Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet, Değer Artış Payı Alacağı ve Katılma alacağı B.. B.. ile Z.. D.. aralarındaki Ziynet, Değer Artış Payı Alacağı ve Katılma alacağı davasının kabulüne dair ... 3. Aile Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, vekil edenine ait kişisel mal niteliğindeki 3 adet bilezik ile mehir bedeli olan 1 adet bileziğin davalı tarafından alındığını, uyarılara rağmen ziynet eşyalarının iade edilmediğini, bir kısım ziynet eşyalarının da Toplu Konut İdaresi'nden alınan taşınmazın edinilmesinde kullanıldığını açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 10.000.TL'nın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı vekili, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Kadına ait ziynetler, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür....
Dava ziynet eşyalarının mevcutsa aynen, mevcut değilse bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından yargılama sırasında iade edilen çeyiz eşyalarına yönelik vekalet ücreti ve iade edilmeyen kişisel eşya ve ziynetler yönünden temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkil tarafların birbirlerine boşanma davalarını açmadan kısa bir süre önce davalı eski eşi tarafından önce dövülmüş akabinde birkaç gün evde hapsedilmiş ve ardından evden gönderilmiş ve daha sonra müşterek evin anahtarının değiştirilmiş olması nedeniyle eve tekrar giremediğini, şahsi eşyaları ve çeyizlerinin evde kaldığını, ziynet eşyalarının ise emanet olarak kayınvalidede olduğu için geri alamadığını belirterek dava dilekçesinde belirtilen çeyiz ve ziynet eşyalarının mevcutsa aynen, değilse bedelinin tahsilini istemiştir....
Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir. Kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde; söz konusu ziynetlere ilişkin davacıya herhangi bir taahhüt verilmediğini, davacının kendi hür iradesi ve isteği ile ziynetleri bozdurduğunu belirterek, davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; ziynet alacağına ilişkindir. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının kanıtlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....
Dava, evlilik birliği kurulurken davalıya düğünde alınan ziynet eşyası ve diğer eşyaların hibe olduğu iddiasıyla bağıştan dönülmesine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2022 NUMARASI : 2021/166 ESAS 2022/502 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından alınarak iade edilmediğinden bahisle ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 100,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 27/04/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, dava değerini 71.159,00 TL olarak ıslah etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı altınlarla ilgili cevap vermemiş, duruşmada altınların davacının kişisel ihtiyaçları ve borçları için kullanıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSKİLİP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/05/2013 NUMARASI : 2013/39-2013/240 Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili (davanın tefrik edildiği boşanma davasında vermiş olduğu) dilekçesinde; düğün sırasında müvekkiline takılan 10 adet bilezik, 10 adet çeyrek, 1 künye ve setten ibaret olan ziynet eşyalarının aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde ise eşyaların bedeli olan 15.000 TL nin davalıdan tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında taleplerinin bedelin iadesi olduğunu bildirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece, davacının ziynet eşyası ve eşya iadesine ilişkin davasının HMK.nun 119 ve 120. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
Bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-karşı davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı-karşı davalı kadın, dava dilekçesinde çeyiz ve kişisel eşyalarının aynen veya olmazsa bedelinin iadesini talep etmiş mahkemece talebin kısmen kabulü ile bilirkişi raporu dikkate alınarak muhtelif çeyizler, mutfak araç ve gereçleri, nevresim takımları, yatak örtüsü takımları, battaniyeler, yorgan ve yastıklar, perdeler, pike takımları, havlular, bohemya china yemek takımı, tencere tava vs., bir adet osman hamdi bey kaplumbağa terbiyecisi baskılı tablo, kristaller, osmanlı kahve takımı, biblolar, kişisel eşyalar ve ayakkabılardan oluşan eşyaların aynen iadesine olmadığı taktirde bedellerinin iadesine karar verilmiştir....