Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk ve ... Türk adına tesbit ve tescil edilmiş, 2003 yılında miras ve pay satışı nedeniyle davacı ... ve arkadaşları adına tapuda kayıtlıdır. ... Türk birleşen dosyada 01.02.2005 tarihinde tapu kaydına dayanarak orman sınırlamasının iptali, fıstık çamı dikilmek suretiyle yapılan elatmanın önlenmesi ve ağaçların kal'i istemiyle, 15.04.2003 tarihinde ilan edilip 15.10.2003 tarihinde kesinleşen orman kadastrosuna karşı 10 yıl içinde 6831 sayılı yasanın 11/1 maddesi uyarınca dava açmış ise de, bu davanın görülebilme koşulu yasal değerini koruyan ve 4785 sayılı yasanın yürürlüğünden önce oluşturulan bir tapu kaydı bulunmasıdır. Somut olayda; dayanılan tapu bu nitelikte bir kayıt olmadığından kesinleşen orman kadastrosuna itiraz yönünden davanın dinlenme olanağı yoktur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 3.3.2004 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 6.10.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Medeni Kanun’un 724. maddesi uyarınca açılan temliken tescil isteğine ilişkindir. Medeni Kanun’un 718/2 maddesine göre, arazi üzerindeki mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer. Medeni Kanunun 724. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş olup, zemin ile üzerindeki yapı arasındaki bağlantı kesilmiş ve aşağıdaki koşulların oluşması halinde ise, yapı sahibine üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, aplikasyona itiraz ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılıp dava nedeniyle kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır....

        , bu rapor esas alınarak 2859 Sayılı Yenileme İşleminin Yasa ve Yönetmeliğe uygun olduğu kabul edilerek davanın reddine, çekişmeli 134 ada 208 parselin (B1) ve (B2) ile işaretli bölümlerinin kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı anlaşıldığından bu bölümlere yönelik olarak ise tapu iptali ve tescil davası yönünden mahkemenin görevsizliğine dosyanın görevli ve yetkili ......

          Mahkemece, davanın kabulü ile fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilmiş bulunan 1395.66 m2 yüzölçümlü ev ve bahçesi niteliğindeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10/02/2009 tarih, 2009/1065 - 2009/1948 sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Çekişmeli taşınmazın yer aldığı köyde dava sırasında yapılıp, ilân edilen orman kadastrosu bulunduğu, bu nedenle eldeki tescil davasının orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü, bu tür davaların kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, bu nedenle mahkemece; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerektiği"ne değinilmiştir....

            Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu parselin tarla niteliğiyle Hazine adına tesciline, beyanlar hanesindeki kullanıcılar şerhinin silinerek "... ve ... oğlu 1931 doğumlu ... mirasçılarının kullamındadır" şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamay göre dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 03.04.2007 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... dava dilekçesinde, 477 ve 481 nolu parsellerin 2/B kapsamına alındığını, daha sonra eylemli ormana dönüştürüldüğünü belirterek çekişmeli parsellerin tapu kayıtlarına dayanarak eylemli orman tespitinin iptali ile adına tescili için dava açmıştır. Mahkemece; cekişmeli parsellerin devlet ormanı statüsünde olan taşınmazlar olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 15.12.1989’da ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmaları bulunmaktadır. Mahkeme hükmü davacı ...'...

                Hukuk Dairesinin 10/02/2009 gün ve 2009/1066-1953 sayılı kararıyla bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle;“çekişmeli taşınmazın yer aldığı .................... Köyünde dava sırasında yapılıp, ilân edilen orman kadastrosu bulunduğu, bu nedenle eldeki tescil davasının orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü, bu tür davaların kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, bu nedenle mahkemece; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerektiği” belirtilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyularak orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılmış; orman kadastrosuna itiraz yönünden görevsizlik kararı verilerek, bu davanın kadastro mahkemesinde sonuçlanması beklenmiştir....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI :2018/24 Esas 2022/11 Karar Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ve kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, tapu iptali ve tescil istemli davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine, kullanım kadastrosuna itiraz istemli davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1. Kullanım kadastrosu sırasında, ... ili ... ilçesi ......

                    Dosya kapsamından; çekişmeli ... ilçesi, ... ... mevkiinde bulunan 1216 parsel sayılı taşınmazın ... tahdidi içinde iken XVI poligon numarasıyla ... adına ... rejimi dışına çıkarıldığı, 2000 yılında 2/B alanlarında yapılan kullanım kadastrosu sırasında kullanıcı şerhi yazılmaksızın ham toprak niteliği ile ... adına tespit ve tescil edildiği, 15.07.2004 tarihinde ... ... ... Defterdarlığı ... ... ... Başkanlığı tarafından Devlet ...ı olarak kullanılmak üzere ... Genel Müdürlüğüne, ... ve ... Bakanlığına (...) tahsis ve teslim edildiği, anılan tahsis işlemi sebebiyle 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4. madde uyarınca kullanım kadastrosuna tabi tutulmadığı anlaşılmaktadır. Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi, aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiş, kadastro mahkemesinde bakılacak dava türleri ise aynı Kanunun 26. maddesinde sayılmıştır. 6831 sayılı ......

                      UYAP Entegrasyonu