini haksız ve kötü niyetli olarak feshettiği ileri sürülerek, sözleşmenin feshinden dolayı kira süresi içerisinde geminin karışmış olduğu çatma hadisesi nedeniyle tamirde kaldığı süre zarfından kira dışı bırakılmış olduğundan, bu süreye ilişkin önceden ödenmiş kira bedeli, fesih tarihinde gemide bulunan yakıt bedeli ile zaman çarteri sözleşmesinin süresinde önce feshedilmesi nedeniyle mahrum kalınan gelir kaybıyla ilgili zararlar bakımından geminin ihtiyaten haczinin talep edildiği, talebe konu alacağın TTK'nın 1352/1-f bendine göre deniz alacağı niteliğinde sayılsa da, kira sözleşmesinin feshinin haksız sayılıp sayılamayacağı, çatma hadisesi sonrasında geminin tamirde kaldığı süre için kira bedeli ödenip ödenmeyeceği ile fesih tarihinde gemideki yakıt miktarı ve bundan kaynaklanan zararın yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin...
Esas Sayılı Dosyasında DAVA TÜRÜ : Kira alacağı, tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira alacağı, tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira bedelinin tahsili ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece kira alacağının tahsiline, tahliye isteminin reddine karar verilmiş, hüküm red edilen tahliye istemine hasren davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükme esas alınan 18.07.2006 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli 191 ada 90 parsel ile 18.07.2006 başlangıç tarihli 3 yıl süreli 191 ada 91 parsele ait boş arazı kira sözleşmeleri konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her iki sözleşmede yıllık kiranın 3 er aylık 4 eşit tasitle ödeneceği kararlaştırılmıştır....
Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, mahkemece 1086 sayılı HUMK.nun 8/II-1 maddesi gereğince "kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi ve tespit davaları ve bunlarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarının sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı" belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, kira sözleşmesinin tapu kaydına şerhi isteğine ilişkindir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 30.04.1973 tarih ve 1711 sayılı Kanunla değiştirilen 8/II, b, 1. maddesi ile “kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davalarına, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarına ve bunlara karşılık olarak açılan davalara" bakmaya sulh hukuk mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Davadaki istem kira sözleşmesinin tapuya şerhine ilişkin olup HUMK.nun 8/II-1 maddesi kapsamında kalan bir istem yoktur....
Bu durumda davalı kiracı anahtar teslim tarihine kadar ödenmeyen ya da eksik ödenen kira paraları ile anahtar teslim tarihinden sonrası yönünden taşınmazın yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar olan boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından sorumludur. Mahkemece yeniden kiraya verilebilecek süre konusunda keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve sözleşmedeki artış koşulu da gözetilmek suretiyle başlangıçtan itibaren ödenmesi gereken kira miktarının tesbiti ile kiracı tarafından bankamatik aracılığıyla ödendiği iddia olunan kira paralarının da araştırılarak ödenen miktarın belirlenmesi, bu şekilde tahliye tarihi itibariyle ödenmesi gereken kira alacağı belirlenip bu tarihten sonrası için de yeniden kiraya verilebilecek süre kadar kira alacağının bu miktara eklenmesi suretiyle kira alacağı konusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İstinaf Yoluna Başvuran Davacı Vekili Tarafından İleri Sürülen İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Kira alacağı diye bahsedilen alacak kaleminin, giydirilmiş ücrete kira bedeli, elektrik, su ve ısınma giderlerinin eklenmesi talebi olduğunu, mahkeme tarafından kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve genel tatil ücreti hesaplamalarında kabul edilen maaş miktarına bakıldığında söz konusu kira alacağı talebinin kabul edildiğinin anlaşılacağını, ancak mahkemenin kira alacağı yönünden ret kararı verdiğini, söz konusu çelişkinin giderilmesi gerektiğini, Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca tazminatların hesaplanmasında esas alınacak giydirilmiş ücrete kira bedeli, elektrik, su ve ısınma giderlerinin eklenmesi gerektiğinin açık olduğunu, mahkemenin, kira bedelini giydirilmiş ücrete ekleyerek bu alacak kaleminin kabulüne karar verdiğini ancak kira alacağının reddine şeklinde bir hüküm verildiğini, 2- Gerekçeli kararda 16/12/2019 tarihli...
Köy Tüzel Kişiliği adına köy muhtarı Nurettin Aydoğan ile aralarında düzenlenen 25/07/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ve kira şartnamesi uyarınca, ...Mevkiinde bulunan " Hanlar C Tipi Mesire Yeri " nin davalıya kiraya verildiğini, davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sadece ilk dönem kira bedelinin ödendiğini, diğer döneme ait kira ödemelerinin yapılmadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 8.550,61 TL kira alacağının vade tarihlerinden itibaren işleyecek gecikme zammı, KDV ve avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; mahkemenin görevsiz olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu kira sözleşmesinin, sözleşme tarihinde muhtar olan kişi tarafından usulüne uygun imzalanıp imzalanmadığının araştırılması gerektiğini savunarak; davanın reddini istemiştir....