Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının davasını ıslah etmesi ve alacağını kira alacağı olarak talep etmesi sonrasında HMK'nın 4/1- 4 bendinde, "Bu kanun ile diğer kanunların, Sulh Hukuk Mahkemesi veya Sulh Hukuk Hakimini görevlendirdiği Sulh Hukuk Mahkemesi bakar" yine aynı kanunun 4/1- a maddesi hükmünde de kira ilişkisinden değer alacak davaları da dahil olmak üzere kira ilişkisinden doğan davalarda Sulh Hukuk MAhkemesinde görevli olduğunun düzenlenmesi nedeniyle, bu aşamada mahkememizin işbu davada görevsiz olduğu..." gerekçelerine yer verilerek "6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1/C VE 115/1- 2 madeleri uyarınca davacının davasının dava şartı (görev) yokluğundan usulden reddine" dair karar verilmiştir. Kocaeli 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce; "...davacının kullandığı kira alacağı ibaresi davanın niteliğini değiştiremeyeceğinden ve davacı ile davalı arasında yapılmış bir kira sözleşmesi , kira ilişkisi bulunmadığından davanın niteliğinin müdahalenin meninden kaynaklanan ecrimisil talebidir....

Dolayısıyla cari hesap alacağı yönünden zamanaşımı süresi 31/08/2013 tarihinde dolmuş olup, bu tarihten sonra dava açıldığından davalının süresindeki zamanaşımı itirazı nedeniyle bu alacak kalemi yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Kira alacağı yönünden ise, davalı vekili tarafından gönderilen Gemlik 1.Noterliğinin 26/04/2010 tarihli ihtarnamede kabul edilen hususlar ile davalının davacı şirkete verdiği 06/05/2010 tarihli dilekçesiyle kira bedellerini ödeyeceğini belirtmesi ikrar niteliğinde olduğundan, bu ikrarla zamanaşımı kesilmiştir.Bu nedenle davalının kira alacağına ilişkin zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir. Davacı davalının 2 adet dairenin kira bedellerini aldığını belirterek, iadesini talep etmektedir. Davalı davacıya gönderdiği ihtarnamede 2005 yılı ortasından itibaren düzenli olmasa da aralıklı olarak kira bedellerinin alındığını kabullenmiştir....

    KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçluların itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş mahkemece davanın reddine karar verilmiş karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davacı alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine , 2- Davacı alacaklının kira, ortak gider ve damga vergisi alacağı ile tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı alacaklı, 26/08/2014 başlangıç ve 31/07/2017 tarihli kira sözleşmesine dayanarak 20/04/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2015 yılı Ocak, Şubat, Mart aylarına ait elektrik, su gider alacağı, damga vergisi alacağı, 2015 yılı Şubat , Mart ve Nisan aylarına ait kira ve ortak gider alacağı ile işlemiş faiz...

      Dava kira alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki ilişki kira sözleşmesi olarak nitelendirildikten sonra mahkemenin yetkisine ilişkin itirazında bu nitelendirmeye bağlı olarak çözümlenmesi gerekir. HMK.nun 6.maddesi hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi yetkili ise de davacının istemi kira sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağı olduğuna göre HMK.nun 10.maddesi uyarınca sözleşmeden doğan uyuşmazlıkta sözleşmenin yerine getirileceği yer mahkemesi yetkili olduğu gibi TBK.nın 89.maddesi gereğince kira borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan akdin icra edileceği yer olan davacının ikametgahı mahkemesi de yetkilidir....

        Dava, kira alacağı nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, itirazın 11.880 TL asıl alacak üzerinden iptaline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar tarafından sözlü kira sözleşmesine dayanılarak 14.10.2009 tarihinde başlatılan icra takibinde 2.11.2004-14.10.2009 dönemi bakiye kira bedeli 72.000 TL'nin tahsili talep edilmiş, davalı ise yasal sürede yaptığı itirazında alacaklılar ile aralarında sözlü kira sözleşmesi olduğunu, kira bedellerinin elden makbuz karşılığı ödendiğini, kira borcunun bulunmadığını belirtmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde aylık kira bedelinin 2000 TL olduğunu bildirmiş, davalı ise kira miktarına karşı çıkmıştır. Bu gibi hallerde davacılar iddia ettiği kira parasının miktarını kanıtlamak zorundadır. HUMK.nun 288 maddesine göre kira alacağı miktarının yazılı delille kanıtlanması gerekir....

