Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu açıklamalar ışığında, salgın (pandemi) hastalık sebebiyle, kira sözleşme koşullarının (kira bedelinin) uyarlanmasına ilişkin açılan davada şartların gerçekleşmesi durumunda ihtiyati tedbir kararı verilmesinin HMK m.389 vd. hükümlerine uygun olduğundan, Ankara 15. Bölge Adliye Mahkemesinin, kira bedelinin uyarlanması davasında, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararına karşı yapılan istinaf talebinin reddine ilişkin kararı yerinde değildir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın bu çerçevede giderilmesi gerekmiştir....

    İlk derece mahkemesi ara kararının gerekçesinde de izah edildiği gibi, 6100 sayılı HMK'nun 391. maddesinin madde gerekçesinde de açıklandığı üzere mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aksi halde geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir davanın yerine ikame edilmiş olur. Esasen Yüksek Mahkemenin çeşitli dairelerince verilen kararlarında da ihtiyati tedbir kurumunun bu niteliği vurgulanmıştır. Somut uyuşmazlıkta kira ilişkisinin 7.yılında ödenen kira parasının rayiç kira bedellerinin altında kaldığından bahisle aylık 7.500,00 TL olarak belirlenmesi talep edilmiş olup ihtiyati tedbir mahiyetinde kira parasının dava süresince 5.000,00 TL olarak ödenmesi yönündeki talebin davanın sonunda elde edilmek istenen fayda ile aynı yönde olduğu, talebin yargılamayı gerektirdiği ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi halinde dava ile elde edilmesi amaçlanan faydanın ihtiyati tedbir olarak kazanılmış olacağı açıktır....

    DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Dava, davacının kiraladığı iş yerinin eski aboneden kaynaklı borcundan dolayı abone sözleşmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle muarazanın men'i ile elektrik enejisinin tedbiren bağlanmasına dair ihtiyati tedbir talebine ilişkindir. İstinaf konusu, yerel mahkemece davalı tarafın elektriğin kesilmemesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin kabulüne yönelik 10/02/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına davalı şirket vekilinin itirazının reddine yönelik 01/07/2021 tarihli ara karardır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Geçici Hukuki Korumalar kapsamında 389- 399. Maddelerinde "îhtiyati tedbir" müessesesi düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir....

    Fıkra son cümlesinde açıkca "uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" denildiğini, somut olayda davanın(müddeabihin) konusunun alacak olduğunu, tedbir konulan taşınmazların dava konusu olmadığını, ayrıca, 600, 601, 602, 603 parsellere ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini ve bu taşınmazların toplamda 414 dönüm büyüklüğünde olduğunu, bu büyüklükteki taşınmazlar üzerine 6.000,00- TL teminat ile ihtiyati tedbir konulmasının açıkça orantısız olduğunu, YGK 2014/7- 2492 e,2017/11 K sayılı kararında para alacağına ilişkin davada ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinin kararlaştırıldığını, kaldı ki iddia olunan zararın müsebbibinin müvekkilleri değil AYDEM ve DSİ olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik taleplerinin reddine dair kararının ve ihtiyati tedbir kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Kira sözleşmeleri, tespit dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı....

    İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; "Dosya üzerinden yapılan incelemede davacı vekilinin 20/01/2021 tarihli dilekçesiyle tedbiren kira bedelinin 5.000,00 TL olarak belirlenmesini istemiş ise de, kira bedelinin mahkeme kararıyla 8.756,00 TL olarak belirlendiği, kira sözleşmelerinin uyarlanmasına ilişkin davalarda kira bedelinin indirilmesi talebinin yargılamayı gerektirmesi ve davayı çözecek mahiyette bir tedbir kararı verilemeyeceği" gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin koşulların bulunmasına karşın mahkemece hatalı hukuki değerlendirmeler neticesinde ve yazılı gerekçelerle talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

      İhtiyati tedbir konusu olan diğer husus ise; davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu kira sözleşmeleri, davalı tarafın kira sözleşmesinin sonlandırılmasına ilişkin 02/01/2020 tarihli protokol fotokopi olup bu aşamada işbu belgelerin geçerliliğini yargılamaya muhtaç olması ve hangi tarafın kira sözleşmesine üstünlük tanınacağı gibi hususların yargılama aşamasında toplanacak delillere göre belirlenmesi dikkate alındığında bu yönde davacı yararına yakın ispat koşulu gerçekleşmediğinden bu yöndeki ihtiyati tedbir isteminin de reddine..." gerekçesiyle karar verilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava: kiraya veren tarafından açılan tahliye ve kiralanın alıcılara gösterilmesine izin talepli bir dava olup istinaf başvurusu ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 389/1 maddesi gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikmesi sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Davaya konu uyuşmazlığı esastan çözer nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemez. İlk derece mahkemesinin 6100 HMK'nın 391. Maddesini gerekçe göstererek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Dairemiz ve Yargıtayın genel uygulamasına göre işin esasını çözecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceği doğrudur. Ancak, bu kuralın her zaman uygulanmasının da imkân bulunmamaktadır....

      Belediyesi arasında 25.04.2007 başlangıç ve 31.07.2007 bitiş tarihli kira devir sözleşmesi düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin süresinin 31.07.2007 tarihinde dolduğu ve davalı Belediyenin 08.08.2012 tarihli yazısı ile kira süresinin 31.07.2009 tarihinde sona erdiğinin davacı kiracıya bildirildiği, kiracı olan davacının ise kiracılığın tesbiti davası ile birlikte tahliyenin durdurulması yönünden tedbir talep ettiği anlaşılmaktadır. 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75.maddesi uyarınca davalı kiraya veren taşınmazın bulunduğu yerin mülki amirliğince kiralanan yerin tahliyesini isteyebileceğinden, idarenin tasarruf hakkını kısıtlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün bulunmadığı gibi, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi HMK’nun 394/5.maddesine aykırılık oluşturur....

        yatırılacak aylık kira ücretlerinin, iş bu dava sonuçlanıncaya kadar mahkemece belirlenecek tevdi mahalline ödenmesine ve bu konuda adı geçen kiracıya muhtıra gönderilmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, istinaf talebimizin kabulüne, ihtiyati tedbir talebimizin reddine dair kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        , kira sözleşmesinin üzerinden 5 yıldan fazla geçtiği halde 5 yıl önceki sözleşme ile ödeme yapılmasının Yargıtay 'ın kararlarına da aykırı olduğunu, yaşlı annesinin ihtiyaçlarının zorunlu olduğundan dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir vasıtası ile kira bedelinin 17 Nisan 2022 tarihinden itibaren 4.000 TL olarak ödenmesi için ihtiyati tedbir yoluyla karar verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu