Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 10/02/2009 günü oybirliği ile karar verildi....

    Kadastro Mahkemesince bakılacak dava türleri 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesinde gösterilmektedir ve 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre bu davalar dışında, altı aylık askı süresi içinde açılan orman sınırlaması ve 2/B madde uygulamasına itiraz davaları da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır. Bu nedenlerle tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebilir. Mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 06.05.1991 tarahinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygullaması bulunmaktadır. 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen ek 4. maddesinde “6831 sayılı Orman Yasasının 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Yasayla değişik 2 nci maddesi ile 23/09/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı Yasalarla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu kanunun 11 inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir.” hükmü yer almaktadır....

        Dava, orman tahdit haritasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; Dairenin bozma kararı üzerine yapılan duruşma sırasında davalı gerçek kişi Kadastro Mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davası açtığını, ancak görevsizlik kararı verildiğini belirterek ... Kadastro Mahkemesinin 2015/30 E-2016/2 K sayılı karar suretini sunmuştur. Anılan karar incelendiğinde; davalı gerçek kişinin 18.09.2015 tarihinde Orman Yönetimi aleyhine çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılması istemiyle orman kadastrosuna itiraz davası açtığı, mahkemece orman kadastrosunun 19.09.2005 tarihinde askıya çıktığı, 16.03.2006 tarihinde kesinleştiği, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; tapu iptali tescil, tazminat ve kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1940 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 07.03.1988 tarihinde 6 ay süre ile ilân edilerek kesinleşen, önceden sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik ...B uygulaması, 06.07.2010 - 05.08.2010 tarihleri arasında ilân edilen 5831 sayılı Kanunla değişik Ek .... madde (kullanım kadastrosu) çalışması vardır. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1954 yılında yapılan tapulama sırasında 318 ada ... parsel sayılı 123.004 m² yüzölçümündeki taşınmazın 1331 tarihli sicilden gelen ....08.1931 tarih ..., ....07.1934 tarih ... ve 03.....1938 tarih ... nolu tapu kayıtları uygulanarak bostan niteliği ile ... .... Mektebi, ... .... ve müşterekleri adlarına paylı mülkiyet üzere tespit ve tescil edildiği, daha sonra ...... payının ... ... ...'...

            Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 24.04.2006 tarihinde ilâna çıkarılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Tapulama çalışması 1957 yılında kesinleşmiştir. Mahkemece hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuştur. Dava konusu ... köyü 169 sayılı parselin kısmen orman tahdidi sınırları içerisine alınması işlemine itiraz istemiyle temyize konu davanın davalıları tarafından ... Kadastro Mahkemesinin ... sayılı dosyasında açılan orman kadastrosuna itiraz davasında verilen ve Dairemizce de 09/07/2008 tarih ve ... sayılı kararı ile onanarak kesinleşen ret kararı ile 12.12.2007 havale tarihli fen bilirkişisi ... ... raporunda dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmının orman tahdidinin içinde, (B) harfi ile gösterilen kısmının ise, orman tahdidinin dışında olduğu kesinleşmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliğine dayanarak yörede 24.09.1984 tarihinde ilk kez yapılan ve 15.05.1985 – 15.05.1986 tarihleri arasında ilan edilerek 16.05.1986 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu sırasında Paşaköy köyü Guzyaka mahallesindeki taşınmazın tamamının orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu, bu yere ait sınırlamanın iptalini ve adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz ve tescil niteliğindedir....

                Taraflar arasındaki yenileme kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Yenileme kadastrosu sırasında, ... Köyü eski 555 (4280 m2) ve 556 (5520 m2) yüzölçümündeki parselller 291 ada 1 (4302 m2) ve 292 ada 1 parsel 5495 m2 olarak davalı adına tespit edilmiştir. Davacı ..., yenileme çalışmaları sırasında kesinleşen orman sınır noktalarının dikkate alınmadığı ve orman sınırına tecavüz edildiği, bu nedenle, orman sınırları içerisinde kalan alanın tapusunun iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yenileme kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 28.05.1972 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                  Bu nedenle; mahkemece "2859 Sayılı Yasa gereğince açılan tesbite itiraz davasının reddine, tapu iptali ve tescil davası yönünden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine" karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır, SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 10/04/2006 günü oybirliğiyle karar verildi....

                    Dava, yenileme kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 28.05.1971 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu vardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 2859 Sayılı Yasa gereğince yapılan çalışmaların sadece teknik çalışmaları kapsadığı, mülkiyete yönelik hakların inceleme konusu yapılamayacağı, taşınmazın önceki sınırlarında değişiklik yapılmadığı, parsel alanındaki farklılığın hesaplama yönteminden kaynaklandığı, malik tayininin tapu iptali ve tescil davasına konu olacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İncelenen dosya kapsamına ve uzman bilirkişi raporlarına göre çekişmeli taşınmazın yörede 1971 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde kaldığı, yapılan teknik çalışmalarda bir hata bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak; açılan bu dava tapu kaydının iptali ile tescil istemini de içermektedir....

                      UYAP Entegrasyonu