Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hale getirme bedelinin tahsiline karar verilmeli; şayet kal ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

    Mahkemece, 07.10.2015 tarihli ek karar ile eski hale getirme şartları oluşmadığından davalı vekilinin eski hale getirme talebi ve temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili, temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararı temyiz etmiştir. 1)Gerekçeli kararın 20.05.2015 tarihinde davalı vekili ile birlikte çalışan ... imzasına tebliğ edildiği, davalı vekilinin 29.06.2015 tarihli dilekçesi ile HMK'nın 95 ve devamı maddeleri gereğince eski hale getirme ve temyiz talepli dilekçe sunduğu, mahkemece eski hale getirme şartları oluşmadığından 07.10.2015 tarihli karar ile eski hale getirme talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki davalı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu doktor raporu, yurtdışına giriş-çıkış yaptığı tarihleri gösterir belge sureti ve gerekçeli kararın tebliğ edildiği ...'...

      Şöyle ki; Dava konusu taşınmazın öncelikle niteliği belirlenip, usulüne uygun oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılıp, arazi niteliğindeki taşınmaz bedelinin gelir metodu esas alınarak; arsa niteliğindeki taşınmaza ise emsal karşılaştırması yapılarak, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile taşınmazın eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli; kal ve eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kal kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet kal ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümlerin davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı adına tapuya kayıt ve tesciline ya da terkinine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, geçersiz bilirkişi raporuna göre eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

        Taşınmazın belediye sınırları içerisinde olup olmadığı, belediye ya da mücavir alan sınırları içerisinde ise belediye hizmetlerinden yararlanıp yaralanmadığı, meskun mahal olup olmadığı, ilgili belediyeden sorularak, alınacak cevaba göre; taşınmaz arsa niteliğinde ise; yöntemine uygun şekilde oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak, emsal karşılaştırması sonucu taşınmazın değerinin tespiti, arazi niteliğinde ise; gelir metodu esas alınarak dava tarihine göre değer biçilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması, 2) Dava konusu taşınmaza davalı idarenin kanalizasyon hattı geçirerek el attığı anlaşılmakta ise de; taşınmazın eski hale getirilmesinin mümkün olup olmadığı, mümkün ise taşınmazın eski hale getirme bedeli ile el atılan yerin bedeli ayrı ayrı tespit edilip, eski hale getirme bedeli fazla ise taşınmazda el atılan yerin bedeline ve bu yerin davacı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesi, yer bedelinin fazla olması halinde ise eski hale...

          Şöyle ki; Fen bilirkişisinin 11.03.2014 tarihli krokisinde (A) harfi ile gösterilen 123,00m2 ile (B) harfi ile gösterilen 66,58m2'lik bölüme davalı idare tarafından bina yapılmış olduğundan, bina bedeli ve işgal edilen zemin bedeli ayrı ayrı hesaplanmıştır. Taşınmazların el atılan zemin bedeli belirlendikten sonra eski hale getirme bedeli de tespit ettirilerek, taşınmaz bedeli, eski hale getirme masrafından fazla ise; müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazların eski hale getirilmesine; eski hale getirme masrafının, zemin bedelinden fazla tespiti halinde ise el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken bu yönteme uyulmadan işgal konusu yapıların bedeli ile birlikte zemin bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....

            Şöyle ki; Dava konusu taşınmazın öncelikle arazi mi, arsa mı olduğunun tespit edilmesinden sonra; davacı, müdahalenin önlenmesi talebi yanında kal ve eski hale getirme talebinde de bulunduğundan taşınmaz arazi ise ekilebilir ürünlere göre net gelir metodu uygulanmak suretiyle, arsa ise emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile taşınmazın el atılan bölümün bedeli ile eski hale getirme bedeli tespit ettirilip, el atılan bölümün bedelinin kal ve eski hale getirme masraflarından fazla olması halinde müdahalenin önlenmesine, kaline ve eski hale getirmesine karar verilmesi; aksi takdirde el atılan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el atılan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

              Davalının davacıya ait komşu parselin içerisine fiilen girerek müdahale ettiği ve hususun bilirkişi raporu ile teyit edildiği, bu haliyle komşuluk hukukunda kaynaklı müdahale söz konusu olmayıp yapılan müdahale davacıya ait parselin içinde olmakla iddianın ileri sürülüş biçimine göre dava tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi eski hale getirme terditli olarak maddi tazminat istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2022 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal, tescil, el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.-2. Hukuk Dairesinin görev alanındadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, eski hale getirme ve temyiz istemli 11.05.2020 tarihli dilekçesinde yokluğunda verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin tebligatın aynı evde birlikte oturan ablası Ayten Yılmaz imzasına yapıldığı ancak kendisinin tebligat tarihinde askerde olduğundan bahisle tebligatın usulsüz olduğunu ifade ettiği, dosya içeriğinden sanığın gerekçeli kararın tebliğ tarihinde asker olup olmadığı kesin olarak anlaşılamadığından, sanığın hangi tarihlerde askerlik yaptığının ilgili askerlik şubesinden sorulması suretiyle tespit edilmesinden sonra incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 16/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ESKİ HALE GETİRME İSTEMLİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; 634 Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 18.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  in, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmesinden sonra olmak üzere 20.04.2015 tarihinde mahkemesine eski hale getirme istemli temyiz dilekçesi verdiği ve dilekçesinin de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 05.02.2015 tarihli tebliğnameden sonra dosyasına geldiğinin anlaşılması karşısında, sanık ...'in temyiz dilekçesine ilişkin olarak ek tebliğname düzenlendikten sonra, incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 30.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu