Sancak mahallesinde bulunan dükkanını 1.10.2001 başlangıç tarihi 6 yıl süreli kira sözleşmesi ile davalıya kiraya verdiğini, davalının aylık 1.250.000.000 Tl. kira ödediğini bu bedelin taşınmazın özellikleri, konumu, paranın satın alma gücü karşısında emsallerden düşük kalıp edimler arasındaki dengenin bozulduğunu ileri sürerek aylık kira bedelinin 1.10.2004 tarihinden itibaren aylık 5.000.000.000 Tl. olarak tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne mecurun aylık kira bedelinin 1.10.2004 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 2.200 YTL. olarak tespitine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı borçlu T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tahliyeye konu taşınmazın kiralanması için müvekkili ile davacı arasında 23.12.2019 tarihinde (5) beş yıllık kira sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan 01.02.2020 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre taşınmazın yıllık kirası 115.000,00 TL olup, müvekkilinin ilk yılın kira bedelini davacı tarafa ödediğini ancak, tüm dünyada Covid-19 adıyla başlayan salgın (pandemi) nedeni ile iş yerinin kapalı kaldığını ve bu nedenle Tarsus Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/103 Esas sayılı dosyası ile uyarlama/kira tesbiti davası açtıklarını ve dosyanın derdest olup sonucunun beklenilmesi istenildiğini, Sulh Hukuk Mahkemesince verilecek karara göre kira bedelinin hangi yıllar için ne miktarda olacağına dair Mahkeme ilamı ile borç miktarının belli olacağını, uyarlama davasının sonucu beklenmese bile, yapılan 5 yıllık kira sözleşmesinin daha birinci yılında açıklanan...
Davalı, uyarlama istenemeyeceğini, uyarlama koşullarının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
takip sonrası asıl alacağa hangi faiz oranının uygulanacağının belirtilmediğini, bu durumun infazda tereddüt yaratacağını, 5.Derdest kira uyarlama davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, tedbir talebinin reddi kararı istinaf mahkemesince kaldırıldığından kira bedelinin ihtilaflı hale geldiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir....
Dairemizin 13.11.2018 tarihli 2018/4398 E. 2018/11423 K. sayılı kararıyla; kiracı tarafından açılan uyarlama davasında verilecek kararın alacak davasında verilecek hükmü etkileyeceği belirtilerek uyarlama davasının asıl dava açısından bekletici mesele yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası ilk derece mahkemesince asıl ve karşı dava tefrik edilerek yargılamaya devam edilmiştir. Eldeki dava ile davacı kiracı şirket vekilinin, kira sözleşmesinin aylık % 10 oranındaki gecikme faizine ilişkin hükmünün yasal faiz oranı olarak uyarlanması istemine ilişkin yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir....
Hükme esas alınan 5 yıllık kira sözleşme süresi bitiminden sonra başlayan yeni dönem için belirlenecek olan kira parası hak ve nesafet ilkelerine uygun bir şekilde takdir edilmelidir. Ancak belirlenen bu kira bedeli en son alınan kira bedeline endeks oranında yapılacak artırım sonucu belirlenecek kira bedelinden daha az olmamalıdır. Mahkemece belirlenen kira bedeli bu miktarın altında olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir." gerekçesi ile asıl dava yönünden hüküm onanmış, karşı davada kira bedelinin tespitine yönelik hüküm bozulmuştur. Mahkemece; bozmaya uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda; asıl dava ve karşı davada tahliye talebi yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, karşı davada kira bedelinin tespiti talebinin kısmen kabulü ile 01.01.2011 tarihinden itibaren kira bedelinin 1.344.000 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince karşı dava yönünden temyiz edilmiştir....
Mahkemece, kira sözleşmesinin pandemi döneminden sonra imzalandığı, davacı kiracının okulların uzaktan eğitim veya online eğitimi öngörmesi gerektiğinden bahisle uyarlama şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının herhangi bir keyfiyetle kira bedelinin ödenmemesi söz konusu olmadığını, İstanbul 17.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/133 Esas sayılı dosyası ile uyarlama talep edildiğini, uyarlama davasındaki talepleri ile uyumlu olarak kira farkı faturaları düzenlendiğini, taraflar arasında akdedilmiş bir kira sözleşmesi bulunmadığından, davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirket tarafından dava dışı İş GYO ile imzalanan yatırım sözleşmesi kapsamında bu denli yüksek meblağlar ile uzun süreli bir kira ilişkisine girilmiş ise de, dava dışı şirketin taşınmazı davacıya devrettiğini, bu nedenle müvekkili şirketin kira sözleşmesine taraf olmasına sebep olan koşulların ortadan kalktığını, davacı şirket tarafından düzenlenen faturalarda tamamen keyfi kur oranları uygulandığını, davalı şirketin davacı şirkete herhangi bir kira bedeli borcu olmadığını, kira bedelinin eksik ödenmesinin de söz konusu olmadığını beyanla, davalı şirket tarafından açılan İstanbul...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KİRA PARASININ TESBİTİ İSTEMLİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kira ilişkisinden kaynaklanan uyarlama, fesih ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 6.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.5.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira (Uyarlama İstemli) KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira bedelenin uygulanması istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....