          K A R A R Davacı alacaklı 01.05.2011 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 12.11.2014 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 2014 yılı Haziran ayı bakiye kira alacağı 911,00 TL ile aylık 2.616,00 TL’den 2014 yılı Temmuz ayından Kasım ayına kadarki kira alacağı olmak üzere toplam 13.991,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçlu kiracı ...’a 14.11.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı borçlu kefil ...’ya yapılan tebligat iade edilmiştir....

            Dava, temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesi ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tehliyesine, 39.044.48 TL alacağın davalıdan tahsiline, asıl alacak olan 22.009.48 TL'ye temerrüt tarihinden itibaren aylık %12 gecikme faizi yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve karara esas alınan 01.11.2009 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesindeki imzaların taraflara ait olduğu yapılan bilirkişi incelemesi sonucu belirlenmiştir. Davacı 04.01.2012 tarihinde çektiği ihtarnamede ödenmeyen bakiye kira bedeli 12.009.48 TL ile birikmiş faiz 17.035 TL'nin ve muaccel hale gelen kira alacağı Ocak 2012 ile Ekim 2012 arası 10.000 TL olmak üzere toplam 39.044.48 TL kira ve faiz alacağının ödenmesini istemiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, ihtarnamedeki taleplerini yineleyerek sonuçta 39.044,48 TL'nin tahsili ile 22.009,48 TL asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren aylık % 12 faiz yürütülmesini istemiştir....

              Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedeli ve gecikme zammı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne, faize yönelik itirazın iptaline,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kiraya veren vekili, ... 1.İcra Müdürlüğünün 2009/2326 esas sayılı icra takip dosyasında 02.09.2009 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile,15.07.2008 tarihli kira sözleşmesine dayanarak ödenmeyen 20.361,91 TL asıl kira alacağı, 33,92 TL işlemiş faiz ve 5.975,99 TL gecikme zammı toplamı olan 26.371,82 TL'nin davalı kiracıdan tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri tebliği üzerine davalı kiracı süresi içinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde,takibe,borca ve faize itiraz ettiğini bildirmiştir....

                Mahkemece davacının 1.500 Dolar depozito alacağının tahsili için takibin devamına ,davalının ödediği 1.730 YTL nin infazda mahsubuna karar verilmiş,kararın gerekçesinde ise davalının 2 aylık anahtar teslimine kadar 2007/12322-2008/1544 ödenmesi gereken kira alacağı ve 1 aylık anahtar tesliminden itibaren yeniden kiraya verme süresine isabet eden kira alacağı ile bu sürelere isabet eden aidat alacağı toplamı olan 1.730 YTL kiralayanın alacağının depozitodan mahsubu gerektiği şeklinde gerekçe yazıldığı halde,bu mahsup yapılarak takibin bakiye hangi miktar üzerinden devam edeceği konusunda bir miktar belirlemesi yapılmayarak infazda tereddüt doğuracak şekilde hüküm tesis edilmiştir.HMUK’un 388 ve devamı maddelerinde mahkeme kararlarının taşıması gereken unsurları ile verilen kararla iki tarafa yüklenen vazife ve hakların ve istek sonuçlarından her birinin açık ve tereddüt uyandırmayacak şekilde açıkça yazılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı...

                  Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira alacağından kaynaklanan menfi tesbit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı aleyhine 16.176.00.- YTL. asıl alacak ve 3.152.00.- YTL. işlemiş faiz olmak üzere kira alacağı için icra takibi yapıldığı, takibin kesinleştiği, davanın 06.09.2006 tarihinde menfi tesbit davası olarak açıldığı anlaşılmaktadır. H.Y.U.Y.'nın 8/II-1. maddesinde "Kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları" Sulh Hukuk Mahkemesi görevi kapsamında olup, somut olayda davanın yalnızca menfi tesbit istemine ilişkin olduğu anlaşılmakla, görevin değerine göre belirlenmesi gerekir. Bu nedenle, dava tarihi ve değeri esas alındığında H.Y.U.Y.'nın 8/1. maddesine göre görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir....

                    UYAP Entegrasyonu