Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; kira sözleşmesinin özel koşullar bölümünün 3. maddesinde; iki ayın kira parasının ödenmemesi halinde dönem sonuna kadar işleyecek kira paralarının tümünün muacceliyet kazanacağı düzenlenmiş olup borçlu kiracının tacir olması nedeniyle bu şart tarafları bağlar.Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca aylık kira miktarına karşı çıkmadığına göre aylık kira miktarının kesinleştiğinin kabul edilmesi gerekir....

    Somut olayda, davacı alacaklı, yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak 01/03/2021 tarihinde kiracı hakkında başlatmış olduğu icra takibi ile 2021 Ocak ayı kira farkı ile Şubat Ayı kira alacağı olmak üzere toplam 4.360,00 TL talep etmiştir. Davalı borçlu vekili itiraz dilekçesi ile vekil edeni borçlunun 1.12.2018 başlangıç tarihli yazılı kira akdi ile alacaklının kiracısı olduğunu, kira akdinin uzatıldığı 1.12.2020 tarihinde aylık kira bedeli olan 2.250.00 TL ödeme yapıldığını, dönem öncesi kira artış talepli hiçbir ihtar kendisine keşide edilmediğini, bu nedenle 2021 ocak ve şubat ayı kira bedellerini hiçbir itirazı kayıt ileri sürülmeden alacaklı tarafından alındığını, kira artışı söz konusu olmadığından karşı tarafa borçları bulunmadığını, borca ve ferilerine itiraz ettiklerini bildirerek borca itiraz etmiş, ancak davacı alacaklı ile aralarındaki kira ilişkisine açıkça karşı çıkmamıştır....

    Taraflar arasındaki ilişkinin ve hukuki ihtilafın kira sözleşmesinden kaynaklandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. 6098 sayılı TBK'nun 147. maddesi (818 sayılı BK. 126/1. maddesi) hükmüne göre kira alacağından doğan davalar beş yıllık zamanaşımı süresine, kira alacağı dışında kira sözleşmesine dayanılarak açılan alacak ve tazminat davaları TBK'nun 146. maddesi (BK. 125. maddesi) hükmüne göre on yıllık zamanaşımı süresine tabidir....

    DAVA KONUSU : BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında kira sözleşmesi bulunduğunu, borcun sebebi ile ilgili olarak gönderilen senetlerin vadesi gelmeyen kiraların kısmi ödemeleri için verdikleri senetler olduğunu, müvekkilin pandemi sürecinde olası kira ödemesi aksamasının önüne geçmek için alacaklı olduğunu iddia eden şahsa 170.000,00 TL tutarında iki adet çek verdiğini, çeklerin varlığına rağmen senetlerin icra takibine konu edildiğini, takibe borca, faize ve faiz oranına itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı -alacaklı vekili duruşmadaki beyanında; takibin konusunun kira alacağı nedeniyle verilen çekler olduğunu, kira alacağı ödenmediği taktirde tahsil edilmek üzere verildiğini ve kira alacağı ödenmediği içinde icra takibine konulduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Şti.’den olan kira alacağı nedeniyle şirkete ait iş yerindeki 8 adet makinenin yapılan takip ile haczedildiğini, makinelerin davacının kiracısı olduğu yediemin deposunda muhafaza edildiğini, davalının da bu şirketin diğer 102 makinesini alacağı nedeniyle muhafaza altına aldığını ve davacının deposuna bıraktığını, davacı şirket yöneticisi ...’ın yediemin tayin edildiğini, tarafların anlaşması üzerine davacının haczettiği 8 adet makine ile davalının haczettiği malların başka bir depoya nakledildiğini, daha sonra davacıdan habersiz tüm malların satıldığının öğrenildiğini, davacının haczinin bulunduğu makinelerin satış bedelinin davacıya verilmediği gibi davacıya verilmesi gereken yediemin depo kira ücretinin eksik ödendiğini, ...’ın ödenmeyen yedieminlik ücreti ve depo kira alacağını davacıya temlik ettiği, ileri sürerek, depo kira bedeli ve yediemin ücret alacağının şimdilik 10.000 TL’sinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

      Şti. olarak faaliyetine devam ettiğini, bu faaliyetinin de 12.07.2006 tarihinde sona erdiğini, bu dönemlere ilişkin olarak, davacıya taşınmazdaki 1/2 payına karşılık herhangi bir kira ödenmediğini, 2004, 2005, 2006 yıllarına ait kiralarını talep eden davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının toplam 28.5000,00 TL kira alacağı olduğunu, bu hususun davalıya ihtarname ile bildirildiğini, kira bedelinin şirket muhasebe kayıtlarında gider olarak belirtilmiş olmasına rağmen davacıya ödeme yapılmadığını ileri sürererek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıya 28.500,00 TL kira alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kabulü ile 47.726,94 TL ana para kira alacağı, 2.094,04 TL işlemiş faiz alacağı , 6183 Sayılı yasanın 51.maddesi uyarınca 3.908,86 TL gecikme zammı alacağı olmak üzere toplam 53.729,84 TL ve elektrik, su ısınma gideri olan 1.494,63 TL 'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, cari yıl kira bedeli tazminat şartları oluşmadığı anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

        KARAR Davacı alacaklı 15.04.2011 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 14.08.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2015 yılı Ocak ayı bakiye kira alacağı ve 2015 yılı Şubat ayından Temmuz ayına kadarki toplam 29.674,26 TL kira alacağının faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 21.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir....

          16.500 TL olmak üzere toplamda davalının 51.157,50 TL borcu olduğu, yaptığı ödemelerin ve mahsup talebinin birlikte değerlendirilmesi sonucu, davalı borçlunun 58.788,67 TL ödemesi karşısında kira sözleşmesi fesh edilene kadar hem 2006-2007 kira dönemi hem de 2007-2008 kira dönemi için tüm borçların ödenmiş olduğu hatta davalı borçlunun bakiye 7631,17 TL de alacağı bulunduğu, bu nedenle mahkememizde görülen 2008/207, 2008/208, 2008/209 ve ... 1....

            Tüm bu açıklamalar ışığında davacının ödenmeyen kira borcundan ve kiralanının yeniden kiraya verilmesi için makul süre kira parasından sorumluluğunun bulunduğu, bu anlamda ödenmeyen 5 aylık kira parasından güvence bedeli 5.000 TL'nin mahsubu ile 7.500 TL kira alacağı ve 2.500 TL makul süre kira parasını ödeme yükümlülüğünün devam ettiği bu anlamda mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı-birleşen dosya davalısının istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin Giresun 1....

            UYAP Entegrasyonu