WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ ; Davacı karşı davalı kadın ziynet eşyalarının değerlendirme tarihi ve red edilen nakit paraya ilişkin istinafa başvurmuştur. Davalı karşı davacı erkek ise; kadının kabul edilen ziynet eşyası, ziynet eşyası yönünden talep ettiği red edilen katılma alacağı ile araç yönünden red edelin katılma alacağına ilişkin olarak istinafa başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Yapılan muhakeme ve toplanan delillere göre; tarafların istinafı incelendiğinde, 1- Ziynet eşyası yönünden; Kadına özgü ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir (TMK mad. 1, 6, 220/1- 1, 222/1, HMK mad. 190, YHGK’nin 04.03.2020 tarihli ve 2017/ 3- 1040 E., 2020/240 K. sayılı kararı)....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3090 KARAR NO : 2022/2489 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DİNAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/07/2022 NUMARASI : 2021/44 ESAS 2022/331 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların düğününde müvekkiline takılan altınların davalı tarafından harcandığını belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde şimdilik 20.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir....

ise de; davacı, mevcut dava ve Samsun 4.Aile Mahkemesinde açmış olduğu 2020/234 esas sayılı mal rejimi tasfiyesine ilişkin davada, babası tarafından miras hissesine mahsuben gönderilen para ve ziynet eşyalarının bozularak taşınmaz alınıp 1/2 hisseli olarak taraflar adına tescil edildiği, taşınmazın yarısının zaten kişisel malı olduğu diğer yarısının da ziynetlerinin bozularak alındığı yönündeki beyanı ve taşınmazın 1/2 hisse oranında davacı adına kayıtlı olduğu değerlendirildiğinde kadının 1/2 hisseli olarak adına tescil edilen taşınmaz alımında kullanılan ziynet alacağını başlı başına isteyemeyeceği, ziynet alacağı talebinin mal rejimi tasfiyesi sırasında tartışılması gerektiği zira davacı tarafından bu hususun mal rejimi tasfiyesi sırasında ileri de sürüldüğü değerlendirildiğinde davanın reddine karar verilmesi gerekir iken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli bulunmamıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, boşanma talepli dava dilekçesinde; düğünde kendisine takılıp davalı tarafından iade edilmek üzere alınan ve iade edilmeyen 22 ayar 4 adet ray bilezik, 14 ayar 14-15 gram büyük halka zincir ve 1 adet beşibiryerdenin dava tarihindeki değerinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı kadına takılan ziynetlerin kendisi tarafından hiçbir zaman alınmadığını ve davacının müşterek haneden kendisi evde yokken ayrıldığını belirterek ziynet talepli davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davacı kadının...

    Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının davalı ile yaşadıkları konutta kaldığını, ziynet eşyalarını almak için gittiğinde evden kovulduğunu ileri sürerek, ziynetlerin aynen iadesine; olmaz ise bedelinin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, kendisine ait eşyaların da davacıda kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 1.000.00TL tazminatın davacıdan alınmasına karar verilmesini ve asıl davanın reddini istemiştir ....

      Somut olayda; düğünde davetliler tarafından davacıya takılan miktarı ilk derece mahkemesi kararında belirtilen çeyrek altın, yarım altın, büyük altın ve nakit paranın davalının annesi tarafından davacının rızası dışında alındığı ve davacıya iade edilmediğinin alınan tanık beyanları ve bilirkişi raporu ile sabit olduğu, davacı tarafça delil gösterilen mehir senedi ve taahhütname başlıklı senedin şahitler huzurunda imzalandığı, davacının dava konusu eşyaların kişisel malları olduğunu ve tarafına teslim edilmediğini ispatladığı ziynet ve ev eşyaları yönünden davanın ilk derece mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Çoğunluk görüşüne aşağıda açıklanan gerekçeler ve özellikle davacı-karşı davalı kocanın iddia edilen ziynet ve takıların tamamını kabul etmemesi, takıldığı belirtilen bir kısım ziynet ve takının ise evlilik birliği içinde bozdurulduğunu savunması ve bu savunmasının iddia edilen ziynet ve takıların tamamı için ikrar niteliğinde olmaması, ziynet ve takının farklı kavramlar olması ve ispat yükünün yer değiştirmemesi nedeni ile katılınmamıştır. 7. Öncelikle ziynet eşyası kavramını açıklamak gerekirse; 7.1. Ziynet, altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır ( Yılmaz, E.: Hukuk Sözlüğü, Ankara 2011, s. 1529). Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/415 KARAR NO : 2023/340 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KAYSERİ 6.AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2022 NUMARASI : 2022/445- 2022/946 DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkil davacı ile davalının Kayseri 8....

        Davalı vekili istinaf incelemesine konu ziynetler bakımından cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen sayı ve türde ziynet eşyası bulunmadığını, davacının ortak haneden ayrıldığı sırada kişisel kullanımında olan alyansını, tek taş yüzüğünü ve diğer takılarını beraberinde götürdüğünü, düğünde takılan 32 çeyrek altın ve paranın ise kına gecesi davacının annesi tarafından teslim alındığını belirterek davanın reddini istemiştir....

          Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Bu bağlamda davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve evlilik birliği içinde elinden zorla alınıp, bozdurulduğunu ispat yükü altındadır. Diğer taraftan, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır....

            UYAP Entegrasyonu