Davalı, kira bedellerinin ödediğini savunarak davanın reddini talep dilemiştir. Mahkemece, yasal koşulları oluştuğu anlaşılan temerrüt nedeni ile kiralalanın tahliyesi talebinin kabulüne, kira alacağı talebinin ise kısmen kabulü ile 11.940 TL kira alacağı ve 2.052,33 TL birikmiş faiz alacağı toplamı 13.992,33 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere özellikle delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tahliye yönelik tüm ve alacağa yönelik sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının hükmedilen faize yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yeralmaktadır....
Dava,kira alacağı ve hasar bedeli ile işlemiş faizlerinden oluşan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece,davacı ... yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından bu davacı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacılar yönünden davanın kısmen kabulüne, 10.500 TL kira alacağı, 1.065,75 TL işlemiş faizi, 2.469 TL hasar bedeli ve 149 TL işlemiş faizi zerinden itirazın iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, kira alacağı ve işlemiş faizi üzerinden %40 icra tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin kira alacağına ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacılardan ... ve .....
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Takipte dayanılan ve karara esas alınan 01.12.2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kira bedeli aylık 4.000,00 USD olarak belirlenmiş olup, sözleşmenin 5.maddesi ile “kira bedeli 2.yıl için 4.200 USD olarak ödenecektir. Yenilenen 2.yıl için dövizdeki kur artışı veya düşmesinde USD alt limit 1.500 TL, üst limit 1.800 TL olarak hesaplanacaktır” düzenlemesine yer verilerek ödeme tarihindeki TL karşılığı kur bedeli de kararlaştırılmıştır. Sözleşmede kira bedelinin “dolar” olarak ödeneceği belirlenmiş ve takip ile de kira alacağı dolar üzerinden istenmiştir....
Davacı 16.11.2009 tarihinde davalı adına keşide edilen ihtarname ile 01.11.2009 tarihinden itibaren kira paralarının kontratta belirtilen artış oranında artırılmadığını bildirerek ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren eksik yatırılan kira bedellerinin hesabına yatırılmasını istemiştir. Buna göre 01.11.2009 tarihinden önce ödenen kira bedeli belirlenerek, bu kira bedeli üzerinden 01.11.2009 tarihinden itibaren sözleşmede kararlaştırılan artış şartına göre aylık kira bedelinin ve kira artış farkının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, sözleşmenin başlangıç tarihinden itibaren ödenen kira bedeline artış şartı uygulanmak suretiyle artış oranının ve kira bedelinin belirlenmesi doğru değildir....
Bu ana kuraldan farklı olarak HUMK m. 8/II uyarınca, “Dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve buna karşılık olarak açılan davalar” dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Buna göre, HUMK m. 8/II hükmü gereğince tahliye, akdin davaları ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür. Diğer istemlerde dava konusu alacağın miktarına göre görevli mahkeme belirlenir. Somut olayda, davacı 01/07/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanarak 01/11/2010 - 01/03/2011 tarihleri arasındaki 5 aylık kira bedeli 9000.-TL ile işlemiş faizi için 04/05/2011 tarihinde takip talebinde bulunmuş, borçlunun itirazı üzerine takip durdurulmuş, davacı 29/06/2011 tarihinde itirazın iptali için asliye hukuk mahkmesine dava açmıştır....
Dava, kira alacağı, kiralanan aracın teslimi, aracın tesliminin mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ...'e yönelik davanın husumetten reddine. Davalı .... yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK'nun 8/ll maddesi hükmüne göre kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi, yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşı açılacak davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HUMK'nun 8/ll-1 maddesinde İcra ve İflas Kanunu'nun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, kiracı tarafından açılan dava, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin haklı nedenlerle fesholunduğunun ve sözleşmeden kaynaklanan borcun bulunmadığının tespiti ile zararlarının tazminine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK'nun 8/ll maddesi hükmüne göre kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşı açılacak davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HUMK'nun 8/ll-1 maddesinde İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, kiracı tarafından açılan dava, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin haklı nedenlerle fesholunduğunun ve sözleşmeden kaynaklanan borcun bulunmadığının tespiti ile zararlarının tazminine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK'nun 8/ll maddesi hükmüne göre kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşı açılacak davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HUMK'nun 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, kiracı tarafından açılan dava taraflar arasındaki kira sözleşmesinin haklı nedenlerle fesholunduğunun ve sözleşmeden kaynaklanan borcun bulunmadığının tespiti ile zararlarının tazminine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, HUMK'nun 8/ll maddesi hükmüne göre kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ile bunlara karşı açılacak davalarda görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. HUMK'nun 8/ll-1 madde ve fıkrasında İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayalı her türlü tahliye, akdin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, kiracı tarafından açılan dava taraflar arasındaki kira sözleşmesinin haklı nedenlerle fesholunduğunun ve sözleşmeden kaynaklanan borcun bulunmadığının tespiti ile zararlarının tazminine ilişkindir....