Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, hor kullanım bedeli, kira alacağı ve kira kaybı alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, kısa kararda 2.783 TL kira kaybı bedeline karar verildiği halde gerekçeli hükümde 2.475,74 TL kira kaybı alacağına karar verilmiştir. Bu durumda kısa karar ile gerekçeli karar çelişkili bulunmaktadır. 10.04.1992 gün, 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedeni oluşturur. Bu durumda mahkemece yapılacak iş önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile yeni bir karar vermekten ibarettir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davalının kabul beyanı doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde 27.650 TL kira alacağının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı yargılamaya katıldığı ilk celsede davayı kabul ettiğini bildirmiştir....

      Taraflar arasında 09.10.2019 tarihinde iş makinası kira sözleşmesi akdedilmiş olup, kira sözleşmesi şoförlü olmakla hizmet akdi de içerdiğinden mahkememiz görevli kabul edilmiştir. Her ne kadar davacı 14.11.2019-12.12.2019 tarihleri arası kira alacağı istemininde bulunmuş ise de ,kira sözleşmesi 14.11.2019 tarihinde feshedilmiş olmakla sözleşmenin 10. Maddesi gereği 15 günlük cezai şart alacağı doğduğundan ve bu cezai şart sözleşmeden dönme cezai şartı olduğundan artık bakiye kira alacağından bahsedilemeyeceği için davacının bu süreye takabül eden kira alacağı istemi yerinde görülmemiştir....

        İlk derece mahkemesince; taşınmazın 01.10.2015 tarihinde tahliye edildiği, bu tarihe kadar olan kira ve aidat bedellerinin ödendiği, erken tahliye nedeniyle sözleşmenin 9. maddesine göre feshi ihbar süresi olarak 3 ay belirlendiğinden davacının 3 aylık makul süre kirası ve bu döneme ilişkin aidat bedellerinden sorumlu olacağı gerekçesiyle depozito bedelinin mahsubu sonucu davanın kısmen kabulü ile 10.837,25USD kira alacağı, 780,96USD faiz ile 17.500,56TL aidat alacağı üzerinden itirazın iptaline ve icra inkar tazminat isteminin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca istinaf edilmiştir....

          Bölge Bucağı mevkinde bulunan taşınmazın kiralanması için kira sözleşmesi akdedildiğini, davalı borçlu tarafın 2021 yılı Ağustos ayı için eksik kira alacağı 11.300,00 TL , 2021 yılı Ekim ayı eksik kira alacağı 9.397,00 TL ve 2021 yılı Kasım ayı kira alacağı 9.397,00 TL kira borcunu müvekkiline ödemediğini, kira borçlarının davalı borçlu tarafından ödenmemesi üzerine taraflarınca Çarşamba İcra Müdürlüğünün 2021/2356 Esas sayılı dosyası ile davalı borçluya karşı icra takibi başlatıldığını, fakat davalı borçlunun icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak 24/12/2021 tarihinde itiraz ettiğini, 27/12/2021 tarihinde ancak14.079,56 TL ödediğini beyanla, Çarşamba İcra Müdürlüğü'nün 2021/2356 esas sayılı dosya kapsamında başlatılan icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, alacağın tahsiline, davalının takip konusu alacağın % 20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini...

          Buna göre mahkemece 2014 yılı Temmuz ila 2015 yılı Nisan ayları arasına ait kira borcunun bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Davalı borçlular açıkça aylık kira miktarına da karşı çıktıklarına ve kira sözleşmesinde muayyen bir artış hükmü ya da aylık kira bedelinin tespitine dair Mahkeme ilamı da bulunmadığına göre, kira sözleşmesi 15. maddesi uyarınca aylık kira bedelinin 2.000,00 TL olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece tüm bu hususlar üzerinde durularak konusunda uzman bilirkişiden rapor almak suretiyle bakiye kira alacağı hesaplanması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

            Esas Sayılı Dosyasında DAVA TÜRÜ : Kira alacağı, tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira alacağı, tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira bedelinin tahsili ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece kira alacağının tahsiline, tahliye isteminin reddine karar verilmiş, hüküm red edilen tahliye istemine hasren davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükme esas alınan 18.07.2006 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli 191 ada 90 parsel ile 18.07.2006 başlangıç tarihli 3 yıl süreli 191 ada 91 parsele ait boş arazı kira sözleşmeleri konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her iki sözleşmede yıllık kiranın 3 er aylık 4 eşit tasitle ödeneceği kararlaştırılmıştır....

              Davalılar, davanın reddini savunmuşlar, mahkemece 1086 sayılı HUMK.nun 8/II-1 maddesi gereğince "kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi ve tespit davaları ve bunlarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarının sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı" belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, kira sözleşmesinin tapu kaydına şerhi isteğine ilişkindir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 30.04.1973 tarih ve 1711 sayılı Kanunla değiştirilen 8/II, b, 1. maddesi ile “kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davalarına, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarına ve bunlara karşılık olarak açılan davalara" bakmaya sulh hukuk mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Davadaki istem kira sözleşmesinin tapuya şerhine ilişkin olup HUMK.nun 8/II-1 maddesi kapsamında kalan bir istem yoktur....

                Bu durumda davalı kiracı anahtar teslim tarihine kadar ödenmeyen ya da eksik ödenen kira paraları ile anahtar teslim tarihinden sonrası yönünden taşınmazın yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar olan boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından sorumludur. Mahkemece yeniden kiraya verilebilecek süre konusunda keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve sözleşmedeki artış koşulu da gözetilmek suretiyle başlangıçtan itibaren ödenmesi gereken kira miktarının tesbiti ile kiracı tarafından bankamatik aracılığıyla ödendiği iddia olunan kira paralarının da araştırılarak ödenen miktarın belirlenmesi, bu şekilde tahliye tarihi itibariyle ödenmesi gereken kira alacağı belirlenip bu tarihten sonrası için de yeniden kiraya verilebilecek süre kadar kira alacağının bu miktara eklenmesi suretiyle kira alacağı konusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....

                  Sulh Hukuk ve Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı gönderme kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira gelirinden kaynaklanan miras payı alacağı istemine ilişkindir. Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesince; uyuşmazlığın murisin terekesinden mirasçılara intikal eden taşınmaz mala ilişkin olduğu ve iştirak halindeki mülkiyet hükümlerinden kaynaklandığı gerekçesiyle gönderme kararı verilmiştir. Ankara 12.Sulh Hukuk Mahkemesi de; dairelerin tarafların müşterek murisi Seher Yıldırım adına kayıtlı olduğu ve miras hissesi oranında kira alacağı isteminde bulunulması nedeniyle uyuşmazlığın Ahkamı Umumiye Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu